Restorasyon Nedir?

Restorasyon - Restorasyon Nedir - Restorasyon Hakkında İsim restorasyon Fransızca; restauration Mimarlıkta; me. restorasyon Fransı...

Restorasyon - Restorasyon Nedir - Restorasyon Hakkında

İsim




restorasyon

Fransızca; restauration

Mimarlıkta; me.



restorasyon


Fransızca; restauration


Eski bir yapıda yıkılmış, bozulmuş olan bölümleri aslına uygun bir halde onarma, yenileme:
"Restorasyon ve tamiratın çalmış olduğu için caminin yeraltı dehlizlerini biliyor." -Orhan Pamuk


TDK







  • Restorasyon


  • Mimari restorasyon kısmı hakkında bilgi verir misiniz?


  • Restorasyon Süreci





Restorasyon Nedir ?


Eski, zamanı, otantik ve özgünlük kıymeti olan, mühim bir vakaya ev sahipliği yapmış eserin, aslına uygun olarak, asli malzemeden, asli yapım tekniğinden ve özgünlüğünden faydalanarak, mümkün olmasıyla birlikte azca müdahale ile koruyarak onarılmasıdır.




Esasen yukarda meydana getirilen restorasyon tanımı salt mimari için olmamalı. Kanaatimce doğrusu, restorasyon ve konservasyon'u beraber düşünerek bunun fikri açılımlarını yapmaktır. Restorasyon ve konservasyon'u yalnız mîmârîyi düşünerek değil beynelmilel değerleri, millî, mânevî ve ahlakî fikirleri, devleti, milleti ve örf ve adetleri, kültürü ve öğelerini, tarih ve edebiyatı, san'atı düşünerek incelemeli ve kavramaya çalışmalıyız. Kısaca bu ne demek? Restore ve esâsen konserve edilecek değerler işte bunlardır. Bununla ilişkili bilgi ve belgeler de konserve edilmelidir. Bir olguyu aslına uygun bir yaratıyla, aslına uygun malzemeler ve larla, aslına uygun biçim ve düşünce özelliklerine bakılırsa korumak ise restorasyon sayılan tüm bu mevcut değerlerin ve bu değerlerin sonucu oluşan yapı, obje, san'at eseri, bunlarla ilişkili bilgi ve belge, ne var ise hepsinin korunmasıdır.









Restorasyon tanımı çok göreceli bir kavramdır hepimiz tarafınca çeşitlilik izah edebilir ve şudur diye bir engelleme yapmak mümkün değildir. Fakat yinede özetlemek gerekirse tanımlamak gerekirse; Restorasyon, kültürel bir zamanı bulunan ve toplumsal kesim tarafınca beğenilen, kültürel değerleri yansıtan, göç eder ve taşınmaz sanat eserlerinin korunması ve geleceğe aktarılmasını amaçlayan bir meslek dalıdır. Genel anlamda araştırma, belgeleme benzer biçimde ön aşamalara ek olarak düzeltme ve koruma-onarım benzer biçimde işlemleri ihtiva eder.


Restorasyon; koruma ve onarım bakımından çok varlıklı bir uygulama dalıdır. Dünyada ender görülen naturel çevreleri koruyabilme, mümkün olduğunca çok azca müdahale ile onarabilme ve gelecek nesillere yaşatabilme işidir. Uygulama esnasında en uygun ve minimum müdahaleyi, oluşturulan protokoller tarafınca kararlar alınarak uygulama işlemi gerçekleşir. En küçük bir uygulama belgelenerek arşivlenir.

Restorasyon günümüzde oldukça ilerleme göstermiştir. Geçmişte çok sayıda göç eder ve taşınmaz kültür varlıklarının iyi mi bir müdahaleye maruz kalmış olduğu, meydana getirilen herhangi bir müdahalenin iyi mi ve kim tarafınca yapıldığı bilinmezken günümüzde meydana getirilen her uygulama arşivlenerek, geçmişi geleceğe aktarmaktadır.


RESTORASYON a. (fr. restauratlon). Sonbahar. sant. ve Süslem. sant. Bir sanat yapıtını ya da insanlık evveliyatına tanıklık eden herhangi bir nesneyi korumak ve gereğinde, olabildiğince ilk durumuna getirmek amacıyla, bu yapıtı, bu nesneyi sağlamlaştırmaya ve bunların yıpranma sürecini durdurmaya yönelik işlemlerin tümü.


*ANSİKL. GüZ. sant. ve Süslem. sant. Yapıt, nesne, hangi gereçten olursa olsun devamlı birçok bozucu etkene maruz kalır. Organik gereçler, kükürt dioksit, azot oksitleri, klorlu bileşikler ve ozon benzer biçimde kirli atmosferdeki zararı olan gazlar tarafınca kemi- rilir; maddenin içine kolayca işleyerek bozulma sürecini başlatan ince parçacıkları da bunlara eklemek gerekir. Işık fazlalığı, mesela kâğıtta, selülozun molekül zincirlerinin kopmasıyla ortaya çıkan fotokimyasai bozulmalar doğurur. Rutubet ve ısıdaki ani değişimler, her türlü gereçte çok ciddi bozulmalara neden olur: taş, don sonucu parçalanır; tezhipli parşömenlerde boya tabakası, uygulanmış olduğu yüzeyden ayrılır; mobilyalarda marketri parçaları sökülür. Sıcak ve nemli ortamlar, mantar sporlarının filizlenmesine ve bakterilerin üremesine uygun koşullara haizdir; buna karşılık, çok kuru ortamlar, organik gereçlerin esnekliklerini yitirmelerine böylece de mesela ahşabın yanlmasına neden olur. En iyi ısı ve rutubet koşulları, 18 °C (+ 1 °C) ve % 55'lik (± % 5) bağıl rutubet oranıyla sağlanır Günümüzde müzeler, koleksiyonlarının iyi koşullarda korunmasını sağlayacak klima cihazlan ve nezaret aygıtlarından yararlanabilmektedir.


Organik gereçlere, ağaç yiyenler, kâğıt yiyenler vb. benzer biçimde sınıflara ayrılan çok sayıda böcek, mantar ve bakteri zarar verir. Böceklerin en zararlısı termit, mantarların en korkulanı merüldür; bunlar tüm bir bölgeye yayılan felaketlere neden olur. Minik nesneler için en güvenli mikropsuzlaştırma otoklavda yapılır; böcek, mantar ve bakteri öldürücü ilaçlarla beraber hava yerine etilen oksit benzer biçimde bir gaz kullanılır. Ahşap öğelere lindan benzer biçimde maddeler püskürtülür. Reçine kullanarak iç dokuyu güçlendirme (şırıngayla ya da daldırma kanalıyla), ağaç (ya da taş) heykellere ilk sağlamlıklarını ve ağırlıklarını kazandırır.

Restorasyonun, uygulayıcının gözetmesi ihtiyaç duyulan temel ilkeleri vardır. Uygulayıcı ya kimyasal olarak yansız ürünler kullanacak ya da her işlemden sonrasında yansız- laştırıcı yıkama işlemine başvuracaktır. Daima minimum tesir meydana getiren maddeyle işe başlamalı, maddelerin etkililiğini yavaş yavaş artırmalı ve sonucu kafi görmüş olduğu anda, işleme son vermelidir, mesela, bir tablonun sararmış verniğini çıkanrken restoratör, işlemi boya katmanına ulaşıncaya dek sürdürmez; hakkaten de, bu katman eskiyince bazı iç değişikliklere uğrayarak boya maddeleri yüzeye çıkmıştır; verniği çözmekte kullanılan karışım boyalara değerse, bunların bir bölümünü sökebilir. Kullanılan ürünlerin seçiminde, vakit içinde değişime uğramayan ve geri döndürülebilir olanlara öncelik verilir. Bu son özellik, yeni restorasyon teknikleri geliştirildiğinde yapıtı tümüyle eski haline döndürme olanağını sağlar.

Arkeolojide, resimleri, mozaikleri, çanak çömleği ve daha ciddi bir halde metalleri koruma problemi vardır. Metaller, gömülü oldukları toprağın içinde bir oksidoredüksiyon birikimi oluşturur; ilkin dış, sonrasında da iç katmanlannın kimyasal yapısı değişmiş olur; nesneye (heykel, tabanca, takı, para) ilk biçimi sadece titiz ve sabırlı bir kazıma işlemi sonucu kazandırılır.


*Yapıların ve kalıntılarının vakit içinde uğradıkları değişikliklerden ve meydana getirilen eklemelerden hangilerinin kaldırılıp, hangilerinin korunacağı kuramsal tartışmalara mevzu olmaktadır. Daha ilkin meydana getirilen değişim ve restorasyonların her türlü izini kaldırıp yapıya, olanaklar elverdiğince ilk görünümünü kazandırmayı (VidleMe-Duc, daha da ileri giderek, "hiçbir vakit hakkaten var olmamış tam bir görünümü kazandırmak"tan söz eder) amaçlayan, dolayısıyla, yapının tarihsel gelişimini göz ardı eden bir anlayış vardır. Bir ortaçağ yapısının, klasik ve barok eklemeleri, yapının seneler boyu kazanmış olduğu yeni görünümü bozulmadan yıkılabilir mi? XIX. yy. eklemeleri için de aynı şey söz mevzusudur: XX. yy.'ın son çeyreğinin bakış açısıyla bu eklentileri ister başarı göstermiş ister başarısız sayalım, bunlar anıtların tarihinde mühim bir yer meblağ ve bunlan yıkıp ortadan kaldırmak müdahalecilik sayılır.

Gerçekleştirilmesi kaçınılmaz olan onarımlar için günümüzde uygulanan yöntemler, XIX. yy.'ın bir çok kez hoyrat olan şekilleri yanında çok daha İnceliklidir Bazı durumlarda yapılar sökülmüştür; yığma yapılar için uygulanabilir olan bu yöntem kâgirde çok fena sonuçlara yol açmıştır. O dönemde meydana getirilen müdahalelerin kötülüğü, günümüzün teknik olanakları (beton enjeksiyonu ve betonarme bağlamalar vb.) ışığında eleştirilebilir seçimlere ve belli bir döneme ağırlık veren uygulamaları yadsımaya yol açmıştır. Bununla beraber, her türlü restorasyon azca çok tadı ve yıkıcı bir seçimi de bununla beraber getirir. Araştırma laboratuvarlarında, bilhassa peteklenme ve pul pul dökülmeyle kendini gösteren taş hastalıklarının tedavisi için teknik çözümler geliştirilmiştir Taş duvar yüzleri ve oymalı bölümler, temizlendikten sonrasında, sugeçirmez gereçlerle kaplanır. Bunlar, kimyasal ve fizyolojik açıdan zararı olan suyun dokulara girmesini önler; hem de taşı, sülfürlü maddeler içeren güvercin pisliğinden korur Sugeçirmez bu gereçler renksiz, mat, bilhassa de tersinir olmalıdır: bu özelliklerin tümü silikonlarda mevcuttur. Suyun ve tuzların kılcal çatlaklardan yükselerek taş dokusuna sızmasını mümkün olduğunca önlemek için, ikinci bir kurutma duvarı ve içine susızdırmaz bir gereç, kurşun ya da alüminyum vb. levhalar yerleştirilmiş yarıklar yapılır. Çeşitli yöntemlerle pdimerleştirilen (mesela gamma ışınlarına tutarak) suni reçinelerin doku içine işletilmesiyle, bozulmuş taşlar sertleştirilir. Reçine (polyesterler, epoksitler, metakrilatlar) kullanımıyla, bozuk blokların yenileriyle değiştirilmesi benzer biçimde masraflı bir uygulamadan kaçınılmış olunur.


* Vitraylar sözkonusu olduğunda, bu tarz şeyleri yapının bünyesinde korumanın yarattığı sorunlara restorasyon sorunları da eklenmiş olur. Hakikaten de kiliselerin içinde yoğunlaşan, İyon parçacıklarıyla yüklü su buharı, kimyasal bozulmalara ve cam bünyesinde ufak çatlakların oluşmasına neden olur. Bu çatlaklar, polarize tozların etkisiyle daha da derinleşir. Vitray camlarının dış yüzeyleri, taşları tehdit eden bozulmalarla karşı karşıyadır. En aşın durum, desenleri negatif olarak çıkmış vitraytarınkidir: pisliğin işlediği taşlar kararır; tonlamalar ve aynntılar için cama sürülmüş boyalar, yüzyıllar süresince yüzeyi zararı olan parçacıkların etkisinden korumuştur; sadece, bu boya katmanı da zaman içinde yok olunca altından çıkan yüzey, geri kalan bölümlere bakılırsa daha açık bir renk almıştır. Labo- ratuvarlarda meydana getirilen emek harcamalar sonucu, cam yüzeyini fena hava koşullarından ve hava kirliliğinden sakınan, esas maddesi reçine olan filtreler geliştirilmişse de bu tarz şeyleri sık sık yenilemek gerektiğinden pek ergonomik sayılmazlar. Buna karşılık, kınk camlara bağlı problemler, esas maddesi silikon dan bir yapıştırıcı yardımıyla tümüyle çözüme kavuşmuştur. Böylece, kırıkları birleştirmede kullanılan kurşun parçalarının (bir figürün yüzünü boydan boya kesen onarım kurşunlarına hâlâ rastlanabilir) yarattığı çirkin görünüm ortadan kalkmıştır. Bu uygulamanın üstün yanlanndan biri de vitraya belli bir esneklik kazandırmasıdır: cam parçaları, rüzgârın etkisiyle hiçbir zorlama dmaksızın hafifçe yerlerinden oynayabilmektedir.


* Seramik ve cam eşyalar daha çok kırılma ve çatlama problemlerinden dolayı restoratörterin önüne gelmektedir. Alışılagelmiş hayvansal kökenli yapıştırıcılar yerlerini tümüyle epoksitlere ve siyanditlere bırakmıştır. Noksan parçalar polyesterlerle bütünlenir. Arkedojik bir çömlekle bir porselen, değişik anlayışlarla onanlmalıdır. Bunlardan ilki, formun ağır basmış olduğu bir belge dduğundan onarım gözle görülür dacaktır. İkincisiyse bir koleksiyon eşyasıdır; eğer bir kişi malıysa, gözle görülmeyecek bir rötuşla eski görünümünü kazanmalı. bir müzeye aitse, bozuk yerin onarımı sadece dikkatlice bakıldığında kendini göstermelidir.


* Bir fotoğraf minimum üç öğeden duşur: resmi taşıyan yüzey (tuval, ahşap pano, duvar vb.), bdyalann sürülmesi için hususi darak hazırlanmış katman (macun, sıva vb.) ve boya tabakası. Bu son katman da kimi kez vernikle korunmuştur Resmi taşıyan yüzey ise yapıştınlmış dabilir. Taşıyıcı unsur bir ahşap pano dduğunda, parçalar birbirine iyi birleştirilmemişse, nemden dolayı oynamalar çok fena sonuçlar doğurabilir; bu durumda panonun arkasına, parçalan esnek bir halde bir arada tutacak ağaç parçalar raptedilebilir, duşmuş olan yarıklar da macunla (geleneksel darak tavşan derisinden elde edilmiş kda) durulabilir. Taşıyıcının tuval dması durumunda, mikropların, küflenmenin yol açmış olduğu bozulmalar ya da çivilerin paslanması, yağların oksitlenmesinin haricinde, tablo, bir çok kez yırtılma ya da delinme yüzünden restoratörün önüne gelir. Eskiden boya ve hazırlık tabakalarının ağaç panodan tuvale ya da bozulmuş tuvalden yeni bir tuvale aktarılması sıkça rastlanan bir uygulamaydı. Günümüzde eski tuvalin yeni bir tuvalle astarlanması tercih edilmekte ve yapıta minimum zarar verecek, yumuşak ve kalıcı çözümler aranmaktadır.

Boyayı taşıyan hazırlık tabakası esnekliğini yitirmiş olabilir, mikropların etkisiyle ufalanabilir ya da aşırı nemden dolayı şişebilir. Sadece, bu durumların hiçbirinde yalnızca bu tabakanın onanlması düşünülemez. Boya tabakası da kimi hallerde çatlayabilir ya da pul pul dökülebilir. Bununla beraber, karşılaşılan en ağır problemler renk değişmeleriyle (mesela, ressamların kullanmış oldukları bitümlerden lanan) ilgilidir. Değişik teknikler yardımıyla laboratuvartarda çekilen fotoğraflar, boya katmanının, yüzeyde ve derinlikte, ne durumda bulunduğunun anlaşılabilmesi için çok yararlıdır. Bünyedeki boşluklar, çok ince alçı benzer biçimde eylemsiz bir gereçle doldurulduktan sonrasında dolgunun yüzeyi, boya katmanının yüzeyinden birazcık çukurda duracak halde zımparalanır ya da silinir. Resmin böylece tamamlanan yerlerinin geri kalan bölümlerden ayırt edilebilir olup olmaması problemi, seramikteki tartışmayı anımsatmaktadır. Bazı müzelerde bu iş için eski haline getirilebilen suluboya kullanılmaktadır. Tratteggio ise optik yanılsamaya dayanan bir tekniktir: tamamlanmamış bölüm çeşitli renklerdeki ince fırça darbeleriyle boyanır; bunlar yakından ayırt edilebilirse de uzaktan bakıldığında istenen renk tonunu verir. Rötuş meydana getirilen bölgeler iyice kuruduktan sonrasında tablo verniklenir.


* Duvar resimleri, yer aldıkları anıtın içinde bulunmuş olduğu iklim koşullarına bağlıdır. Suyun kılcal çatlaklar kanalıyla duvar içinde yükselmesi, havadaki buharın yoğuşup suya dönüşmesi, mikroorganizmalar yüzünden zarara uğrarlar. Ayrılan bölümleri saptamak amacıyla, kabarmış pla kaların altına bir şırıngayla kireç kazeinatı ya da akrilik reçine zerkedilir. Resmi başka bir yüzeye taşımayı gerektiren ciddi durumlarda, boya tabakasını duvardan ayırmak için değişik yöntemler kullanılır. Çoğu zaman parçalanmış olan boya tabakası bir "sandviç-pano"ya göç eder. Parçalar, boya tabakası alta gelecek halde kum dolu bir tekneye yerleştirildikten sonrasında bunların arka yüzleri üstünde çalışılır. Kum, parçaları aynı düzeye getirmeye olanak verir. Bu sağlandıktan sonrasında, suni bir reçine dökülür. Ondan sonra, keten, tül, cam yünü ve petekli bir yalıtıcıdan oluşan sandviç-pano bunun üstüne bastırılır. Böylece boya tabakasının korunacağı yeni ortamdaki ısı değişikliklerine daha iyi dayanması sağlanmış olur. Mozaiklerin de bulundukları yüzeyden ayrılıp yeni bir yüzey üstüne taşınması için aynı yöntemlerden yararlanılır.


* Dokumaların sağlamlığını, esnekliğini ve renklerini korumak gerekir. Temizlemeyle toz alınır ve renkler canlılık kazanır; bu iş % 1 oranında, iyonsal olmayan deterjan katılmış, ılık tatlı suyla yapılır. Zarara uğramış duvar halılarının bozulmuş bölümleri iğne ile ilmek ilmek onarılır; çözgüde ya da kanavada bir tahribat sözkonusu olduğunda yeni bir taşıyıcı oluşturulur. Genel bir sağlamlaştırma gerektiğinde, kartona yapıştırma yerine, ufak ilmeklerle tespit edilen ipek ya da naylon ağlar tercih edilmektedir. Dağılma tehlikesiyle karşı karşıya kalma derecesinde ziyan olmuş dokumalar, polivinilbutiral benzer biçimde suni bir reçineye daldırılır. Sadece bu, geriye dönüşü olmayan bir yöntemdir.


* Yazılı, resimli belge ve kitaplarda, yazının, resmin boya ve mürekkebi (mineral pigmentler, kurşun ya da gümüş kalemlerin haricinde) benzer biçimde bunlan taşıyan yüzey de organiktir ve alışılagelmiş kimyasal, fizyolojik ve biyolojik bozulma sürecini izler. Bunun yanı sıra, yangın, sel, fena kullanım benzer biçimde kazalara da uğrayabilirler. Kâğıtlar klor ve potasyum türevleriyle beyazlaştırılır. XVIII. yy.'dan sonrasında üretilmiş kâğıtların asitliğini gidermek gerekir; bu işlem, kalsiyum karbonat, karbondioksit çözelti leri ya da bazlarla gerçekleştirilir. Solmuş yazılar fotoğrafa dayanan çeşitli yöntemler kullanılarak okunabilmektedir. Solmuş yazıların okunabilir kılınması için gallik asit, amonyum sülfür kullanılmakla beraber bu, belgeye zarar verebilecek bir işlemdir. Delikler, selülozik bir yapıştırıcıyla japon kâğıdı yapıştınlarak ya da daha kolay bir halde, basınçla işleyen bir aygıt yardımıyla belgenin boşluklarına vinilik yapışkana bulanmış kâğıt hamur harcını zerkedilerek doldurulur. Belge genel bir sağlamlaştırma işlemini gerektirebilir; bu durumda belgenin arkasına japon kâğıdı ya da selüloz asetat uygulanır.

Islanmış belgelerin kurutulmasında günümüzde kurutma kâğıdı, talk, kızılötesi ışınlar, sıcak hava üflenmesi benzer biçimde, mikroorganizmaların üremesini ve mürekkebin çözülebilirliğini kolaylaştıran yöntemlerden vazgeçilmiştir; artık liyofilleştirme (dondurarak kurutma) işlemine başvurulmaktadır.


Kaynak: Büyük Larousse





  • Restorasyon


  • Mimari restorasyon kısmı hakkında bilgi verir misiniz?


  • Restorasyon Süreci




 

YORUMLAR

Ad

Anlamı Nedir?,22,Biyoloji Konu Anlatımı,25,Cilt Bakımı,82,Coğrafya Ders Anlatımı,978,Genel,46,Güzel Sözler,16075,Music,1,Ne Nedir?,32164,Resimli Sözler,4111,Saç Sağlığı,119,Sağlık Bilgileri,1596,Soru-Cevap,10236,Sports,1,Tarih Konu Anlatımı,5,Teknoloji,36,Türk Dili ve Edebiyatı Konu Anlatımı,2,
ltr
item
Ders Kitapları Konu Anlatımı: Restorasyon Nedir?
Restorasyon Nedir?
Ders Kitapları Konu Anlatımı
https://ders-kitabi.blogspot.com/2017/05/restorasyon-nedir_17.html
https://ders-kitabi.blogspot.com/
http://ders-kitabi.blogspot.com/
http://ders-kitabi.blogspot.com/2017/05/restorasyon-nedir_17.html
true
5083728687963487478
UTF-8
Tüm Yazılar Yüklendi hiçbir mesaj bulunamadı HEPSİNİ GÖR Devamı Cevap Cevabı iptal Silmek Cevabı iptal Home SAYFALARI POST Hepsini gör SİZİN İÇİN ÖNERİLEN ETİKET ARŞİV SEARCH Tüm Mesajlar İsteğinizle eşleşme bulunamadı Ana Sayfaya Dön Pazar Pazartesi Salı Çarşamba Perşembe Cuma Cumartesi Pazar Mon Tue Wed Thu Fri Sat January February March April May June July August September October November December Jan Feb Mar Apr May Jun Jul Aug Sep Oct Nov Dec Şu anda... 1 dakika önce $$1$$ minutes ago 1 saat önce $$1$$ hours ago Dün $$1$$ days ago $$1$$ weeks ago more than 5 weeks ago İzleyiciler Takip et THIS PREMIUM CONTENT IS LOCKED STEP 1: Share to a social network STEP 2: Click the link on your social network Tüm Kodunu Kopyala Tüm Kodunu Seç Tüm kodlar panonuza kopyalanmıştır. Kodları / metinleri kopyalayamıyor, kopyalamak için lütfen [CTRL] + [C] tuşlarına (veya Mac ile CMD + C'ye) basınız Table of Content