Sadakat -ti isim (sada:kat) Arapça ¹ad¥®at İçten bağlılık, sağlam, kuvvetli dostluk: "Vazifemi sadakatle yaptığımdan dola...
Sadakat -ti
isim (sada:kat) Arapça ¹ad¥®at
İçten bağlılık, sağlam, kuvvetli dostluk:
isim (sada:kat) Arapça ¹ad¥®at
İçten bağlılık, sağlam, kuvvetli dostluk:
"Vazifemi sadakatle yaptığımdan dolayı memnun olduklarını sanıyorum."- R. H. Karay.
Yüksek Sadakat
Mutluluk, sadakat ve şefkat nedir, ne anlama gelir?
Yüksek Sadakat - Haydi Gel İçelim (Video)
SADAKAT, -tl a. (ar.şadakat).
1. Bir hiç kimseye, bir şeye, gösterilen devamlı ve güvenilir bağlılık: Bir dostun sadakati.
2. Bir eş, bir sevgili için diğerine gösterilen bağlılık, bilhassa de onu aldatmama.
*Elektroakust. BAĞLlLlK'ın eşanlamlısı.
*Huk. Eşlerin sadakat borcu, evlilik birliği içinde eşlerin birbirlerine sadakat gösterme yükümlülüğü. (Eşler birbirlerini aldatmamakla yükümlüdürler [Med. k. md. 151], Sadakat borcunun yerine getirilmemesi eşlere zina ya da geçimsizlik sebebiyle boşanma davası açma hakkı verir.) || İşçinin sadakat borcu, işçinin yanında çalmış olduğu işveren zararına davranışlarda bulunamaması. (Mesela işçi, işverenin işe ilişkin sırrını saklamakla yükümlüdür. İşveren, işçinin sadakat borcunu yerine getirmemesi durumunda iş sözleşmesini feshedebilir. işçinin sadakat borcunu yerine getirmemesi yüzünden işveren zarara uğramışsa, bu zararın giderilmesini de isteyebilir [iş k. md. 17].)
SADAKAT çoğl. a. (ar. şadalfS nın çoğl. sadakat). Esk. Sadakalar.
*İsi. huk. Müslümanların ellerindeki zekât ve vergiye mevzu olan mallar ve para. (Bk. ansikl. böl.)
*ANSİKL. Fıkıh larında sadakat çoğu zaman emval-i batine ve emval-i zahire diye ikiye ayrılır. Emvali batine altın, gümüş, banknot benzer biçimde gizlenebilen, görülmeyen, sahibinden başkasının hesabını kati olarak bilemeyeceği malları ihtiva eder. İslam hukukunda bu tür malların zekâtı, sahibinin ahlaksal anlayış ve mesuliyet duygusuna bırakılır. Buna karşılık bina, toprak benzer biçimde gizlenemeyen, görünür mallar (emval-i zahire) beytümal (maliye) için gelir membaı sayılır ve devlet, sahibinin isteğine bakmaksızın bu mallardan zekât, aşâr benzer biçimde vergileri eğitim eder.
Kuran'da sadakatin verileceği kişiler yoksullar, düşkünler, devlet adına vergi toplayan yetkililer (amiller), gönülleri dine ısındırılacak olanlar (müellefe-i kulûb), kölelikten kurtulmak için parasal destek arayanlar, borçlular, Tanrı yolunda savaşanlar ve yolcular biçiminde sıralanır (X, 60).
1. Bir hiç kimseye, bir şeye, gösterilen devamlı ve güvenilir bağlılık: Bir dostun sadakati.
2. Bir eş, bir sevgili için diğerine gösterilen bağlılık, bilhassa de onu aldatmama.
*Elektroakust. BAĞLlLlK'ın eşanlamlısı.
*Huk. Eşlerin sadakat borcu, evlilik birliği içinde eşlerin birbirlerine sadakat gösterme yükümlülüğü. (Eşler birbirlerini aldatmamakla yükümlüdürler [Med. k. md. 151], Sadakat borcunun yerine getirilmemesi eşlere zina ya da geçimsizlik sebebiyle boşanma davası açma hakkı verir.) || İşçinin sadakat borcu, işçinin yanında çalmış olduğu işveren zararına davranışlarda bulunamaması. (Mesela işçi, işverenin işe ilişkin sırrını saklamakla yükümlüdür. İşveren, işçinin sadakat borcunu yerine getirmemesi durumunda iş sözleşmesini feshedebilir. işçinin sadakat borcunu yerine getirmemesi yüzünden işveren zarara uğramışsa, bu zararın giderilmesini de isteyebilir [iş k. md. 17].)
SADAKAT çoğl. a. (ar. şadalfS nın çoğl. sadakat). Esk. Sadakalar.
*İsi. huk. Müslümanların ellerindeki zekât ve vergiye mevzu olan mallar ve para. (Bk. ansikl. böl.)
*ANSİKL. Fıkıh larında sadakat çoğu zaman emval-i batine ve emval-i zahire diye ikiye ayrılır. Emvali batine altın, gümüş, banknot benzer biçimde gizlenebilen, görülmeyen, sahibinden başkasının hesabını kati olarak bilemeyeceği malları ihtiva eder. İslam hukukunda bu tür malların zekâtı, sahibinin ahlaksal anlayış ve mesuliyet duygusuna bırakılır. Buna karşılık bina, toprak benzer biçimde gizlenemeyen, görünür mallar (emval-i zahire) beytümal (maliye) için gelir membaı sayılır ve devlet, sahibinin isteğine bakmaksızın bu mallardan zekât, aşâr benzer biçimde vergileri eğitim eder.
Kuran'da sadakatin verileceği kişiler yoksullar, düşkünler, devlet adına vergi toplayan yetkililer (amiller), gönülleri dine ısındırılacak olanlar (müellefe-i kulûb), kölelikten kurtulmak için parasal destek arayanlar, borçlular, Tanrı yolunda savaşanlar ve yolcular biçiminde sıralanır (X, 60).
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR