RüŞT, -tü a. (ar. rüşd). 1. Esk. Doğru yolu bulma, doğru yolda gitme 2. Esk. Doğru düşünme akıllı olma. 3. Erginliğe erişme; erginl...
RüŞT, -tü a. (ar. rüşd).
1. Esk. Doğru yolu bulma, doğru yolda gitme
2. Esk. Doğru düşünme akıllı olma.
3. Erginliğe erişme; erginlik.
4. Rüştünü kanıtlamak, yasalara nazaran ergin sayılabilecek yaşa gelmek.
*Med. huk. Uygar hakları kullanma ehliyetine haiz olmak için yasada öngörülen belirli bir yaşa gelmiş olma. (Eşanl. ERGİNLİK.) [Bk. ansikl. böl.] || Kazai rüşt, belirli koşullarda mahkeme karanyla kazanılan rüşt. (On beş yaşını dolduran minik, kendi isteği ve ana babasının onayı ile asliye mahkemesi tarafınca reşit hale getirilebilir. Minik vesayet altındaysa mahkemenin karar vermeden ilkin vasiyi de dinlemesi gerekir.) || Evlenmeyle kazanılan rüşt, reşit olmak için yasada öngörülen yaşa gelmemiş olan kişinin evlenmeyle reşit hale gelmesi. (Bk. ansikl. böl.)
*ANSİKL. Rüşt için yasanın öngördüğü yaş on sekizdir. Reşit olmak için, kaide olarak, on sekiz yaşını bitirmiş olmak gerekir. Sadece kimi durumlarda on sekiz yaşını bitirmeden de reşit olunabilir. Erken kazanılan rüşt iki durumda sözkonusu olur. Bunlardan biri, mahkeme karan (kazai rüşt) diğeri de evlenmedir. Yasaya nazaran evlenen şahıs reşit hale gelir (Türk med. k. md. 11). Evlenebilmek için de belirli bir yaşa gelmiş olmak gerekir Adam on yedi ve hanım on beş yaşını doldurmadıkça evlenemez. Sadece muhteşem durumlarda ve çok mühim bir nedenle, on beş yaşını doldurmuş olan bir adamın ya da on dört yaşını doldurmuş olan bir kadının evlenmesine izin verilebilir (Türk med. k. md. 88). Bu durumlarda şahıs, on sekiz yaşını doldurmadığı halde evlenmiş olmakla, reşit hale gelir. Evlenmeyle kazanılan rüşt kesindir; bu evlenmenin sona ermesiyle ortadan kalkmaz.
1. Esk. Doğru yolu bulma, doğru yolda gitme
2. Esk. Doğru düşünme akıllı olma.
3. Erginliğe erişme; erginlik.
4. Rüştünü kanıtlamak, yasalara nazaran ergin sayılabilecek yaşa gelmek.
*Med. huk. Uygar hakları kullanma ehliyetine haiz olmak için yasada öngörülen belirli bir yaşa gelmiş olma. (Eşanl. ERGİNLİK.) [Bk. ansikl. böl.] || Kazai rüşt, belirli koşullarda mahkeme karanyla kazanılan rüşt. (On beş yaşını dolduran minik, kendi isteği ve ana babasının onayı ile asliye mahkemesi tarafınca reşit hale getirilebilir. Minik vesayet altındaysa mahkemenin karar vermeden ilkin vasiyi de dinlemesi gerekir.) || Evlenmeyle kazanılan rüşt, reşit olmak için yasada öngörülen yaşa gelmemiş olan kişinin evlenmeyle reşit hale gelmesi. (Bk. ansikl. böl.)
*ANSİKL. Rüşt için yasanın öngördüğü yaş on sekizdir. Reşit olmak için, kaide olarak, on sekiz yaşını bitirmiş olmak gerekir. Sadece kimi durumlarda on sekiz yaşını bitirmeden de reşit olunabilir. Erken kazanılan rüşt iki durumda sözkonusu olur. Bunlardan biri, mahkeme karan (kazai rüşt) diğeri de evlenmedir. Yasaya nazaran evlenen şahıs reşit hale gelir (Türk med. k. md. 11). Evlenebilmek için de belirli bir yaşa gelmiş olmak gerekir Adam on yedi ve hanım on beş yaşını doldurmadıkça evlenemez. Sadece muhteşem durumlarda ve çok mühim bir nedenle, on beş yaşını doldurmuş olan bir adamın ya da on dört yaşını doldurmuş olan bir kadının evlenmesine izin verilebilir (Türk med. k. md. 88). Bu durumlarda şahıs, on sekiz yaşını doldurmadığı halde evlenmiş olmakla, reşit hale gelir. Evlenmeyle kazanılan rüşt kesindir; bu evlenmenin sona ermesiyle ortadan kalkmaz.
Kaynak: Büyük Larousse
İbn-i Rüşd / İbn Rüşt
YORUMLAR