Sepet TDK, Türk Dil Kurumu isim Farsça seped 1 . Saz, kamış ya da ince dallardan örülerek meydana getirilen, çoğu zaman sapı o...
Sepet
TDK, Türk Dil Kurumu
isim Farsça seped
1 . Saz, kamış ya da ince dallardan örülerek meydana getirilen, çoğu zaman sapı olan, yiyecek ve eşya taşımak için kullanılan kap.
2 . (ödat) Bu kabın almış olduğu seviyede:
3 . (ödat) Bu kap biçiminde örülerek yapılmış:
4 . (denizcilik) Sazdan örülmüş balık kapanı.
5 . Motosikletin yan tarafında bulunan, tek yolcu taşımak suretiyle hazırlanmış ayrı bölüm.
6 . (spor) Basketbolda sayı kazanmak için, içine top atılmaya çalışılan demir çembere geçirilmiş altı açık ağ.
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
TDK, Türk Dil Kurumu
1 . Saz, kamış ya da ince dallardan örülerek meydana getirilen, çoğu zaman sapı olan, yiyecek ve eşya taşımak için kullanılan kap.
2 . (ödat) Bu kabın almış olduğu seviyede:
"Bir sepet elma."- .
3 . (ödat) Bu kap biçiminde örülerek yapılmış:
"Sepet sandık. Sepet otomobil."- .
4 . (denizcilik) Sazdan örülmüş balık kapanı.
5 . Motosikletin yan tarafında bulunan, tek yolcu taşımak suretiyle hazırlanmış ayrı bölüm.
6 . (spor) Basketbolda sayı kazanmak için, içine top atılmaya çalışılan demir çembere geçirilmiş altı açık ağ.
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
- sepet havası çalmak
- sepette pamuğu olmamak
Birleşik Sözler
- sepet kafalı
- sepetkulpu
- sepet sandık
- sepet topu
- sandık sepet
- senet sepet
- sürü sepet
- çamaşır sepeti
- çöp sepeti
- dalyan sepeti
- Karamürsel sepeti
Mimari Eserler - Sepet Ev
Havuçlu Sepet Kurabiye Tarifi
Rüyada Sepet Görmek
Sepet
Çeşitli örgü sepetler.
Sepet, çoğu zaman saz, kamış ya da buna benzer ince dallardan örülerek meydana getirilen; yiyecek, eşya ve kimi zaman de canlı taşımakta kullanılan kap. Zaman içinde sepet teriminin anlamı genişlemiş, benzer işlerde kullanıldığı halde; ucuzluk, pratiklik ya da dayanıklılık şeklinde gerekçelerle değişik malzemelerden üretilen araç-gereçler için de sepet adı kullanılmaya devam edilmiştir. Buna örnek olarak plastik çamaşır sepetleri ya da alüminyumdan yapılmış sıcak hava balonu sepetleri örnek verilebilir.
Sepet sözcüğü Türkçeye Farsçadan (seped) geçmiştir.
Tarihçe
Örmeciliğin zamanı antik çağlara dayanır. Mesela Babil mitolojisinde tanrı Marduk yeryüzünü yaratırken ilkin denizler üstüne sazlardan ördüğü bir hasırı sermiş, bunun üstüne toprağı serpiştirmiştir. Batı Afrika'daki Dogon halkı tanrının ilk insana ağzı yuvarlak, tabanı dikdörtgen bir sepet verdiğine inanırlar.
Çeşitli örgü sepetler.
Sepet, çoğu zaman saz, kamış ya da buna benzer ince dallardan örülerek meydana getirilen; yiyecek, eşya ve kimi zaman de canlı taşımakta kullanılan kap. Zaman içinde sepet teriminin anlamı genişlemiş, benzer işlerde kullanıldığı halde; ucuzluk, pratiklik ya da dayanıklılık şeklinde gerekçelerle değişik malzemelerden üretilen araç-gereçler için de sepet adı kullanılmaya devam edilmiştir. Buna örnek olarak plastik çamaşır sepetleri ya da alüminyumdan yapılmış sıcak hava balonu sepetleri örnek verilebilir.
