SAKİNLEŞMEK gçz. f. 1. Sakin, durgun bir duruma gelmek; yatışmak. Deniz bir türlü sakinleşmek bilmiyordu. 2. Gerilmiş, sinirli, heye...
SAKİNLEŞMEK gçz. f.
1. Sakin, durgun bir duruma gelmek; yatışmak. Deniz bir türlü sakinleşmek bilmiyordu.
2. Gerilmiş, sinirli, heyecanlanmış ya da hasta bir kimse sözkonusuysa, gerginliği, heyecanı, rahatsızlığı azalmak; yatışmak: Haydi sakinleş birazcık, bu kadar sinirlenmeye değmez. Sakinleşti, onunla konuşabilirsin.
3. Bir etkinlik ya da olayların akışı sözkonusuysa, düzene girmek, olağan akışına kavuşmak: Bölgede durum hemen hemen sakinleşmedi.
* sakinleştirmek ettirg. t. Bir kimseyi, bir topluluğu sakinleştirmek, kızmış, hiddetlenmiş, heyecanlanmış bir kimsenin, bir topluluğun sakinleşmesini sağlamak, yatıştırmak: Ümit ederim bu güvence sizi birazcık sakinleştirir. Bu deli kalabalığı sakinleştiremezseniz her yer altüst olacak.
*Metalürj. Erime durumundaki metale sakinleştirici bir ürün katarak fokurdamasını durdurmak. (Durgunlaştırmak da denir.)
* sakinleştirilmek edilg. f. Sakinleştirmek işine mevzu olmak.
*Metalürj. Sakinleştirilmiş çelik, katılaşma esnasında hacmi içinde çözünmüş gaz (gaz kabarcığı) bulunmayan çelik. (Buna durgun ya da sönük çelik de denir)
Kaynak: Büyük Larousse
1. Sakin, durgun bir duruma gelmek; yatışmak. Deniz bir türlü sakinleşmek bilmiyordu.
2. Gerilmiş, sinirli, heyecanlanmış ya da hasta bir kimse sözkonusuysa, gerginliği, heyecanı, rahatsızlığı azalmak; yatışmak: Haydi sakinleş birazcık, bu kadar sinirlenmeye değmez. Sakinleşti, onunla konuşabilirsin.
3. Bir etkinlik ya da olayların akışı sözkonusuysa, düzene girmek, olağan akışına kavuşmak: Bölgede durum hemen hemen sakinleşmedi.
* sakinleştirmek ettirg. t. Bir kimseyi, bir topluluğu sakinleştirmek, kızmış, hiddetlenmiş, heyecanlanmış bir kimsenin, bir topluluğun sakinleşmesini sağlamak, yatıştırmak: Ümit ederim bu güvence sizi birazcık sakinleştirir. Bu deli kalabalığı sakinleştiremezseniz her yer altüst olacak.
*Metalürj. Erime durumundaki metale sakinleştirici bir ürün katarak fokurdamasını durdurmak. (Durgunlaştırmak da denir.)
* sakinleştirilmek edilg. f. Sakinleştirmek işine mevzu olmak.
*Metalürj. Sakinleştirilmiş çelik, katılaşma esnasında hacmi içinde çözünmüş gaz (gaz kabarcığı) bulunmayan çelik. (Buna durgun ya da sönük çelik de denir)
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR