Salgın Hastalıklar Bu maddedeki yazılar yalnızca bilgi verme amaçlıdır. Yazılanlar, doktor uyarısı ya da önerisi değildir. Epidem...
Salgın Hastalıklar
"Beklenen"in ne olduğuna bağlı olarak salgının tanımlanması subjektif olabilir. Bir salgın lokal (bir hastalık patlaması), daha genel (salgın hastalık) ve hatta dünya çapında (global salgın-pandemik) olabilir.
Sabit seviyede oluşan ve popülasyonda görece olarak yüksek derecede seyreden alışılagelmiş hastalıklar ise endemik olarak adalandırılır. Endemik hastalığa bir örnek sıtmadır. Afrikanın bazı bölgelerinde (örneğin, Liberya) halkın büyük çoğunluğunun hayatlarının bazı dönemlerinde sıtmaya yakalanmaları beklenir.
Meşhur salgınlara örnek olarak Orta Çağ Avrupası'nda yaşanan ve kara veba olarak da bilinen hıyarcıklı veba, I. Dünya Savaşı sonunda ortaya çıkan Büyük grip salgını verilebilir.
Epidemiyolojide, salgın (Yunanca epi- üzerinde + demos halk) belli bir insan popülasyonunda, belli bir periyodda, yeni vakalar gibi görülen ancak önceki tecrübelere göre beklenenden fazla etki gösteren hastalıktır. (Epizootik ise aynı şeydir ancak hayvanlarda geçerlidir.)
Bu maddedeki yazılar yalnızca bilgi verme amaçlıdır. Yazılanlar, doktor uyarısı ya da önerisi değildir.
"Beklenen"in ne olduğuna bağlı olarak salgının tanımlanması subjektif olabilir. Bir salgın lokal (bir hastalık patlaması), daha genel (salgın hastalık) ve hatta dünya çapında (global salgın-pandemik) olabilir.
Sabit seviyede oluşan ve popülasyonda görece olarak yüksek derecede seyreden alışılagelmiş hastalıklar ise endemik olarak adalandırılır. Endemik hastalığa bir örnek sıtmadır. Afrikanın bazı bölgelerinde (örneğin, Liberya) halkın büyük çoğunluğunun hayatlarının bazı dönemlerinde sıtmaya yakalanmaları beklenir.
Meşhur salgınlara örnek olarak Orta Çağ Avrupası'nda yaşanan ve kara veba olarak da bilinen hıyarcıklı veba, I. Dünya Savaşı sonunda ortaya çıkan Büyük grip salgını verilebilir.
Kalıtsal Hastalıklar
Hastalıklar Bilgisi
Hastalıklar
Salgın Hastalıklar
Temel Britannica
Birçok hastalığın nedeni insandan insana bulaşan bakteri ve virüs gibi mikroplardır (bak. ). Bir hastalık bu yolla çok sayıda insana bulaşır ve geniş bir bölgede birçok insan bu hastalıktan ölürse bu bir salgın hastalıktır ya da o yörede bir salgın (epidemi) söz konusudur. Buna karşılık belirli bir yörede her zaman karşılaşıÂlan, ama salgınlara yol açmayan hastalıklara "yerleşik" ya da "endemik" denir.
Geçmişte en ağır salgınların nedeni, kentÂlerde kanalizasyon olmadığı için idrar ve dışkıların içme suyuna karışmasıydı. Tarih boyunca, mikroplu içme sularından laÂnan çok ağır kolera salgınları görülmüştür. (bak. ). Ayrıca mikroplu sütler, açıkta satılan ya da kirli ellerle tutulan yiyecekler ve mikrop taşıyan sinekler de hastalıkların yayılÂmasında önemli bir etkendi. Günümüzde, sağlık kurallarına uygun kanalizasyon ağları, temiz içme suları ve sütlerin pastörize edilmeÂsi salgın hastalıkların sıklığını bir yüzyıl önceÂsine oranla büyük ölçüde azaltmıştır.
Bazı hastalıkların taşıyıcısı da böceklerdir. Fare ve sıçanların üstünde yaşayan pireler vebanın, bitler tifüsün, sivrisinekler de sıtmaÂnın etkeni olan mikroplan taşır (bak. ; ; ). Birçok ülkede, insanların temizÂlik kurallarına uyması, evlerde ya da kentlerin çevresinde yaşayan farelerin yok edilmesi ve sivrisineklerin ürediği bataklıkların kurutulÂmasıyla bu hastalıkların önü alınabilmiştir. Ama bu önlemlerin alınmadığı bazı ülkelerde bugün bile bazen büyük salgınlar görülür.
Soluk alıp verirken, aksırır ya da öksürürken soluğumuzdaki buhar damlacıklarıyla birÂlikte havaya karışan mikroplar da bazı hastaÂlıkların hızla yayılmasına yol açar. Bu yolla yayılan en öldürücü hastalıklardan biri çiçek hastalığıydı. Çağımızda çok geniş kapsamlı bir aşı kampanyasıyla çiçek hastalığı yeryüÂzünden silinmiştir. Verem, grip ve soğuk algınlığı gibi hastalıklar da ağzımızdan saçılan damlacıklarla bulaşır. Soğuk algınlığı gerçekÂten en yaygın salgın hastalıktır. Bir salgının ne zaman bitip öbürünün ne zaman başladığını söylemek bile güçtür. Suçiçeği, kızamık ve kabakulak gibi çocukluk çağı hastalıkları da okullarda ya da kentlerde zaman zaman salgınlara yol açar.
Bazen bir tek kişi bile salgınlara neden olabilir. 1900'lerde New York'ta yaşayan, Mary Mallon bir tifo taşıyıcısıydı; kendisi hastalanmıyor, ama hastalığın etkeni olan bakterileri başkalarına bulaştırıyordu (bak. ). En ağırı 1903'te olmak üzere dokuz tifo salgını başlatmıştı.
Kuşkusuz en yeni salgın AIDS'dir. Bu hastalığın etkeni olan virüs vücudun bağışıkÂlık sistemini yok ederek insanı bütün mikropÂlu hastalıklara karşı savunmasız bırakır (bak. ).
Bazen bir bölgede çok ciddi sorunlar yaratÂmayan bir hastalık, kişilerin o hastalığa karşı doğal bağışıklığının olmadığı bir başka yöreye yayıldığında şiddetli salgınlara yol açarak birçok insanın ölümüne neden olabilir. BuÂnun yaşanan örneği, Kuzey Amerika'daki Eskimolar ile Avustralya Yerlileri arasında tehlike yaratan grip salgınlarıdır.
Halk sağlığı ve koruyucu hekimlik çalışmaÂları difteri, çocuk felci gibi tehlikeli hastalıklaÂrın salgın boyutlarına varmasını büyük ölçüde azaltmıştır (bak. ).
YORUMLAR