şahika isim, eskimiş (şa:hika) Arapça şÂ¥hi®a 1 . Doruk, zirve: "Civar dağların karlı şahikalarını yeni sevgilime göster...
şahika
isim, eskimiş (şa:hika) Arapça şÂ¥hi®a
"Civar dağların karlı şahikalarını yeni sevgilime gösteriyorum."- R. H. Karay.
2 . En üst derece:
"Sanatın nadir kaydedeceği bir şahikadan gürlemişti."- H. F. Ozansoy.
Şahika Çağlar Özünel
Şahika Ercümen
ŞAHİKA a (ar şahika). Esk.
1. Dağ tepesi; doruk, zirve: "Meleklerin aşiyanesi mutlak bu cebel-i nurun şâhikasıdır" (Samipaşazade Sezai, XIX. yy.).
2. Bir şeyin en üst noktası, en üst aşaması; doruk: ‘ 'Bizim kağnılı zaferin şâhikasına çıkışımız o çengin en çetin hakikatidir" (Neyzen Tevfık).
1. Dağ tepesi; doruk, zirve: "Meleklerin aşiyanesi mutlak bu cebel-i nurun şâhikasıdır" (Samipaşazade Sezai, XIX. yy.).
2. Bir şeyin en üst noktası, en üst aşaması; doruk: ‘ 'Bizim kağnılı zaferin şâhikasına çıkışımız o çengin en çetin hakikatidir" (Neyzen Tevfık).
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR