SAHABET , -tl a. (ar. sahabet, arkadaşlık, söyleşi). Esk. 1. Kayırma, haiz çıkma: "Havva buna kail olmaz elbet / Nisvana odur k...
SAHABET, -tl a. (ar. sahabet, arkadaşlık, söyleşi). Esk.
1. Kayırma, haiz çıkma: "Havva buna kail olmaz elbet / Nisvana odur kılan sahabet" (A. H. Tarhan).
2. Sahabet etmek, kayırmak, korumak.
1. Kayırma, haiz çıkma: "Havva buna kail olmaz elbet / Nisvana odur kılan sahabet" (A. H. Tarhan).
2. Sahabet etmek, kayırmak, korumak.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR