Safra Kesesi Hastalıkları Nelerdir?

Safra kesesinde meydana gelen hastalıklar nedir? Safra kesesi hastalıklarının adları, emareleri ve tedavi sistemleri,metotları hakkında bilg...

Safra kesesinde meydana gelen hastalıklar nedir? Safra kesesi hastalıklarının adları, emareleri ve tedavi sistemleri,metotları hakkında bilgi.

Safra Kesesi Hastalıkları; Karaciğerin altında 7-10 santimetre. uzunlukta, 3 santimetre. eninde şekli armuda benziyen bir organdır. Karaciğerden gelen safranın depo edilmesine yarar, normalde 50 santimetre. kübe kadar safra taşır Karaciğerde meydana getirilen safra, bu kesede toplandıktan sonrasında, gerekince, safra yolundan onikiparmak bağırsağına dökülür. Safra kesesinin depo ödevinden başka her hangi bir ödevi olmadığından çıkarılması halinde vücutta hiçbir fena vaka meydana getirmez.

Safra kesesi hastalıkları ya doğuştan olur, ya da sonradan ortaya çıkar. Doğuştan olanlar içinde ya safra kesesi asla yoktur, ya iki tanedir, ya da safra kesesinden ikinci bir tane daha çıkmıştır. Bunların büyük bir önemi yoktur. Sonradan olan safra kesesi hastalıklarını üç maddede toplayabiliriz.

Safra Kesesi İltihabı. — Safra kesesi iltihabına neden olan mikroplar genellikle bağırsaklardaki bir hastalıktan gelir. Kimi zaman tifo, paratifo mikropları benzer biçimde kan yolundan gelen mikroplar da irin yapar. Bununla birlikte, bademcik iltihabı, apandisit benzer biçimde hastalıklar da safra kesesine geçebilir.

Safra kesesi iltihabı hanımlarda erkeklerden çok görülür. İltihap ansızın başlarsa kolik tarzında şiddetli ağrı-sancı verir. Kimi zaman orta derecede bir sarılık yapar. 38 aşama civarında bir ateşle kendini belirgin eder. Soğuk soğuk terleme, bulantı, kusma da görülür. Çok süre böbrek taşı koliği ile karıştırılabilir. Yalnız, sağda göğüs kafesinin bitiminin memeden indirilen dikey çizgi ile kesiştiği noktada, elle basınca duyulan şiddetli ağrı-sancı böbrek koliğinden ayrılmasına yardım eden bir noktadır. Süreğen şekildeki irin halinde, şiddetli ağrı-sancı yoksa da kulunç tarzında sürekli bir ağrı-sancı, hafifçe bir ateş vardır. Yumurta, yağlı yemekler yenince şiddetli bir ağrı-sancı meydana gelebilir. Çok süre mide ülserini, gastiriti andırdığından midesinden şikâyetçi olan bir kimsede safra kesesi iltihabını da fikretmek bu bakımdan yerinde olur.

Tedavi edilmeyen safra kesesi iltihaplarında, safra kesesi delinerek, peritonit yapabileceğinden hastalığın başlangıcında tedbirleri alabilmek yerinde olur. Tedavi için ilkin hastanın gıdasına dikkat etmelidir. Yağlı yiyecekler, kolesterin bakımından varlıklı besinler, baharlı, biberli yemekler, yumurta, kuru fasulye, ıspanak, pırasa, lahana, alkol verilmemelidir. Hasta dinlenmeli, şiddetli ağrısına karşı ağrı-sancı kesici ilâçlar almalı, bir taraftan da iltihaba karşı antibiyotikler yapılmalıdır. Bu devrede hastada sık sık kabızlık görüldüğünden yumuşatıcı ilâçlar da verilmelidir. İlâçlarla tedavi edilemeyen safra kesesi iltihaplarında, iltihabın başka organlara yayılmasını, yapışıklıkları önlemek için ameliyat en iyi tedavi yoludur.

Safra Kesesi Taşları. — Yaşam süresince hiçbir emare vermediği halde ama otopside meydana çıkan safra kesesi taşlarına rastlandığı benzer biçimde, kimi zaman pek ağır vakalara neden olan safra kesesi taşları da olabilir. En fazla hanımlarda, hele çocuk doğurmuşlarda görülür. Şişmanlarda zayıflardan daha çok olur. Bu taşlar, genellikle safra kesesinin içinde bırakılırlar. Safrada fazla kolesterin bulunursa safra kesesinin içinde bu maddenin üst üste toplanmasıyla yuvarlak kolesterin taşları meydana gelebilir. Bu taşlar ya sarıdır, ya da saydam, mum benzer biçimde renksizdir. Bu taş safra kesesinin ağzını tıkarsa safra kesesi şişer; yalnız, ağrı-sancı yapmaz, her hangi bir emare göstermez. Kolesterin taşları steril olduğundan irin da meydana getirmezler. İltihap geçirmiş bir safra kesesinde kese içini örten hücrelerin bir bölümü dökülür. Bu hücrelerin çevresinde biluribinle kireç birleşerek sarı, esmer, yeşilimtırak, ya da siyah safra kesesi taşları yaparlar.

Safra kesesi taşları irili ufaklı olacağı benzer biçimde tek de olabilir. Taşların en büyük tehlikesi safra kesesinin iltihaplanmasına yol açmak, ya da safra yolunu tıkayarak safranın barsa-ğa dökülmesine engel olmaktır. Birinci halde hastada gerek eveğen, gerek süreğen safra kesesi iltihaplarında görülen emareler ortaya çıkar Bunun taştan ileri gelip gelmediğini idrak etmek için safra kesesinin radyolojik muayenesi yapılır. Taş var ise yapılacak tek tedavi ameliyatla kesenin çıkartılmasıdır. İkinci şekilde ise en büyük emare bağırsağa akamayan safranın kana karışmasıyla ortaya çıkan sarılıktır. Taş safra yolunun içinde hareket edebiliyorsa, safra bazen bağırsağa akabildiğinden, sarılık da safranın boşalma-siyle kaybolur, sonrasında tekrardan ortaya çıkar. Taş yolu tüm tüm tıkadıysa, gittikçe artan sarılıkla beraber karaciğerin de hastalanmasına yol açacak bir vaziyet ortaya çıkar. Bu durumda yalnız safra kesesinin ameliyatla çıkarılması yetmez, bununla birlikte safra yolundaki taşı da çıkarmak, safra yolunu açmak gerekir.

Safra Kesesi Urları. — Safra kesesinin urları da zararsız, zararı dokunan olarak ikiye ayrılır. Selim urlar daha çok iltihaplardan sonrasında ortaya çıkar. Genellikle emare vermeyen bu urlar her hangi bir sebeple meydana getirilen safra kesesinin radyolojik muayenesinde tesbit edilirler. Ondan sonrasında yapılacak tedavi safra kesesinin çıkarılmasıdır Habis urlarının başlangıcında safra kese si kanseri gelir. Safra kesesi kanseri, en fazla, yıllardan bu zamana kadar süreğen safra kesesi iltihabı olan, taş taşıyan hanımlarda görülür. Taşların iltihaplı zemin üstünde yapmış olduğu irkiltmenin kansere yol açmış olduğu üstünde durulmaktadır. Kanser olunca hastadaki bazen şiddetlenen ağrı-sancı bundan böyle sürekli bir hal alır. Eskiden kullanılan ağrı-sancı kesici ilâçların bundan böyle fay da etmediği görülür. Bununla birlikte, hasta gittikçe zayıflar. Ur daha da büyürse safra yoluna da tazyik yapacağından sarılık meydana getirir. Geriye kalan bu devrede meydana getirecek hiçbir şey kalmamıştır. Kanser teşhisi konur konmaz hemen kese ile birlikte karaciğerin keseye yapışık olan bir bölümü de çıkarılmalıdır. Pek çok süre açılan kanserlerin gecikmiş bulunduğunun görülmesi; koruyucu bakımdan, taş tesbit edilen tüm safra kesesi hastalıklarında hemen kesenin çıkarılmasının ne aşama yararlı olacağını ortaya koymaktadır.