SEĞİRTMEK gçz. f. Bir kimse sözkonusuysa, yakın bir yere koşar adımlarla, acele gitmek: Annesinin kızgın bir sesle kendisini çağırdı...
SEĞİRTMEK gçz. f. Bir kimse sözkonusuysa, yakın bir yere koşar adımlarla, acele gitmek: Annesinin kızgın bir sesle kendisini çağırdığını duyunca derhal seğirtti.
* seğlrdişmek işt. f. Esk. Beraber koşmak, koşuşmak; beraber emek harcamak: “Seğirdişdiler kapuya ve Zeliha yırttı Yusuf'un gönleğini" (Cevahir-Cıl-esdaf XV.yy)
* seğlrdişmek işt. f. Esk. Beraber koşmak, koşuşmak; beraber emek harcamak: “Seğirdişdiler kapuya ve Zeliha yırttı Yusuf'un gönleğini" (Cevahir-Cıl-esdaf XV.yy)
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR