SEÇİK sıf. 1. Kolayca seçilebilen, anlaşılır 2. Açık seçik - AÇIK. *Fels. Descartes'a bakılırsa, apaçık ve kati bir şekilde o...
SEÇİK sıf.
1. Kolayca seçilebilen, anlaşılır
2. Açık seçik - AÇIK.
*Fels. Descartes'a bakılırsa, apaçık ve kati bir şekilde ortaya çıkan bilgiye denir. (Bk. ansikl. böl.) || Seçik kavram, Leibniz'e bakılırsa, bu kavram "altını mihenge vuran kuyumcuların onun hakkında haiz oldukları kavrama benzer: kuyumcular bu kavram yardımıyla, ayırtedici alametlerine bakarak ve kafi kontrollere başvurarak altını tüm diğeri cisimlerden ayırt ederler. Çoğu zaman birden fazla duyu için ortak olan kavramlar için durum böyledir: mesela sayı, büyüklük, biçim kavramları ve ruhumuzun duygulanımlarının bir çok ile ilgili kavramlar, ümit ya da korku benzer biçimde ve özetlemek gerekirse, bir nominal tanımlama'yla (ki bu kafi işaretlerin bir sayımından başka bir şey değildir) andığımız tüm şeyler†(Meditations sur la connaissance [Bilgi üzerine düşünceler]).
-ANSİKL. Fels. Descartes'a bakılırsa bilgi yalnızca açık değil, seçik de olmalıdır. Algılar içinde, “son aşama belirgin ve tüm diğeri algılardan son aşama değişik olan ve bundan dolayı de, onu gerektiğince inceleyen bir hiç kimseye açıkça görünenden başka hiçbir şey içermeyen algıya seçik idrak diyorum" (Felsefenin ilkeleri [Principes de la philosophie], 1, 45).
Bir idrak seçik olmaksızın açık olabilir, fakat açık olmaksızın seçik olması imkansız: "Mesela, bir kimse yakıcı bir acı duyduğu süre, bu acı hakkında haiz olduğu bilgi ona bakılırsa açıktır, fakat bundan dolayı devamlı seçik değildir, bundan dolayı çoğu zaman bu acıyı, yaralı yerinde bulunduğunu sandığı şeyin doğası hakkında verdiği yanlış hükümle karıştırır, kendisinde bulunan duygu ya da bulanık düşünceden başka açık hiçbir şey algılamadığı halde, bu acının düşüncesindeki acı fikrine ya da duygusuna benzediğini sanır" (ilkeler, 1, 46).
1. Kolayca seçilebilen, anlaşılır
2. Açık seçik - AÇIK.
*Fels. Descartes'a bakılırsa, apaçık ve kati bir şekilde ortaya çıkan bilgiye denir. (Bk. ansikl. böl.) || Seçik kavram, Leibniz'e bakılırsa, bu kavram "altını mihenge vuran kuyumcuların onun hakkında haiz oldukları kavrama benzer: kuyumcular bu kavram yardımıyla, ayırtedici alametlerine bakarak ve kafi kontrollere başvurarak altını tüm diğeri cisimlerden ayırt ederler. Çoğu zaman birden fazla duyu için ortak olan kavramlar için durum böyledir: mesela sayı, büyüklük, biçim kavramları ve ruhumuzun duygulanımlarının bir çok ile ilgili kavramlar, ümit ya da korku benzer biçimde ve özetlemek gerekirse, bir nominal tanımlama'yla (ki bu kafi işaretlerin bir sayımından başka bir şey değildir) andığımız tüm şeyler†(Meditations sur la connaissance [Bilgi üzerine düşünceler]).
-ANSİKL. Fels. Descartes'a bakılırsa bilgi yalnızca açık değil, seçik de olmalıdır. Algılar içinde, “son aşama belirgin ve tüm diğeri algılardan son aşama değişik olan ve bundan dolayı de, onu gerektiğince inceleyen bir hiç kimseye açıkça görünenden başka hiçbir şey içermeyen algıya seçik idrak diyorum" (Felsefenin ilkeleri [Principes de la philosophie], 1, 45).
Bir idrak seçik olmaksızın açık olabilir, fakat açık olmaksızın seçik olması imkansız: "Mesela, bir kimse yakıcı bir acı duyduğu süre, bu acı hakkında haiz olduğu bilgi ona bakılırsa açıktır, fakat bundan dolayı devamlı seçik değildir, bundan dolayı çoğu zaman bu acıyı, yaralı yerinde bulunduğunu sandığı şeyin doğası hakkında verdiği yanlış hükümle karıştırır, kendisinde bulunan duygu ya da bulanık düşünceden başka açık hiçbir şey algılamadığı halde, bu acının düşüncesindeki acı fikrine ya da duygusuna benzediğini sanır" (ilkeler, 1, 46).
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR