REZM a. (fars. rezm). Esk. 1. Cenk, kavga: “Hengâm-ı rezmi bildiren âvâz-ı hâti- fî/Aksetti her tarafta cibâlin cibâhına" (Y...
REZM a. (fars. rezm). Esk.
1. Cenk, kavga: “Hengâm-ı rezmi bildiren âvâz-ı hâti- fî/Aksetti her tarafta cibâlin cibâhına" (Y. K. Bayatlı).
2. Rezm-azma, savaşmış, savaşı denemiş. || Rezm-dide, harp görmüş. || Rezmgâh ya da rezmgeh, harp, kavga alanı: "Sultan Mahmud Han-ı sâni hazretleri kahrından terk-ı rezmgâh-ı fenâ edip..." (Cevdet Paşa, XIX. yy.). || Rezm -hah, savaşmak isteyen, muharebeye istekli. || Rezm-yuz, savaşan, savaşçı.
1. Cenk, kavga: “Hengâm-ı rezmi bildiren âvâz-ı hâti- fî/Aksetti her tarafta cibâlin cibâhına" (Y. K. Bayatlı).
2. Rezm-azma, savaşmış, savaşı denemiş. || Rezm-dide, harp görmüş. || Rezmgâh ya da rezmgeh, harp, kavga alanı: "Sultan Mahmud Han-ı sâni hazretleri kahrından terk-ı rezmgâh-ı fenâ edip..." (Cevdet Paşa, XIX. yy.). || Rezm -hah, savaşmak isteyen, muharebeye istekli. || Rezm-yuz, savaşan, savaşçı.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR