Sefer Nedir?

Sefer TDK, Türk Dil Kurumu isim Arapça sefer 1 . Seyahat: "Birçok gidenin her biri memnun ki yerinden / Birçok seneler geç...

Sefer
TDK, Türk Dil Kurumu





isim Arapça sefer

1 .
Seyahat:

"Birçok gidenin her biri memnun ki yerinden / Birçok seneler geçti dönen yok seferinden"- Y. K. Beyatlı.

2 . Kez, kere:

"Her seferinde ufaklıklardan en büyüğü açardı telefonu."- E. Şafak.

3 . (askerlik) Çoğu zaman ülke dışına meydana getirilen askerî harekât, harbe gitme, cenk.


Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
  • sefere kalkmak
  • sefer etmek
Birleşik Sözler

  • sefer tası
  • bu sefer
  • seyrüsefer
  • ring seferi






  • Sefer tası Nedir?


  • 4 zamanlı motorlarda krank mili 1 sefer döndüğünde eksentirik mili kaç sefer döner?


  • Berzeg Sefer Bey





SEFER a. (ar. sefer).

1. Seyahat: Uzun bir sefere çıkmak.

2. Bilhassa yurtdışı- na yönelik askeri harekât; harbe gitme: Çaldıran seferi.




3. Sayı belirten bir sözcükle, bir olgunun her bir yinelenişini, bir olayın gerçekleştiği durumların her birini belirtir; kere, kez: Bu ilacı, günde üç şefe/; yiyeceklerden sonrasında alabilirsiniz. Ayda birkaç sefer beyazperdeye gitmek.

4. Bu, geçen, gelecek vb. sefer, bir olayın gerçekleşmesini, gerçekleştiği anı, bir durumu belirtir ya da anımsatır; kere: Gelecek sefer bu şekilde olmayacak. Bu sefer bağışlayalım. Geçen sefer büyük bir hata yapmıştık.


*Ask. Bir cenk içinde belirli bir zamanda ya da alanda, belirli bir amacı hedefleyen, birbiriyle ilgili bir takım harekât. || Sefer vazife emri, sefer tertibine dahil personelin, seferberlik duyurusunda nereye gideceğini, ne kadar zamanda birliğine katılacağını, katılacağı birliğin kapalı adını belirten belge. (Sefer vazife emri, ilgiliye sulh döneminde askerlik şube başkanlıklarınca verilir.) || Sefer haline geçmek, harbe girmek, askeri harekâtlara katılmak ya da sulh zamanında manevra yapmak için donanmayla denize açılmak. || Sefer mensubu, bir birliğin ekibi düzeyine ya da izin verilen mevcuda çıkarmak için sefer tertibine alınan yedek personel. || Sefer planı, cenk hedeflerine yetişebilmek amacıyla silahlı kuvvetlerin nerede, iyi mi ve ne amaçla görevlendirileceğini saptayan, Genelkurmay başkanlığının hazırladığı harekât planı. || Sefer stokları, sulh döneminde sağlanarak depolanan ve sefer haricinde hiçbir nedenle harcanmayan, sadece seferde ikmal maddelerinin akışında olabilecek gecikmelerde, muhteşem yıpranma durumlarında emirle harcanabilen her derslik ikmal maddesi stokları. || Sefer teçhizatı, askerlerin arazide, muharebe ya da manevralarda taşıdıkları tabanca, portatif çadır vb. gereçler.


*Ask. denize. Filo halinde hareket eden cenk gemilerine verilen vazife.


*Denizbil. Bir geminin belli bir vazife için uzun süre denize açılması.


*Denize. Bir tecim gemisinin, yükleme -boşaltma limanlarından ya da bağlama limanından almış olduğu yükü ya da yolcuları varış limanına götürene kadar yapmış olduğu işlemlerin tümü. || Sefer hazırlığı, sefere çıkacak bir gemiyi yakıt, kumanya, tatlı su ve teçhizatla ikmal ederek, sefer koşulları için lüzumlu hazırlıkları yapma. || Sefer izni, bir geminin, tekne, makine, personel, donanım, yakıt, kumanya, sıhhat ve can güvenliği bakımından sefere çıkmaya hazır bulunduğunu belgeleyen ve geminin bağlama limanı yetkililerince meydana getirilen denetimden sonrasında gemiye verilen izin kâğıdı. || Sefere çıkmak, bir gemiden söz ederken, yük ya da yolcusunu aldıktan sonrasında bağlama ya da yükleme-boşaltma limanından varış limanına doğru yola çıkmak. || Sefere hazır olmak, bir tecim gemisinden söz ederken, yükleme işlemlerini tamamlamak ve tüm resmi formaliteleri yerine getirmek.


*Haritc. Sefer arşivi, harpte lüzumlu olan harita çoğaltma kalıpları ve basım için kendi kendine kafi makine, aygıt; kâğıt vb. malzemelerin tümü.


*isi. huk. üç gün üç gece ya da daha uzun soluklu bir yere gitmek suretiyle bulunmuş olduğu şehrin hududundan çıkma.


*Kur tar. Sefer bahşişi ya da sefer inamı, Osmanlılar'da padişahların tahta çıktıktan sonrasında düzenledikleri ilk sefer öncesi kapıkulu askerlerine dağıttıkları 1 000 akçe tutarındaki bahşiş. (Bunun haricinde sefer dönüşü de harpte başarı göstermiş olanlara sefer bahşişi verilirdi.) || Sefer duası, yeniçerilerin cenk alanına girdikten sonrasında her ikindi namazının arkasından toplu olarak yaptıkları yakarma töreni. (Bk. ansikl. böl.) || Sefer eşmek, sefere çıkmak. || Sefer neyamed, sefere katılmayan kapıkulu askerleri ve tımarlı sipahilerin künye defterlerine "sefere gelmedi" anlamına yazılan terim. (Bu benzer biçimde askerlerin ocakla ilgileri kesilir ya da dirlikleri ellerinden alınırdı.) || Sefer voy- nukları, sefere katılmakla yükümlü olan voynuk'lara verilen ad.


*Tasav. İnsan gönlünün Tanrı'ya yönelmesi, sufinin Tanrı'ya doğru çıkmış olduğu manevi seyahat. (Bk. ansikl. böl.) || Seferder vatan, nakşibendilik tarikatından salikin dünya tutkularından ve nefsinin isteklerinden arınıp sıyrılması. || Seter gülbankı, mevlevilik tarikatında, tarikata bağlı birinin Konya ya da Mekke'ye gideceği sırada okunan gülbank.


*ANSİKL. isi. Kuran'ın ilgili ayetleri göz önüne alınarak (II, 184, 185; IV, 101) fıkıh biliminde sefer, bazı ibadetler için hususi kolaylıklar tanınmasının sebebi sayılmış ve bununla ilgili düzenlemeler getirilmiştir.


* Seferle ilgili hususi hükümler.

1. Ramazan ayında sefere çıkan müslüman, dillerse oruç tutmayabilir, başladığı orucu bozabilir. Sadece, bu oruç ya da oruçları sefer dönüşünden sonrasında uygun bir zamanda kaza etmesi gerekir.

2. Cuma ve bayram namazlarını kılmayabilir. Sadece cuma namazını kılmaması durumunda o günün öğle namazını kılmak zorundadır.

3. Seferin kurban bayramına rastlaması durumunda kurban kesmeyebilir.

4. Olağan olarak bigün olan mest üstüne mesh etme süresini üç güne çıkartabilir.

5. Zaman namazlarının dört rekâtlı farzlarını ikişer rekât kılmak zorundadır (kasr-ı salat). Akşamın farzıyla vitir namazını gene üç rekât kılar. Duruma gore sünnetleri kılmayabilir.


* Sefer hükümlerinden yararlanmanın koşulları.

1. Yolculuğa (sefere) niyet edilmesi gerekir. Sefer niyeti gütmediği halde herhangi bir nedenle oturmuş olduğu yerden uzaklaşan ya da uzaklaştırılan şahıs, seferi sayılmaz.

2. Sefere çıkan kişinin özgür olması gerekir. Efendisinden izin almadan yola çıkan köle, komutanından izinli olmayan asker, kocasından izinli olmayan hanım, seferi sayılmaz.

3. Minimum üç günlük bir yol alacak şahıs seferi sayılır. Fıkıh larında bir yolcunun yaya olarak günde altı saat ve saatte beş km yol yürüyebileceği göz önüne alınarak sefer uzaklığı ortalama 90 km kabul edilmiştir (son zamanlarda kimi İslam din bilginleri seferde uzaklığın değil, sürenin mühim bulunduğunu, bundan dolayı bu sûrenin uygar taşıtlar göz önüne alınarak tekrardan belirlenmesi icap ettiğini öne sürmektedirler). Ek olarak, sefere çıkan şahıs, kalmış olduğu yerleşim merkezinden ayrılmış olduğu anla beraber seyahat hükümlerini uygulamaya adım atar ve bunu aynı yere geri gelinceye kadar sürdürür.

4. Yolcunun gittiği yerin kendi vatanı olması gerekir. Bir kişinin, oturmuş olduğu yer benzer biçimde evi ve ailesinin bulunmuş olduğu başka yer de vatanı sayılır. Bu yüzden, oturmuş olduğu (ikamet etmiş olduğu) yerden bu "ikinci vatanıâ€na giden şahıs, yolculuğu esnasında seferi sayılır ve sefer hükümlerini uygularsa oraya ulaşmış olduğu anda yerleşik (mukim) olur.

5. Minimum on beş gün kalmak niyetiyle bir yere giden şahıs de yolculuğu esnasında seferi, gitmek istediği yere vardığında mukim olur. Bu şekilde bir niyeti olmadığı halde herhangi bir nedenle dönüşünü uzatmak zorunda kalan da seferi kabul edilir. Sadece, bu uzatma kararının on beş günden azca olması gerekir.


*Kur. tar. Yeniçeri kethüdası, sefer duasına başlamadan ilkin çadırından çıkarak bir iskemleye otururdu. Yeniçeri ağasının iç ağaları ve adamları, ocak ağalarının maiyetindekiler kethüdanın karşısında ayakta bir daire oluşturarak dururlardı. Ordugâhtaki tüm askerler ayağa kalkar, her odanın neferleri çadırlarının önlerine dizilirlerdi. Bu işler bitince ocak yazıcısı yeniçeri kethüdasının yanına gelmiş olarak yakarma eder, yakarma tamamlanınca hepimiz bir ağızdan otuz dakika kadar "Hay Allah!†diye bağırırdı. Sonrasında, gene bir ağızdan üç kez "Hay Allah!" diye bağırılır, padişaha, vezirlere, ağalara ve tüm askere zaferin nasip olması dilenir, topluca "Hu!†çekildikten sonrasında sefer duası tamamlanmış olurdu. Türk askerlerinin, bilhassa piyade savaşlarında düşmana saldırırlarken bir ağızdan “Allah Tanrı!†diye bağırmaları geleneği sefer duasından kalmadır.


*Tasav. Tasavvufta dünya yaşamının geçiciliği, insanoğlunun Tanrı'ya doğru giden bir seyahat (sefer) içinde bulunmuş olduğu önemle vurgulanarak salikin tüm eylemlerini bu şuur içinde gerçekleştirmesi, geçici olan dünya için değil, kalıcı olan tanrısal âleme yükselmek için yaşaması istenir ve bu çabanın tanrısal varlıkta erimeye doğru aşama aşama yükselen bir seyahat olduğu düşünülür.

Bilhassa Muhittin Arabi' den sonraki gelişmiş biçimiyle vahdet-i vücutçu tasavvufta bu yolculuğun çoğu zaman dört aşamalı olduğu kabul edilir:

1. Sefer. Nefsin isteklerinden yüz çevirerek tanrısal eylemlere yönelme Bu, “kalp makmıâ€nın sonu ve Tanrı adlarının kuldate cellisinin (tecelliyat-ı esma) başlangıcıdır. Bu sefer esnasında nefsinin çokluk âlemini oluşturan dünyasal eğilimlerini kıran sufi, varlıkların çokluğunda (kesret) tanrısal birliği (vahdet) görür.

2. Sefer. Tanrı sıfatlarıyla bezenen sufinin aşkın âleme (ufk-ı âlâ) yönelişi. Bu sefer esnasında sufi tüm bilgilerin, bir ve tek olan Tanrı'yı değişik biçimlerde algılamaktan başka bir şey olmadığını anlamış olur.

3. Sefer. Tanrı'yla birleşme ya da tanrısal birliğe katılma (ayn-ı cem, hazret-i ilahiye) makamı. Tanrı-kul ikiliğinin kalktığı bu sefere kabe kavseyn (iki gösterim birleşmesi) de denir ve deyim Kurandan alınmıştır (Llll, 9).

4. Sefer. Tanrı' tan gene Tanrı'a varma (seyr-i billah anil- lah) makamı. Bu, yok olmadan (fenâ) sonrasında erişilen sonsuz var olma (baka) makamıdır.

Tasavvuf inancına gore, birinci seferin sonunda birlikten (vahdet) çokluğun (kesret) perdeleri kalkar; ikinci seferin sonunda batini bilgilerin çokluk ve çeşitliliğindeki birlik sırrı çözülür; üçüncü seferin sonunda iç-dış (batın-zâir) çelişkisi aşılır; dördüncü seferin sonundaysa birlik ve ayrılık, hak ve halk ikiliği giderilir, çokluk beraber, halk hakta erimiş olur.


Kaynak: Büyük Larousse








 

YORUMLAR

Ad

Anlamı Nedir?,22,Biyoloji Konu Anlatımı,25,Cilt Bakımı,82,Coğrafya Ders Anlatımı,978,Genel,46,Güzel Sözler,16075,Music,1,Ne Nedir?,32164,Resimli Sözler,4111,Saç Sağlığı,119,Sağlık Bilgileri,1596,Soru-Cevap,10236,Sports,1,Tarih Konu Anlatımı,5,Teknoloji,36,Türk Dili ve Edebiyatı Konu Anlatımı,2,
ltr
item
Ders Kitapları Konu Anlatımı: Sefer Nedir?
Sefer Nedir?
Ders Kitapları Konu Anlatımı
https://ders-kitabi.blogspot.com/2017/05/sefer-nedir.html
https://ders-kitabi.blogspot.com/
http://ders-kitabi.blogspot.com/
http://ders-kitabi.blogspot.com/2017/05/sefer-nedir.html
true
5083728687963487478
UTF-8
Tüm Yazılar Yüklendi hiçbir mesaj bulunamadı HEPSİNİ GÖR Devamı Cevap Cevabı iptal Silmek Cevabı iptal Home SAYFALARI POST Hepsini gör SİZİN İÇİN ÖNERİLEN ETİKET ARŞİV SEARCH Tüm Mesajlar İsteğinizle eşleşme bulunamadı Ana Sayfaya Dön Pazar Pazartesi Salı Çarşamba Perşembe Cuma Cumartesi Pazar Mon Tue Wed Thu Fri Sat January February March April May June July August September October November December Jan Feb Mar Apr May Jun Jul Aug Sep Oct Nov Dec Şu anda... 1 dakika önce $$1$$ minutes ago 1 saat önce $$1$$ hours ago Dün $$1$$ days ago $$1$$ weeks ago more than 5 weeks ago İzleyiciler Takip et THIS PREMIUM CONTENT IS LOCKED STEP 1: Share to a social network STEP 2: Click the link on your social network Tüm Kodunu Kopyala Tüm Kodunu Seç Tüm kodlar panonuza kopyalanmıştır. Kodları / metinleri kopyalayamıyor, kopyalamak için lütfen [CTRL] + [C] tuşlarına (veya Mac ile CMD + C'ye) basınız Table of Content