Şeker hastalığı nedir? Şeker hastalığının sebepleri, emareleri, tedavi sistemleri,metotları hakkında bilgi. Şeker Hastalığı; pankreastaki ...
Şeker hastalığı nedir? Şeker hastalığının sebepleri, emareleri, tedavi sistemleri,metotları hakkında bilgi.
Şeker Hastalığı; pankreastaki langerhans adacıklarından insülin salgılanmasının durması ya da azalması sonucunda ortaya çıkan hastalık. Şeker hastalığı başta metabolizma, damar ve sinir sistemlerini etkisinde bırakır, bununla birlikte karbonhidrat, yağ ve protein metabolizmaları da bozulur, büyük ve ufak damarlarda damar sertliği gelişir, körlüğe kadar giden göz bozukluklarına neden olur, böbrek yetmezliği oluşabilir. Hastalığın en tehlikeli yanlarından birisi de komanın ortaya çıkmasıdır. İnsülinsiz kalan bir organizma yaşamını birden fazla saat ile birden fazla gün sürdürebileceği için kesinlikle dıştan organizmaya insülin vermek gerekir. Şeker hastalığının görülme sıklığı toplumun yaş gruplarına gore değişiyor. Yaş ilerledikçe oran yükselir. Ailedeki yakın bireylerde şeker hastalığı bulunan kişilerin bu hastalığa yakalanma riski 2.5 kat daha fazladır. Hastalığın kalıtımla da geçmiş olduğu kanıtlanmıştır. Erişkinlerde şeker hastalığı 45 yaşından yukarıda ortaya çıkar, % 85’i şişmandır. Etkene bağlı şeker hastalıkları şu şekilde sıralanabilir:
1. Kalıtsal-genetik şeker hastalığı: Hastalık kalıtım kanalıyla geçmiştir.
2. Pankreatik şeker hastalığı: Bu tür pankreasta gelişen bir irin ya da kanser, langerhans adacıklarını da bozup insülin salgılanmasını önler. Bu durumda pankreasın cerrahi yolla alınması gerekir.
3. Hormonal şeker hastalığı: bir takım hormonların uzun süre ve çok fazla salgılanmaları durumunda şeker hastalığına yol açtıkları bilinir.
4. İatrojenik şeker hastalığı: Bir takım şeker hastalıkları hekimlerin hastalarına verdikleri bir takım ilaçların uzun süre ve yanlış kullanılmalarından da ortaya çıkabilir. Kortizollü ilaçlar, bir takım idrar söktürücü ilaçlar, östrojen-progesteron bileşimleri, bu grup şeker hastalığına yol açabilir. Şeker hastalığı gelişme dönemlerine gore de dörde ayrılır:
1. Belirgin şeker hastalığı: Bu türde şeker hastalığının tüm emareleri yerleşmiştir. Açlık durumunda ya da herhangi bir zamanda kan şekeri yüksektir. Bu grup, çocukluk-gençlik süreci ve erişkin süreci olarak iki grupta incelenir.
2. Belirtisiz ya da kimyasal şeker hastalığı: Hastalığın kati emareleri yoktur. Açlık durumundaki kan şekeri çoğu zaman normaldir. Ama glikoz yükleme testiyle saptanabilir. Tüm bunlara rağmen, şeker hastalığından meydana gelen damar bozuklukları görülebilir.
3. Gizli saklı ya da stress şeker hastalığı: Bu grupta kan şekeri normaldir. Fakat hastalar gebelik, geniş yanıklar, kalp infarktüsü, enfeksiyon benzer biçimde nedenlere bağlı olarak yaşamlarının bir dönemlerinde şeker hastalığına yakalanmışlardır.
4. Şeker hastalığı öncesi: Bu evreyi saptamak bugün için olanaksızdır. Kan şekerinde bozukluk yoktur. Bu terim, kalıtsal açıdan şeker hastalığına aday olarak fikredilen fakat hemen hemen hasta olmayanlar için kullanılmaktadır. Bu evreye adaylık basamağı denilebilir.
Emareleri: Şeker hastalığının üç temel emaresi vardır: Çok su içmek, çok yiyecek yiyecek, çok idrara çıkmak Yerleşmiş şeker hastalığının değişmez bulgularından birisi de kan şekerinin insülin yetersizliği sebebiyle yüksek oluşudur. İnsülin hormonundaki eksiklik, tam ya da kısmidir. Çocukluk-gençlik süreci şeker hastalığı, çok su içme, çok yiyecek yeme, çok idrara çıkma, kilo kaybı, sinirlilik, güç kaybı benzer biçimde emarelerle çok süratli bir şekilde gelişir. Minik evlatların geceleri yataklarına işedikleri sıkça görülür. Bu hastaların pankreaslarında asla insülin bulunmadığından, dışarıdan insülin verilmesi gerekir. Şeker hastalığı erişkin dönemde daha kurnaz bir şekilde gelişir. Emareler daha hafiftir. İlk yakınmalar, çoğu zaman hafifçe kilo kaybı, gece idrara çıkma, hanım hastalarda vulva kaşıntısı görme bulanıklığı ve halsizliktir. Bir takım hastalar ise ayak parmaklarında ya da topukta gelişen bir kangrenden ya da kapanmayan yaralardan yakınırlar.
Tedavisi: Tedavide üç mühim nokta vardır: Hastanın rejiminin düzenlenmesi, pankreastan insülin salgılatan ilaçların kullanılması ve gerektiğinde vücuda dışardan insülin hormonu verilmesi. Hastanın rejimi düzenlenirken günlük düzgüsel enerji gereksinimi hesaplanır. Şişman bir hastanın düzgüsel kilosuna indirilmesine çalışılır. Besinlerle alman günlük protein-karbonhidrat-yağ miktarı, hastanın enerji gereksinmesine gore düzenlenir. Hastanın tertipli olarak bir spor dalıyla uğraşması da kesinlikle sigara içmemesi gerekir. Sigara kan şekerinde yükselmeye ve damarsal bozuklukların hızlanmasına neden olur. Spor ise kan şekerini düşürücü etkiye haizdir. Kasların emek harcaması esnasında kan glikozu düşer. İnsülin salgılama kabiliyetini tümüyle yitirmemiş erişkin hastalarda sülfanilüre grubu ve biguanid grubu ilaçlar, kan şekerini azaltarak etkili olurlar. Şeker hastalığının tedavisinde en etkin ve son olarak araç ise insülin hormonudur. Şeker komasının tedavisi ise yoğun bakım ve kontrol istediğinden hastanelerde yapılması gerekir. Bu hastalara sık ve kafi insülin verilmesinin yanı sıra kan tuzlarındaki ve hacmindeki eksiklikleri de giderici elektrolit içeren sıvıları damar kanalıyla vermek gerekir.
YORUMLAR