Sepet sözcüğü Türkçeye Farsçadan (seped) geçmiştir.
Tarihçe
Örmeciliğin zamanı antik çağlara dayanır. Mesela Babil mitolojisinde tanrı Marduk yeryüzünü yaratırken ilkin denizler üstüne sazlardan ördüğü bir hasırı sermiş, bunun üstüne toprağı serpiştirmiştir. Batı Afrika'daki Dogon halkı tanrının ilk insana ağzı yuvarlak, tabanı dikdörtgen bir sepet verdiğine inanırlar.
SEPET a. (fars. seped).
1. Sazdan, kamıştan, ince dallardan vb. esnek şeylerden ya da başka bir maddeden (plastikten, metalden vb.) meydana getirilen, değişik nesneler koymaya, taşımaya ya da toplamaya yarayan saplı ya da kulplu kap (çoğu zaman kullanılma amacını belirten bir tamlayanla kullanılır): Çamaşır sepeti. Yumurta sepeti. Elişi sepeti. Ekmek sepeti.
2. Say. sıf. + sepet, bir sepetin alabileceği miktar: Bir sepet incir toplamak, yiyecek.
3. (Bir hiç kimseye) sepet havası çalmak, bir kimsenin işine son vermek; sepetlemek, yol vermek (arg.). || Sepette pamuğu olmamak, bilgi dağarcığı boş olmak. || Senet sepet -SENET. || Karamursal, karamürsel sepeti, önemsiz, değersiz bir şey ya da bir kimse.
*Aktar. Çoğu zaman yüksekte bakım emekleri meydana getiren bir operatörü korumaya ve istenilen düzeye çıkarmaya yarayan, hava direnci azaltılmış, tekne biçiminde kaldırma aygıtı. (Bu aygıt hidrolik devrelerle düşen ve yatay düzlemde hareket eden bir kolun ucuna tespit edilir ya da yapıların cephesi süresince kablolara asılır.) || Aktarma sepeti, çoğu zaman kıvrılabilir tutamaklarla donatılmış, kafesli metalden aktarma gereci. (Kimi süre çeşitli parçaların süzülmesinde ya da daldırılmasında kullanılan bu gereç bir çok kez tutamaklarından havai bir konveyöre asılır.) || Tekerlekli sepet, süpermarketlerde malları koymaya ve taşımaya yarayan tekerlekli el otomobili.
*Arıc. Ekin saplarından ya da sazdan örülmüş arı kovanı.
*Balıkç. Sorgun dalı, saz, galvanizli demir tel ya da plastik maddeden yapılmış, balık yakalamaya yarayan aygıt. (Eşanl. KİRTİL.) [Bk. ansikl. böl.] || Yengeç, böcek, vb. şeklinde iri kabukluların avlanmasında kullanılan, sorgun dalı, kestane dalı, plastik madde ya da madensel kafeslerden meydana getirilen aygıt. (Bazıları kubbe biçimindedir ve üst bölümünde bir giriş bulunur; bazılarıysa boru biçimindedir ve her iki ucunda bir giriş hunisi bulunur.)
*Bayınd. İçine kum ya da çakıl doldurulan, metal iskeletli kasa. (Birbirlerine bağlanmış sepetlerin yüzeyi, bir akarsuyun şevlerini korumak için kusursuz bir kaplama oluşturduğu şeklinde, hidrolik bir tesisin yapımı esnasında sızdırmaz bir kılıf yaratmak için bir batardo öğesi işlevini de görebilir.) [Bk. ansikl. böl. Su işler.]
*Bisikç. Tek bir tekerlek üzerine monte edilmiş, oturma yeri olan ve bir motorsiklete eklenen karoserli vasıta.
*Bür. ger. Evrak sepeti, işlem görmek suretiyle bekleyen mektup ve belgelerin, bir emek verme masası üstünde tertipli bir şekilde yerleştirilebilmeleri için kullanılan ve metal, tahta ya da plastikten yapılmış kenarları alçak sepet çeşidi. || Kâğıt sepeti, eski kâğıtların, ambalajların vb. içine atılmış olduğu tahta, metal, plastik ya da deriden kap.
*Esk. giy. Eteklerin kalçalar üstünde kabarık durmasını elde eden ve balina ya da kamış çemberlerle donatılmış içetek. ( SEPETLİ' ELBİSE.)
*Ev eşy. Bir bulaşık makinesinde, bulaşıkların konduğu plastik kaplı metal telden, sürülebilen bölme. || Kızartma sepeti, kalaylanmış telden yapılmış ve yiyecek maddelerini kızgın yağa daldırmaya yarayan, kulplu ya da saplı kap.
*Flavc. Bir balonun altına asılan ve baloncuları, motoru, safrayı ve donanımları taşıyan, genişliği yüksekliğinden fazla kor- kuluklu platform. (Güdümlü balonlarda sepet profillendirilmiş kapalı bir kabin biçimindedir.)
*ikt. Alışveriş sepeti, bir evin temel harcamaları ve bakımı için ayrılan ve geçim bedelinin hesaplanmasında kullanılan birim.
*ikt. tar. Sepet tımarı, OsmanlI devletinde, sahibinin mirasçı bırakmadan ölmesiyle sahipsiz kalmış tımar. (Bu tımarlara âit kâğıtlar, tevcih yapılıncaya kadar bir sepet içinde bulundurulduğu için bu adla anılırdı.)
*Karş. anat. Solungaç sepeti, kuyruksuz amfibyumların iribaşlarında, boyun deri kıvrımından oluşan, dış solungaçları saran ve spirakulumla dışarıya oluşturulan boşluk.
*Mim. Sepetkulpu kemer - SEPETKULPU. || Başlık sepeti, sütun başlığının, bilezikle abak içinde yer edinen başlıca kısmı. (Eşanl. KALATHOS.) [Başlık sepeti terimi, bilhassa korinthos sütun başlığı ve XIII. yy. gotik mimarlığının yaprak ve dallardan oluşan başlıkları için kullanılır.)
*Mim. ve Süslem. sant. İçinde çiçekler ya da meyveler bulunan yüksek ve dar bir külah biçimindeki bezeme. (XVIII. yy.'ın ayırtedici motiflerinden biridir.)
*Oy. Bazı talih oyunlarında daha ilkin kullanılmış kâğıtlann atılmış olduğu delik (şimendifer, otuz ve kırk, banka).
*Spor. Basketbolda çembere geçirilmiş altı açık ağ.
*Süslem. sant. Louis XVI tarzında dekoratif unsur. || Sepet işi, sorgun dalı örgüsüne benzeyen süsleme biçimi.
*Tar. Sepet peşinden gelme, yeniçerilikle ilişkileri bulunmadığı halde bir yolunu bularak ocağa girmiş olanlar için kullanılan deyim. ( SAPLAMA.) || Sepet kültürü, Anasazi* amerind kültürünün bir evresi; basket makers kültürü de denir.
sıf.
1. Sepet şeklinde örülerek yapılmış: Sepet beşik.
2. Sepet kafalı, akılsız, beyinsiz. || Sepet sandık, ince dallardan örülerek meydana getirilen, çoğu zaman meşinle kaplı bir tür sandık.
*El sant. Sepet örgü, eşit sayıda İlmek gruplarını birbiri arasından geçirerek meydana getirilen sepet görünümlü örgü.
*Mim. Sepet başlık, yarım küre ya da yarım küreye yakın kesitte, hasır benzeri bezemeyle süslü bizans sütun başlığı.
*Nöroanat. Sepet hücre, beyincik kodeksinde bulunan çokkutuplu hücre (Bu hücreler Purkinje hücrelerinin derhal üstündeki tabakada yer alır.)
*ANSİKL. Sepet kamış, saz, ince söğüt dalı vb.'den örülür. Başlıca bölümleri dip, kollar, simit isminde olan dip takviyesi, kenar denen üst kısım takviyesi ve dilim denen ara kısımdır. Örgü malzemesi dip dibe bitişik olarak örülmüşse dolgulu, aralıklıysa delikli sepet adını alır. Çoğu zaman alttan başlayarak örülür. Kullanılacağı yere gore yayvan, ince uzun, kulplu, kapaklı vb. türleri vardır.
*Balıkç. Balık avlama sepetinin giriş kesiminde, iç kısmı huni şeklinde sivrileşerek son kabul eden bir ağız vardır. Balık akıntı yönünde gelmiş olarak bir kez sepete girdimi artık dışarı çıkabilmesi olanaksızdır. Yakalanan balıkların çıkarılabilmesi için sepetlerde hususi bir kapak bulunur.
*Su işler. Rıhtımların ve yanaşma ya da bağlama kulelerinin yapımında büyük sepetler kullanılması, günümüzde yaygın bir uygulamadır. Kesintisiz rıhtımlar gerçekleştirmek için, toprağın uyguladığı itkilere ve palamarların çekmesine dayanabilecek, uygun boyutlarda bitişik sepetler kullanılır.Her sepetin silindirsel bir kılıfı bulunur. Bu kılıf, çoğunlukla, birbirlerine kenetlenmiş yassı, metal palplanşlardan oluşur. Palplanşlar, yapının bulunmuş olduğu yerin zeminine çakma kanalıyla gömülür. Bu şekilde- ce oluşturulan hücreler, çeşitli gereçlerle (bilhassa kum) doldurulur ve üstleri genel bir döşeme plağıyla örtülür.
Bu yöntem, yassı palplanşları haddeleme ve kenetleme tekniklerinde gösterilen ilerleme yardımıyla gelişmiştir, şu sebeple sepete doldurulan gereçlerin uyguladığı itki sebebiyle palplanşlar çok mühim çekme kuvvetlerinin (derzin her metre tulu için 400 torı-kuvveti bulur) tesiri altındadır.
Ayrık kuleler sözkonusu olduğunda, sac ya da betonarme Sızdırmaz tabanlı silindirler karada yapılarak, bunlar yüzdürme kanalıyla kullanım yerine götürülebilir ve burada batırılabilir.
1. Sazdan, kamıştan, ince dallardan vb. esnek şeylerden ya da başka bir maddeden (plastikten, metalden vb.) meydana getirilen, değişik nesneler koymaya, taşımaya ya da toplamaya yarayan saplı ya da kulplu kap (çoğu zaman kullanılma amacını belirten bir tamlayanla kullanılır): Çamaşır sepeti. Yumurta sepeti. Elişi sepeti. Ekmek sepeti.
2. Say. sıf. + sepet, bir sepetin alabileceği miktar: Bir sepet incir toplamak, yiyecek.
3. (Bir hiç kimseye) sepet havası çalmak, bir kimsenin işine son vermek; sepetlemek, yol vermek (arg.). || Sepette pamuğu olmamak, bilgi dağarcığı boş olmak. || Senet sepet -SENET. || Karamursal, karamürsel sepeti, önemsiz, değersiz bir şey ya da bir kimse.
*Aktar. Çoğu zaman yüksekte bakım emekleri meydana getiren bir operatörü korumaya ve istenilen düzeye çıkarmaya yarayan, hava direnci azaltılmış, tekne biçiminde kaldırma aygıtı. (Bu aygıt hidrolik devrelerle düşen ve yatay düzlemde hareket eden bir kolun ucuna tespit edilir ya da yapıların cephesi süresince kablolara asılır.) || Aktarma sepeti, çoğu zaman kıvrılabilir tutamaklarla donatılmış, kafesli metalden aktarma gereci. (Kimi süre çeşitli parçaların süzülmesinde ya da daldırılmasında kullanılan bu gereç bir çok kez tutamaklarından havai bir konveyöre asılır.) || Tekerlekli sepet, süpermarketlerde malları koymaya ve taşımaya yarayan tekerlekli el otomobili.
*Arıc. Ekin saplarından ya da sazdan örülmüş arı kovanı.
*Balıkç. Sorgun dalı, saz, galvanizli demir tel ya da plastik maddeden yapılmış, balık yakalamaya yarayan aygıt. (Eşanl. KİRTİL.) [Bk. ansikl. böl.] || Yengeç, böcek, vb. şeklinde iri kabukluların avlanmasında kullanılan, sorgun dalı, kestane dalı, plastik madde ya da madensel kafeslerden meydana getirilen aygıt. (Bazıları kubbe biçimindedir ve üst bölümünde bir giriş bulunur; bazılarıysa boru biçimindedir ve her iki ucunda bir giriş hunisi bulunur.)
*Bayınd. İçine kum ya da çakıl doldurulan, metal iskeletli kasa. (Birbirlerine bağlanmış sepetlerin yüzeyi, bir akarsuyun şevlerini korumak için kusursuz bir kaplama oluşturduğu şeklinde, hidrolik bir tesisin yapımı esnasında sızdırmaz bir kılıf yaratmak için bir batardo öğesi işlevini de görebilir.) [Bk. ansikl. böl. Su işler.]
*Bisikç. Tek bir tekerlek üzerine monte edilmiş, oturma yeri olan ve bir motorsiklete eklenen karoserli vasıta.
*Bür. ger. Evrak sepeti, işlem görmek suretiyle bekleyen mektup ve belgelerin, bir emek verme masası üstünde tertipli bir şekilde yerleştirilebilmeleri için kullanılan ve metal, tahta ya da plastikten yapılmış kenarları alçak sepet çeşidi. || Kâğıt sepeti, eski kâğıtların, ambalajların vb. içine atılmış olduğu tahta, metal, plastik ya da deriden kap.
*Esk. giy. Eteklerin kalçalar üstünde kabarık durmasını elde eden ve balina ya da kamış çemberlerle donatılmış içetek. ( SEPETLİ' ELBİSE.)
*Ev eşy. Bir bulaşık makinesinde, bulaşıkların konduğu plastik kaplı metal telden, sürülebilen bölme. || Kızartma sepeti, kalaylanmış telden yapılmış ve yiyecek maddelerini kızgın yağa daldırmaya yarayan, kulplu ya da saplı kap.
*Flavc. Bir balonun altına asılan ve baloncuları, motoru, safrayı ve donanımları taşıyan, genişliği yüksekliğinden fazla kor- kuluklu platform. (Güdümlü balonlarda sepet profillendirilmiş kapalı bir kabin biçimindedir.)
*ikt. Alışveriş sepeti, bir evin temel harcamaları ve bakımı için ayrılan ve geçim bedelinin hesaplanmasında kullanılan birim.
*ikt. tar. Sepet tımarı, OsmanlI devletinde, sahibinin mirasçı bırakmadan ölmesiyle sahipsiz kalmış tımar. (Bu tımarlara âit kâğıtlar, tevcih yapılıncaya kadar bir sepet içinde bulundurulduğu için bu adla anılırdı.)
*Karş. anat. Solungaç sepeti, kuyruksuz amfibyumların iribaşlarında, boyun deri kıvrımından oluşan, dış solungaçları saran ve spirakulumla dışarıya oluşturulan boşluk.
*Mim. Sepetkulpu kemer - SEPETKULPU. || Başlık sepeti, sütun başlığının, bilezikle abak içinde yer edinen başlıca kısmı. (Eşanl. KALATHOS.) [Başlık sepeti terimi, bilhassa korinthos sütun başlığı ve XIII. yy. gotik mimarlığının yaprak ve dallardan oluşan başlıkları için kullanılır.)
*Mim. ve Süslem. sant. İçinde çiçekler ya da meyveler bulunan yüksek ve dar bir külah biçimindeki bezeme. (XVIII. yy.'ın ayırtedici motiflerinden biridir.)
*Oy. Bazı talih oyunlarında daha ilkin kullanılmış kâğıtlann atılmış olduğu delik (şimendifer, otuz ve kırk, banka).
*Spor. Basketbolda çembere geçirilmiş altı açık ağ.
*Süslem. sant. Louis XVI tarzında dekoratif unsur. || Sepet işi, sorgun dalı örgüsüne benzeyen süsleme biçimi.
*Tar. Sepet peşinden gelme, yeniçerilikle ilişkileri bulunmadığı halde bir yolunu bularak ocağa girmiş olanlar için kullanılan deyim. ( SAPLAMA.) || Sepet kültürü, Anasazi* amerind kültürünün bir evresi; basket makers kültürü de denir.
sıf.
1. Sepet şeklinde örülerek yapılmış: Sepet beşik.
2. Sepet kafalı, akılsız, beyinsiz. || Sepet sandık, ince dallardan örülerek meydana getirilen, çoğu zaman meşinle kaplı bir tür sandık.
*El sant. Sepet örgü, eşit sayıda İlmek gruplarını birbiri arasından geçirerek meydana getirilen sepet görünümlü örgü.
*Mim. Sepet başlık, yarım küre ya da yarım küreye yakın kesitte, hasır benzeri bezemeyle süslü bizans sütun başlığı.
*Nöroanat. Sepet hücre, beyincik kodeksinde bulunan çokkutuplu hücre (Bu hücreler Purkinje hücrelerinin derhal üstündeki tabakada yer alır.)
*ANSİKL. Sepet kamış, saz, ince söğüt dalı vb.'den örülür. Başlıca bölümleri dip, kollar, simit isminde olan dip takviyesi, kenar denen üst kısım takviyesi ve dilim denen ara kısımdır. Örgü malzemesi dip dibe bitişik olarak örülmüşse dolgulu, aralıklıysa delikli sepet adını alır. Çoğu zaman alttan başlayarak örülür. Kullanılacağı yere gore yayvan, ince uzun, kulplu, kapaklı vb. türleri vardır.
*Balıkç. Balık avlama sepetinin giriş kesiminde, iç kısmı huni şeklinde sivrileşerek son kabul eden bir ağız vardır. Balık akıntı yönünde gelmiş olarak bir kez sepete girdimi artık dışarı çıkabilmesi olanaksızdır. Yakalanan balıkların çıkarılabilmesi için sepetlerde hususi bir kapak bulunur.
*Su işler. Rıhtımların ve yanaşma ya da bağlama kulelerinin yapımında büyük sepetler kullanılması, günümüzde yaygın bir uygulamadır. Kesintisiz rıhtımlar gerçekleştirmek için, toprağın uyguladığı itkilere ve palamarların çekmesine dayanabilecek, uygun boyutlarda bitişik sepetler kullanılır.Her sepetin silindirsel bir kılıfı bulunur. Bu kılıf, çoğunlukla, birbirlerine kenetlenmiş yassı, metal palplanşlardan oluşur. Palplanşlar, yapının bulunmuş olduğu yerin zeminine çakma kanalıyla gömülür. Bu şekilde- ce oluşturulan hücreler, çeşitli gereçlerle (bilhassa kum) doldurulur ve üstleri genel bir döşeme plağıyla örtülür.
Bu yöntem, yassı palplanşları haddeleme ve kenetleme tekniklerinde gösterilen ilerleme yardımıyla gelişmiştir, şu sebeple sepete doldurulan gereçlerin uyguladığı itki sebebiyle palplanşlar çok mühim çekme kuvvetlerinin (derzin her metre tulu için 400 torı-kuvveti bulur) tesiri altındadır.
Ayrık kuleler sözkonusu olduğunda, sac ya da betonarme Sızdırmaz tabanlı silindirler karada yapılarak, bunlar yüzdürme kanalıyla kullanım yerine götürülebilir ve burada batırılabilir.
Kaynak: Büyük Larousse
Mimari Eserler - Sepet Ev
Havuçlu Sepet Kurabiye Tarifi
Rüyada Sepet Görmek
YORUMLAR