şamdan isim Arapça şem¤ + Farsça -dÂ¥n üzerine kandil, mum veya herhangi bir ışık konulan yüksek tabla, mumluk, çırakma: "M...
şamdan
isim Arapça şem¤ + Farsça -dÂ¥n
"Masa üstünde duran şamdandan yanar bir mum alıp pencereye doğru yanaştı."- R. H. Karay.
Rüyada Şamdan Görmek
ŞAMDAN a. (ar. şemc, mum ve fars. -dan; şemc-dSn'dan).
1. üzerine çeşitli boylarda mum yerleştirmek amacıyla yapılmış destek. (Bk. ansikl. böl.)
2. Şamdan hokkası, şamdanların tepesindeki oyuk bölüme takılan metal zarf, (istenildiği zaman çıkarılıp temizlenen bu parça hokkaya benzediğinden bu adla anılır.) || Şamdan külahı, şamdanların mumlarını söndürmekte kullanılan ucu külahlı metal alet. (Mum külahı da denir.) || Şamdan pulu, şamdanın mum dikilen bölümünün altında yer alan, hafifçe dışa taşkın, metal ya da camdan yapılmış parça. (Eriyen mumun yere damlamasını önler.) || Şamdan sofrası, meşinden yapılmış, yuvarlak şamdan altlığı. || Şamdan tepsisi, üzerine şamdan ve mum makası konulan tepsi.
*Bahç. Su şamdanı, bir havuzun üstüne su püskürten çok kollu fıskiye.
*ANSİKL. Yunanlılar ve Romalılar zamanında çok yaygın olan şamdan, Ortaçağ ve Rönesans döneminde de başlıca aydınlatma aracıydı. Bir masa eşyası olarak, kimi zaman değerli maddelerden, genellikle bakır, pirinç ya da bronzdan yapılan şamdanlar, üzerine bir mumluk oturtulmuş ya da şişe benzer bir uç takılmış, fantastik bir hayvan ya da insan biçiminde olabilirdi. XVII ve XVIII. yy.'da, şamdan ve meşaleler, lüks maddelerden yapılmış olmaları ve oymalarının üstün niteliğiyle dikkat çekiyordu. (Thomas ve François Tho- mas Germain, Roettiers ve Cl. Ballin'in yapıtları). Fayans ve porselen sanatçıları, Moustiers, Saint-Cloud, Sövres vb. yerlerde, kuyumculuk örneklerinden esinlenerek şamdanlar yaptılar.
Anadolu müzelerinde türk şamdanlarının çok değerli örnekleri yer almaktadır. Evlerde, cami, türbe, ziyaretgâh ve tekkelerde yaygın olarak kullanılan bu şamdanlar gümüş, tunç, bakır, tombak ve pirinç gibi madenlerden, dövme ve döküm teknikleriyle çok çeşitli formlarda yapılmış, çarpma, kazıma, ajur gibi tekniklerle bezenmiştir. Özellikle G.-D. Anadolu'da, Artuklu yöresinde XIII.-XIV. yy.'larda altın ve gümüş kakmalı, zengin motifli şamdanlar üretilmiştir. Camilerde mihrapların yanlarında yer aldıkları için mihrap şamdanı diye anılanlar, çoğunlukla 50-90 cm yüksek- liğindedir (Edirne Selimiye, Bursa Ulu camisi, İstanbul Rüstempaşa, Süleymaniye, Sultanahmet camileri). Bunların bir bölümü çok gösterişli ve ağır oluşlarıyla dikkati çeker; kimilerinde saraya ait olduklarını gösteren yazıtlar vardır. XVI.-XVII. yy.'larda lale ağızlı şamdanlar yaygındı. Ahmet lll'ün türbesinde bulunmuş, Abdülhamit II tuğralı, XIX. yy.'ın son çeyreğinden bir gümüş şamdan (Türk ve İslam eserleri müzesi), iç içe tutturulmuş, dikey yivli ve bombeli dört parçadan meydana gelen formuyla ilgi çeker; gövdeyle boyun laleyi andırır. XVII. yy. başlarından murassa çifte şamdanlar (Türk ve İslam eserleri müzesi), yuvarlak ve armudi bombeli gövdelidir, mumlukları lale formundadır. Şamdanların tüm yüzeyleri kazıma tekniğinde çiçekler ve yapraklarla, ajur tekniğinde rumilerle ve yakut, firuze, zebercet gibi değerli taşlarla süslüdür. Dönemin saray beğenisini yansıtan bu şamdanlar Sultanahmet türbesi'nde bulunmuştur. Çok kollu ve yüksek ayaklı, oymalı, yaldızlı, mumluklarında çiçek motifli cam fanuslar bulunan şamdanlar XIX. yy.'da osmanlı saray, konak ve varsıl evlerinde yaygındı.
*Din. Kutsal Kitap (Çıkış XXV, 31-37) Kudüs tapınağı'ndaki yedi kollu şamdan ya da menora"dan söz eder (bu şamdan Ti- tus takının alçakkabartmalarında da görülür).
Katolik ayin düzenine göre de, kiliselerde üç tür şamdan vardır: sunak şamdanları; çömezlerin törenlerde taşıdığı şamdanlar; ve büyük paskalya mumunun takıldığı büyük şamdan. En güzel paskalya şamdanlarından biri 1771'de Philippe Caffieri tarafından yapılmış olan, Clermont Ferrand katedrali'ndeki bronz oyma şamdandır.
1. üzerine çeşitli boylarda mum yerleştirmek amacıyla yapılmış destek. (Bk. ansikl. böl.)
2. Şamdan hokkası, şamdanların tepesindeki oyuk bölüme takılan metal zarf, (istenildiği zaman çıkarılıp temizlenen bu parça hokkaya benzediğinden bu adla anılır.) || Şamdan külahı, şamdanların mumlarını söndürmekte kullanılan ucu külahlı metal alet. (Mum külahı da denir.) || Şamdan pulu, şamdanın mum dikilen bölümünün altında yer alan, hafifçe dışa taşkın, metal ya da camdan yapılmış parça. (Eriyen mumun yere damlamasını önler.) || Şamdan sofrası, meşinden yapılmış, yuvarlak şamdan altlığı. || Şamdan tepsisi, üzerine şamdan ve mum makası konulan tepsi.
*Bahç. Su şamdanı, bir havuzun üstüne su püskürten çok kollu fıskiye.
*ANSİKL. Yunanlılar ve Romalılar zamanında çok yaygın olan şamdan, Ortaçağ ve Rönesans döneminde de başlıca aydınlatma aracıydı. Bir masa eşyası olarak, kimi zaman değerli maddelerden, genellikle bakır, pirinç ya da bronzdan yapılan şamdanlar, üzerine bir mumluk oturtulmuş ya da şişe benzer bir uç takılmış, fantastik bir hayvan ya da insan biçiminde olabilirdi. XVII ve XVIII. yy.'da, şamdan ve meşaleler, lüks maddelerden yapılmış olmaları ve oymalarının üstün niteliğiyle dikkat çekiyordu. (Thomas ve François Tho- mas Germain, Roettiers ve Cl. Ballin'in yapıtları). Fayans ve porselen sanatçıları, Moustiers, Saint-Cloud, Sövres vb. yerlerde, kuyumculuk örneklerinden esinlenerek şamdanlar yaptılar.
Anadolu müzelerinde türk şamdanlarının çok değerli örnekleri yer almaktadır. Evlerde, cami, türbe, ziyaretgâh ve tekkelerde yaygın olarak kullanılan bu şamdanlar gümüş, tunç, bakır, tombak ve pirinç gibi madenlerden, dövme ve döküm teknikleriyle çok çeşitli formlarda yapılmış, çarpma, kazıma, ajur gibi tekniklerle bezenmiştir. Özellikle G.-D. Anadolu'da, Artuklu yöresinde XIII.-XIV. yy.'larda altın ve gümüş kakmalı, zengin motifli şamdanlar üretilmiştir. Camilerde mihrapların yanlarında yer aldıkları için mihrap şamdanı diye anılanlar, çoğunlukla 50-90 cm yüksek- liğindedir (Edirne Selimiye, Bursa Ulu camisi, İstanbul Rüstempaşa, Süleymaniye, Sultanahmet camileri). Bunların bir bölümü çok gösterişli ve ağır oluşlarıyla dikkati çeker; kimilerinde saraya ait olduklarını gösteren yazıtlar vardır. XVI.-XVII. yy.'larda lale ağızlı şamdanlar yaygındı. Ahmet lll'ün türbesinde bulunmuş, Abdülhamit II tuğralı, XIX. yy.'ın son çeyreğinden bir gümüş şamdan (Türk ve İslam eserleri müzesi), iç içe tutturulmuş, dikey yivli ve bombeli dört parçadan meydana gelen formuyla ilgi çeker; gövdeyle boyun laleyi andırır. XVII. yy. başlarından murassa çifte şamdanlar (Türk ve İslam eserleri müzesi), yuvarlak ve armudi bombeli gövdelidir, mumlukları lale formundadır. Şamdanların tüm yüzeyleri kazıma tekniğinde çiçekler ve yapraklarla, ajur tekniğinde rumilerle ve yakut, firuze, zebercet gibi değerli taşlarla süslüdür. Dönemin saray beğenisini yansıtan bu şamdanlar Sultanahmet türbesi'nde bulunmuştur. Çok kollu ve yüksek ayaklı, oymalı, yaldızlı, mumluklarında çiçek motifli cam fanuslar bulunan şamdanlar XIX. yy.'da osmanlı saray, konak ve varsıl evlerinde yaygındı.
*Din. Kutsal Kitap (Çıkış XXV, 31-37) Kudüs tapınağı'ndaki yedi kollu şamdan ya da menora"dan söz eder (bu şamdan Ti- tus takının alçakkabartmalarında da görülür).
Katolik ayin düzenine göre de, kiliselerde üç tür şamdan vardır: sunak şamdanları; çömezlerin törenlerde taşıdığı şamdanlar; ve büyük paskalya mumunun takıldığı büyük şamdan. En güzel paskalya şamdanlarından biri 1771'de Philippe Caffieri tarafından yapılmış olan, Clermont Ferrand katedrali'ndeki bronz oyma şamdandır.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR