Yurdumuzun en önemli ressamlarından birisi olarak kabul edilen Avrupa resim sanatının ülkemizde de yeşermesini sağlayan Şeker Ahmet Paşa ve ...
Yurdumuzun en önemli ressamlarından birisi olarak kabul edilen Avrupa resim sanatının ülkemizde de yeşermesini sağlayan Şeker Ahmet Paşa ve sanatı hakkında bilgiler.
ŞEKER AHMET PAŞA (1841 – 5 Mayıs 1907), Avrupa resmini ülkemize ilk getiren en önemli ressamlarımızdan biridir. Üsküdar’ da doğdu. Asıl adı Ahmet Ali’dir. Daha Tıbbiye’de okurken resim öğretmen muavini oldu. 1864’te Paris’e resim öğrenimini tamamlamaya gitti. Paris’te o sırada Courbet, Renoir Cezanne, Seurat, Toulouse-Lautrec, Manet gibi yeni bir akımın öncüleri henüz tanınmamışlardı; Boulanger, Gerome gibi ressamlar, büyük ün kazanmış akademik resim ustalarıydı. Ahmet Paşa da bunların atelyesinde çalıştı. 1870’te Paris’te bazı tablolarını, bunlar arasında Abdülâziz’in karakalem bir resmini sergileyerek diplomasını aldı. 1871’de İstanbul’a döndüğünde yüzbaşı rütbesiyle Tıbbiye’ye resim öğretmeni oldu. Daha sonra Sanayi Okulu resim öğretmenliğine getirilerek kolağası rütbesine yükseldi.
Şeker Ahmet Paşa 1872’de Sanayi Okulu’nda Türkiye’deki ilk resim sergisini açmıştır. 1873’te ikinci sergisi Darülfünun’da açıldı. Aynı yıl yaver oldu, öğretmenlik hayatı sona erdi. Saraya girdikten sonra da mesleğinde hızla ilerlemeye devam etti, yerli, yabancı pek çok nişanla taltif edildi, 17 yabancı memleketten yüksek nişanlar aldı. 1896’da «Misafirîn-i ecnebiye teşrifatçısı» oldu, 1907’de ani bir kalp durmasından ölünceye kadar bu memuriyette kaldı. Yüksek ahlâkı, fazileti yanında tatlı dilli, hoşgörür, alçak gönüllü, şefkatli bir insan olmasından dolayı «Şeker» lakabı ile anılmıştır.
Şeker Ahmet Paşa saraydaki görevlerinden vakit buldukça Mercan’daki konağının büyük atelyesînde çalışırdı. Hayranı olduğu tabiattan resim yaparken bile çok defa atelyesînde hayaline başvurmak zorunda kalırdı. Peyzajdan sonra en çok natürmortla uğraşmıştır. Titiz bir özenle, ağır, sabırlı çalışırdı. Kuvvetli bir realistti, plastik zevk ve duyuşu memlekete yeni bir ifade tarzı getirdi. Natürmortlarında ışık-gölge zevkle kullanılmıştır. Bursa’da yaptığı manzaralarda yeşilin türlü tonları ahenkle birleşir. Eserleri arasında: «Karaca», «Orman», natürmortlar (kavun, karpuz, üzüm), «Bursa Manzaraları», «Merkepli Peyzaj», «Kâğıthane Sırtında Askerî Tatbikat» başta gelir.
YORUMLAR