SALB a. (ar. şalb). Esk. 1. Darağacına asma, ipe çekme: "İstanbul hapishanesinde mevkuf bulunan deniz hırsızlarından biri Gal...
SALB a. (ar. şalb). Esk.
1. Darağacına asma, ipe çekme: "İstanbul hapishanesinde mevkuf bulunan deniz hırsızlarından biri Galata'da salb edildi" (Cevdet Paşa, XIX. yy.).
2. Çarmıha germe.
1. Darağacına asma, ipe çekme: "İstanbul hapishanesinde mevkuf bulunan deniz hırsızlarından biri Galata'da salb edildi" (Cevdet Paşa, XIX. yy.).
2. Çarmıha germe.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR