yalnız zarf (sa:dece) Yalnızca: "Biz burada yalnız tekâmül seyrine gore kabataslak bir tasnif denemesi yaptık."- A. K...
yalnız
zarf (sa:dece)
Yalnızca:
"Biz burada yalnız tekâmül seyrine gore kabataslak bir tasnif denemesi yaptık."- A. K. Tecer.
''Bir tek 1 kelimeyle'' Kendinizi Anlatın
Kapanma yaşı nedir, kapanmayıp yalnız ibadetlerimizi yerine getirsek olmaz mı?
Yarar kıymeti hesaba katılmadan yalnız güzel duyu bir güzellik taşıyan uğraş nedir?
SADECE be.
1. Belirtilenden ne tamamlanmamış ne de fazla olarak; yalnızca: Orada yalnız iki gün kaldı.
2. Tek olarak; yalnızca, sırf: Onun gözünde yalnız netice önemliydi. Onu yalnız bir mucize kurtarabilir. Bir tek siz değilsiniz, sizin durumunuzda olan başkaları da var.
1. Belirtilenden ne tamamlanmamış ne de fazla olarak; yalnızca: Orada yalnız iki gün kaldı.
2. Tek olarak; yalnızca, sırf: Onun gözünde yalnız netice önemliydi. Onu yalnız bir mucize kurtarabilir. Bir tek siz değilsiniz, sizin durumunuzda olan başkaları da var.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR