seki ( I ) isim, halk ağzında 1 . Oturmak için evlerin önüne taş ve çamurdan meydana getirilen set. 2 . Oturulacak sedir biçi...
seki ( I )
isim, halk ağzında
2 . Oturulacak sedir biçiminde taş ya da set.
3 . Toprak üstündeki yükseklik, organik set, taraça.
4 . coğrafya Akarsuların iki yakasındaki yamaçlarda, bazı deniz ve göl kıyılarında görülen basamak biçiminde yeryüzü şekli, teras.
Birleşik Sözler
çökerti sekisi
seki (II)
isim
Sekil.
Deniz Seki
SEKİ a.
1. Ahşap direkleri nemden korumak için altlarına konulmuş olan taş altlık; direk ayaklığı.
2. Oturulmak suretiyle yapılmış taş ya da ahşap set.
3. Yamaçlarda merdiven basamağı şeklinde düzeltilip duvarla pekiştirilen yer; teras, taraça.
*Arkeol. Yenitaş ve Bakırtaş dönemlerinde, evlerde, odaları duvarlar süresince dolanan, 40-50 santimetre yükseklikte taştan ya da topraktan set. (Çatalhöyük, Çayiinü, Can- hasan, Hacılar vb. merkezlerde görülen bu sekilerin kimilerinin içinde insan iskeletleri bulunması, ölülerin bazı yerlerde buralara gömüldüğünü göstermektedir.)
*Coğ. Seki alnı, ekili yamaçları keserek birbirini izleyen daha azca eğimli alanlara bölen ve düzey eğrilerine paralel uzanan şev. (Seki alanları organik bir oluşum değildir ve toprak kaymalarıyla savaşım etmek amacıyla köylüler tarafınca düzenlenir. Batı Avrupa'da yaygındır.) || Seki ya da taraça tarımı, yığma ya da örme minik duvarlarla sahanlıklar şeklinde parçalara ayırarak yamaçlarda düzenlenen tarlalar. (Bk. ansikl. böl.)
*Jeomorfol. Derine doğru aşınım sonucunda yarılmış bir alüvyal örtünün ya da dolgunun kalıntısı. (Eşanl. TARAÇA.) (Bk. ansikl. böl.] || Basamaklı sekiler, basamaklar biçiminde üst üste sıralanan ve aralarında yüzeyleyen temelle birbirinden ayrılan sekiler. || İç içe sekiler, aynı dolgu içinde oluşmuş, aralarında dolgu temeli görülmeyen ve üst seki alüvyonları bir alttaki seki düzlüğünden daha aşağıda devam eden sekiler.
*Mim. Bir pencerenin şevindeki ince uzun taş altlık. (Ortaçağ'ın askeri ya da sivil mimarlığı.) || Seki altı, PABUÇLUK ve SAFFINlAL'in eşanlamlısı. || Sütun sekisi, bir sıra sütunu ya da gömme ayağı taşıyan yapı eteği. (Eşanl. STİLOBAT.) [Sütun sekisinin gövdesi, tıpkı ayrık bir ayaklık gibi, genellikle silmeli, eteklikli bir tabana oturur ve üst bölümünde bir korniş ya da korniş silmesi yer alır. Terim, yunan tapınaklarında krepisin silmesiz üst basamağını da belirtir.]
*ANSİKL. Coğ. Seki ya da taraça tarımı. Her iklimde yapılır: Şimal Çin'den Endonezya'ya kadar tüm Uzakdoğu'da, Akdeniz vatanlarında, Zenci Afrika'da. Çok eskiden beri uygulanır; Meksika'da ya da Andlar'da Kolomböncesi dönemlerden kalma seki izlerine rastlanır. Çeşitli ziraat sistemlerinde kullanılan sekiler hem ağaç yetiştiriciliğine (Akdeniz vatanlarında zeytin) hem de tahıl tarımına, bağcılığa ve sulu tarımlara olanak verir: ek olarak toprak kaymalarına karşı etkili bir savaşım aracıdır. Ne var ki bakımı büyük itina gerektirir ve makineli tarıma pek uygun değildir. Bu yüzden çoğu zaman nüfusun yoğun olduğu ve aşırı titizlik gerektiren ziraat bölgeleriyle sınırı olan kalır.
*Jeomorfol. Sekiler, birbirini izleyen birikim ve yarılma evrelerinin sonucunda oluşur. Oluşumlarını üç temel etken belirler: aşınım sisteminde ve akarsuların yükleriyle debileri arasındaki ilişkide değişikliklere neden olan iklim salınımları; östatizmin etkisiyle taban düzeyinde oluşan değişimler (deniz düzeyi alçaldığında, eski alüvyal ovaları yaran bir geriye aşınım dalgası oluşur); son olarak da yerkabuğunun tektonik nedenlerle şekil değişikliğine uğraması.
1. Ahşap direkleri nemden korumak için altlarına konulmuş olan taş altlık; direk ayaklığı.
2. Oturulmak suretiyle yapılmış taş ya da ahşap set.
3. Yamaçlarda merdiven basamağı şeklinde düzeltilip duvarla pekiştirilen yer; teras, taraça.
*Arkeol. Yenitaş ve Bakırtaş dönemlerinde, evlerde, odaları duvarlar süresince dolanan, 40-50 santimetre yükseklikte taştan ya da topraktan set. (Çatalhöyük, Çayiinü, Can- hasan, Hacılar vb. merkezlerde görülen bu sekilerin kimilerinin içinde insan iskeletleri bulunması, ölülerin bazı yerlerde buralara gömüldüğünü göstermektedir.)
*Coğ. Seki alnı, ekili yamaçları keserek birbirini izleyen daha azca eğimli alanlara bölen ve düzey eğrilerine paralel uzanan şev. (Seki alanları organik bir oluşum değildir ve toprak kaymalarıyla savaşım etmek amacıyla köylüler tarafınca düzenlenir. Batı Avrupa'da yaygındır.) || Seki ya da taraça tarımı, yığma ya da örme minik duvarlarla sahanlıklar şeklinde parçalara ayırarak yamaçlarda düzenlenen tarlalar. (Bk. ansikl. böl.)
*Jeomorfol. Derine doğru aşınım sonucunda yarılmış bir alüvyal örtünün ya da dolgunun kalıntısı. (Eşanl. TARAÇA.) (Bk. ansikl. böl.] || Basamaklı sekiler, basamaklar biçiminde üst üste sıralanan ve aralarında yüzeyleyen temelle birbirinden ayrılan sekiler. || İç içe sekiler, aynı dolgu içinde oluşmuş, aralarında dolgu temeli görülmeyen ve üst seki alüvyonları bir alttaki seki düzlüğünden daha aşağıda devam eden sekiler.
*Mim. Bir pencerenin şevindeki ince uzun taş altlık. (Ortaçağ'ın askeri ya da sivil mimarlığı.) || Seki altı, PABUÇLUK ve SAFFINlAL'in eşanlamlısı. || Sütun sekisi, bir sıra sütunu ya da gömme ayağı taşıyan yapı eteği. (Eşanl. STİLOBAT.) [Sütun sekisinin gövdesi, tıpkı ayrık bir ayaklık gibi, genellikle silmeli, eteklikli bir tabana oturur ve üst bölümünde bir korniş ya da korniş silmesi yer alır. Terim, yunan tapınaklarında krepisin silmesiz üst basamağını da belirtir.]
*ANSİKL. Coğ. Seki ya da taraça tarımı. Her iklimde yapılır: Şimal Çin'den Endonezya'ya kadar tüm Uzakdoğu'da, Akdeniz vatanlarında, Zenci Afrika'da. Çok eskiden beri uygulanır; Meksika'da ya da Andlar'da Kolomböncesi dönemlerden kalma seki izlerine rastlanır. Çeşitli ziraat sistemlerinde kullanılan sekiler hem ağaç yetiştiriciliğine (Akdeniz vatanlarında zeytin) hem de tahıl tarımına, bağcılığa ve sulu tarımlara olanak verir: ek olarak toprak kaymalarına karşı etkili bir savaşım aracıdır. Ne var ki bakımı büyük itina gerektirir ve makineli tarıma pek uygun değildir. Bu yüzden çoğu zaman nüfusun yoğun olduğu ve aşırı titizlik gerektiren ziraat bölgeleriyle sınırı olan kalır.
*Jeomorfol. Sekiler, birbirini izleyen birikim ve yarılma evrelerinin sonucunda oluşur. Oluşumlarını üç temel etken belirler: aşınım sisteminde ve akarsuların yükleriyle debileri arasındaki ilişkide değişikliklere neden olan iklim salınımları; östatizmin etkisiyle taban düzeyinde oluşan değişimler (deniz düzeyi alçaldığında, eski alüvyal ovaları yaran bir geriye aşınım dalgası oluşur); son olarak da yerkabuğunun tektonik nedenlerle şekil değişikliğine uğraması.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR