ser ( I) isim, eskimiş Farsça ser 1 . Baş, kafa: "Sertabip. Sermürettip."- . 2 . Başkan, reis: "Sertabip. Ser...
ser ( I)
isim, eskimiş Farsça ser
1 . Baş, kafa:
"Sertabip. Sermürettip."- .
"Sertabip. Sermürettip."-
ser (II)
isim Fransızca serre
"Köşkünün arka tarafında çiçek serleri vardır, her mevsim en nadide çiçekler yetiştirilir."- A. Boysan.
SER a. (fars. ser). Esk.
1. Baş, kafa: Ser-i gaitan (kesik, kopartılmış baş).
2. Bir topluluğun önderi, başkanı.
3. Zirve, tepe.
4. Son, uç nokta.
5. Ser verip sır vermemek, sağlam karakterli güvenilir bir kimse olmak. || Serden geçmek, serini vermek, bir dava ya da düşünceye yaşamını adamak, o yola baş koymak
6. Ser Cı bûn, başlangıç ve bitiş, bir şeyin aslı. || Ser ü çeşm, zevkle, memnuniyetle || Ser ü pa, baştan aşağı, tamamen: "Ben kimim bir fakır-iser û pâ" (Fuzuli, XVI. yy.). || Ser ü saman, bir şeyi yapmak ya da oluşturmak için lüzumlu olan vasıta, gereç. || Ser-ağaz -SERAĞAZ. || Ser-aheng -> SERAHENK. || Ser-amed -SERAMED. || Ser-a-pa -SERAPA. || Ser-asker -SERAS KER. || Ser-azad - SERAZAD. || Ser-balin, baş yastığı. || Ser-baz - SERBAZ.fl Ser-be -ceyb - SERBECEYB. || Ser-be-mûhr, ağzı mühürlü. || Ser-be-ser, baş başa, baştan başa, büsbütün. || Ser-be-sücud, secde eden. || Ser-be-zanu, fikir ve üzüntüden başı önüne dizlerine düşen. || Ser-be -zemin, başını büyük bir saygı ve huşu ile yere eğen kimse || Ser-beha, diye). || Ser -bend, başa bağlanan file türban, sarık. || Ser-beram, uç vermiş, baş göstermiş. || Ser-berg * SERBERG. || Ser-berhat, uysal. || Ser best ya da ser beste, başı bağlı; örtülü, gizli saklı. || Ser-bewabin, kapı tutan, mabeyinci. || Ser-bülend * SERBülent. || Ser -bürehne, başı açık. || Ser-bCıride, başı kesilmiş || Ser-çeşme -» SERÇEŞME. || Ser dar -» SERDAR. || Ser-defter, defterin başlangıcında yazılı olan; en başta olan, ileride olan. || Ser dümen - serdümen. || Ser -etgen, bağlılık uğruna kendini ölüme atan, başını veren. || Ser-efgende ya da ser-efkende, baş eğen, jl Ser-efraz ya da ser-firaz -» SEREFRAZ. || Ser-engüşt - se-RENGüşr. II Ser-füru - SERFüRU. || Ser -gerdan -» SERGERDAN. || Ser-gerde SERGERDE.! Ser-germ -> SERGERM.|| Ser -geşte * sergeşte. || Ser-giran - SER- GİRAN. II Ser-gûzeşt - SERGüZEŞT. || Ser -han - SERHAN. || Ser-hat -> serhat. || Ser-hayl ya da ser-i hay! - SERHAYL. || Ser -heng - SERHENG. || Ser hoş - SARHOŞ. || Ser-kâr - SERKÂR. || Ser-kâtib - SER- KATİR || Ser-keş SERKEŞ. || Ser-kûb - SERKÛB. II Ser-kûçe - SERKÛÇE. || Ser -kurena - SERKURENA. || Ser-kûy ya da ser-i kûy - SERKÛY. || Ser-levha - SERLEVHA. || Ser-maye - SERMAYE. || Ser -menzil ya da ser-i menzil * SERMENZİL. || Ser-mest * SERMESE || Ser-mu ya da ser-i mu - SERMü.|| Ser-mutıarrir - SERMUHARRİR. || Ser-muze - SERMUZE. || Ser -müneccim - SERMüNECCİm || Ser-mürettib - sÇRMüRETT|R'|j Ser-name- SERNAME.|| Ser-nigûn -ySERNİGÛN.|| Ser-nüvişt -» SERNüVİŞT. || Ser-paş -SER- paş. || Ser-penah r* SERPENAH. || Ser-puş
- SERPUŞ. || Ser-rişte - SERRİŞTE. || Ser -sam -* SERSAM. || Ser-sebük -> SERSE- BüK. II Ser-sebz - SERSEBZ.|| Ser-şar - SERŞAR. II Ser-şikeste -> SERŞIKESTE. II Ser -ta-ser - SEFTESER. || Ser-tabe-pa - SER- TABEPA. II Ser-tabe-ser - SERTABESER. || Ser-tab - SERTAB. || Ser-tabib - SERTA- BİR || Ser-tac, baş tacı; çok sevilen. Ij Ser -tak - SERTAK. II Ser-tiz - SERTİZ, fl Ser -vakt •* SERVAKT. II Ser-zede - SERZEDE. || Ser-zeniş -» SERZENİŞ. || Ser-i batin, hastanın başucu. || Ser-i bar, bostan korkuluğu. || Ser-i dar, darağacının üstü. || Ser-i di- var, duvarın üstü. || Ser-i eşcar, ağaçların tepesi. || Ser-i pa, ayak başparmağı. || Ser-i zebun, dilin ucu.
*Kur. tar. ve Ask. tar. -Şer bölük -» bölük* başi. || Ser çavuş başçavuş. || Ser gulamı kalımlı - baş BAKİ KULU. || Sermimaranı hassa - MİMARBAŞI. || Ser müezzin, Osmanlılar'da saray müezzinlerinin başı. (Mühim bir vazife olan ser müezzinliğe sesi güzel ve müzik alanında bilgisi geniş kişiler getirilil; atamalan padişah tarafınca yapılırdı.) || Ser oda * ODABAŞI. || Ser piyade - YAYABAŞI. || Ser revvakin - ÇAŞNİGİRBAŞL || Ser rihtegön - BAŞ USTA. || Ser ştkâri - AVCI" BAŞI.|j Ser topi - TOPÇUBAŞI. || Ser tulumbactyanı dergâhı âli - TULUMBACILAR.
1. Baş, kafa: Ser-i gaitan (kesik, kopartılmış baş).
2. Bir topluluğun önderi, başkanı.
3. Zirve, tepe.
4. Son, uç nokta.
5. Ser verip sır vermemek, sağlam karakterli güvenilir bir kimse olmak. || Serden geçmek, serini vermek, bir dava ya da düşünceye yaşamını adamak, o yola baş koymak
6. Ser Cı bûn, başlangıç ve bitiş, bir şeyin aslı. || Ser ü çeşm, zevkle, memnuniyetle || Ser ü pa, baştan aşağı, tamamen: "Ben kimim bir fakır-iser û pâ" (Fuzuli, XVI. yy.). || Ser ü saman, bir şeyi yapmak ya da oluşturmak için lüzumlu olan vasıta, gereç. || Ser-ağaz -SERAĞAZ. || Ser-aheng -> SERAHENK. || Ser-amed -SERAMED. || Ser-a-pa -SERAPA. || Ser-asker -SERAS KER. || Ser-azad - SERAZAD. || Ser-balin, baş yastığı. || Ser-baz - SERBAZ.fl Ser-be -ceyb - SERBECEYB. || Ser-be-mûhr, ağzı mühürlü. || Ser-be-ser, baş başa, baştan başa, büsbütün. || Ser-be-sücud, secde eden. || Ser-be-zanu, fikir ve üzüntüden başı önüne dizlerine düşen. || Ser-be -zemin, başını büyük bir saygı ve huşu ile yere eğen kimse || Ser-beha, diye). || Ser -bend, başa bağlanan file türban, sarık. || Ser-beram, uç vermiş, baş göstermiş. || Ser-berg * SERBERG. || Ser-berhat, uysal. || Ser best ya da ser beste, başı bağlı; örtülü, gizli saklı. || Ser-bewabin, kapı tutan, mabeyinci. || Ser-bülend * SERBülent. || Ser -bürehne, başı açık. || Ser-bCıride, başı kesilmiş || Ser-çeşme -» SERÇEŞME. || Ser dar -» SERDAR. || Ser-defter, defterin başlangıcında yazılı olan; en başta olan, ileride olan. || Ser dümen - serdümen. || Ser -etgen, bağlılık uğruna kendini ölüme atan, başını veren. || Ser-efgende ya da ser-efkende, baş eğen, jl Ser-efraz ya da ser-firaz -» SEREFRAZ. || Ser-engüşt - se-RENGüşr. II Ser-füru - SERFüRU. || Ser -gerdan -» SERGERDAN. || Ser-gerde SERGERDE.! Ser-germ -> SERGERM.|| Ser -geşte * sergeşte. || Ser-giran - SER- GİRAN. II Ser-gûzeşt - SERGüZEŞT. || Ser -han - SERHAN. || Ser-hat -> serhat. || Ser-hayl ya da ser-i hay! - SERHAYL. || Ser -heng - SERHENG. || Ser hoş - SARHOŞ. || Ser-kâr - SERKÂR. || Ser-kâtib - SER- KATİR || Ser-keş SERKEŞ. || Ser-kûb - SERKÛB. II Ser-kûçe - SERKÛÇE. || Ser -kurena - SERKURENA. || Ser-kûy ya da ser-i kûy - SERKÛY. || Ser-levha - SERLEVHA. || Ser-maye - SERMAYE. || Ser -menzil ya da ser-i menzil * SERMENZİL. || Ser-mest * SERMESE || Ser-mu ya da ser-i mu - SERMü.|| Ser-mutıarrir - SERMUHARRİR. || Ser-muze - SERMUZE. || Ser -müneccim - SERMüNECCİm || Ser-mürettib - sÇRMüRETT|R'|j Ser-name- SERNAME.|| Ser-nigûn -ySERNİGÛN.|| Ser-nüvişt -» SERNüVİŞT. || Ser-paş -SER- paş. || Ser-penah r* SERPENAH. || Ser-puş
- SERPUŞ. || Ser-rişte - SERRİŞTE. || Ser -sam -* SERSAM. || Ser-sebük -> SERSE- BüK. II Ser-sebz - SERSEBZ.|| Ser-şar - SERŞAR. II Ser-şikeste -> SERŞIKESTE. II Ser -ta-ser - SEFTESER. || Ser-tabe-pa - SER- TABEPA. II Ser-tabe-ser - SERTABESER. || Ser-tab - SERTAB. || Ser-tabib - SERTA- BİR || Ser-tac, baş tacı; çok sevilen. Ij Ser -tak - SERTAK. II Ser-tiz - SERTİZ, fl Ser -vakt •* SERVAKT. II Ser-zede - SERZEDE. || Ser-zeniş -» SERZENİŞ. || Ser-i batin, hastanın başucu. || Ser-i bar, bostan korkuluğu. || Ser-i dar, darağacının üstü. || Ser-i di- var, duvarın üstü. || Ser-i eşcar, ağaçların tepesi. || Ser-i pa, ayak başparmağı. || Ser-i zebun, dilin ucu.
*Kur. tar. ve Ask. tar. -Şer bölük -» bölük* başi. || Ser çavuş başçavuş. || Ser gulamı kalımlı - baş BAKİ KULU. || Sermimaranı hassa - MİMARBAŞI. || Ser müezzin, Osmanlılar'da saray müezzinlerinin başı. (Mühim bir vazife olan ser müezzinliğe sesi güzel ve müzik alanında bilgisi geniş kişiler getirilil; atamalan padişah tarafınca yapılırdı.) || Ser oda * ODABAŞI. || Ser piyade - YAYABAŞI. || Ser revvakin - ÇAŞNİGİRBAŞL || Ser rihtegön - BAŞ USTA. || Ser ştkâri - AVCI" BAŞI.|j Ser topi - TOPÇUBAŞI. || Ser tulumbactyanı dergâhı âli - TULUMBACILAR.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR