Sesbilgisi Nedir?

SESBİLGİSİ a 1. Dilin sesçil öğelerinin ve sözlü bildirişim süreçlerinin bilimsel incelemesi. 2. Bir dildeki sözcüklerin söyleyişler...

SESBİLGİSİ a

1. Dilin sesçil öğelerinin ve sözlü bildirişim süreçlerinin bilimsel incelemesi.

2. Bir dildeki sözcüklerin söyleyişlerini saymaca göstergelerle belirtme. (Eşanl. FONETİK.)





*ANSİKL. Sesbilgisinin çözümleme düzeylerini belirlemek için sözlü bildirişim zincirinin şematik bir gösteriminden yola çıkmak gerekir, ilk halka, konuşucunun söyleyeceklerini dilsel bilgilere nazaran düzenlemiş olduğu beyinsel etkinliktir (zincirin dilsel düzeyi). Peşinden bu bilgiler devindirici sinirler vesilesiyle, söz organlarını (ses telleri, dil, damak eteği, çene, dudaklar) yöneten kasları uyarmak için lüzumlu bölgelere aktarılır. Söz edimi esnasında sinir-kas etkinliklerini ve bunların sonucu olan eklemlemeleri incelemek çözümlemenin ikinci aşamasını (fizyolojik düzey) oluşturur. Söz organlarının şekil değiştirmesi ciğerlerden gelen hava akımının ses oluğundaki akışında değişikliklere neden olur. Aerodinamik değişimler, çevredeki havada ses dalgalarının yayılmasını sağlar. Bu yolla üretilen sesli belirtkelerin fizyolojik özelliklerini araştırma incelemenin üçüncü aşamasını oluşturur: akustik düzey. Konuşucunun ses oluğundan çıkan dalgalar hem dinleyiciye ulaşır, hem de konuşan ferdin kulağına gelir. Böylece, kendini dinleyen konuşucu, her aşamada ses üretiminin niteliğini denetleyebilir ve lüzumlu düzeltmeleri yapabilir. Dinleyicideyse tesir, ses dalgaları işitim aygıtına ulaşınca fizik (ya da akustik) düzeyde adım atar; işitme mekanizmalarının harekete geçerek detayları-bilgileri beyne iletmeleriyle fizyolojik düzeyde sürer. Zincir, dinleyici, konuşucunun bildirisiyle aktarılan şekil ve yapıları belirleyip birleştirdiğinde, dilsel düzeyde son bulur. Demek ki, fizyolojik düzeyde iki ayrı etkinlik sözkonusudur: işitim ve dinleme. Bunlar, söyleyiş sesbilgisiyle işitim sesbilgisinin araştırma alanına girer.


*Söyleyiş sesbilgisi Söyleyiş sesbilgisi, konuşma esnasında devreye giren çeşitli organları belirlemek ve ses malzemesinin tutarlı bir sınıflamasını yapmak için anatomiyle fizyolojinin verilerini kullanır. Söz ediminde üç organ bütünü vazife üstlenir: seslemeye lüzumlu aerodinamik enerjiyi elde eden solunum sistemi; titreyen organın (ses telleri) bulunmuş olduğu gırtlak; yutak üstü eklemleyiciler (dil, damak eteği, dudaklar ve çene). Sesçil kesitlerin geleneksel söyleyiş tanımı üç ölçüte dayanır: havanın gırtlak üstü boşluklardan akış biçimi, çeşitli gırtlak üstü söyleyiş organlarının konumu ve ses tellerinin etkinliği. Bu üç ölçüt, sesçil kesitlerin ünlülerle ünsüzlerin söyleniş biçimini ve söyleniş noktasını tanımlama olanağı verir. meşhur sesler kategorisinde söyleniş biçiminin tanımı, damak eteğinin (kalkıksa ağızsıl meşhur, inikşç genizsil meşhur) durumuna, dille damak tepesi arasındaki açıklığa (kapalı ya da açık meşhur, yüksek ya da alçak meşhur) ve dudakların hareketine nazaran (yuvarlak ya da düz meşhur) yapılır. meşhur söyleyiş yerinin tanımı, ağız boşluğunun ön-arka boyutuna nazaran dil ucunun bulunmuş olduğu yere dayandırılır: böylece ön (ya da ince) ünlüler art (ya da kalınca) ünlülerden, kimi süre da, damaksıl ünlüler, orta ve artdamaksıl ünlülerden ayrılır. ünsüzleri ünlülerden ayıran özellik, hava akımının ses oluğundan geçmiş olduğu sıradaki engeldir: bu engel, kapantılı ünsüzler çıkartılırken bir an tümü kapsar; daraltılı ünsüzlerdeyse bu engel yarımdır; yanünsüzlerin gerçekleştirilmesi esnasında ses oluğunun orta kesimi tıkanır, hava dilin yanlarından çıkar; yarıka- parıtılı ünsüzlerde, ses oluğunun tümü kapanır ve açılır; engelin kesintili özelliği (süratli bir ritimle yinelenen kapanmalar) makaralı ünsüzleri ortaya çıkarır. Genizsil ünsüzlerde ses oluğunun kapanmasının yanı sıra damak eteği de açılır. Bu çeşitli ünsüzlerin üretimi ses tellerinin titreşimleriyle beraber olursa, ünsüzlere ötümlü (ya da titreşimli) denir. Bunun tersi olduğunda, ötümsüz (ya da titreşimsiz) ünsüzler sözkonusudur. Bu değişik ölçütler ünsüz söyleyiş biçimini tanımlamaya yarar. Söyleyiş yeri (dudaklar - dudaksıl, dişler - dişsil, diş- yuvası - dişyuvasıl vb) ve söyleyiş organı (dudaklar, dilin değişik kesimleri: ucu, sırtı ya da kökü) da sınıflandırmayı tamamlamak için göz önünde tutulur.

Ses organlarının betimlenmesindeki ve sesçil kesitlerin sınıflandırılmasındaki, neredeyse durağan nitelikli bu anlayış, günümüzde yerini daha devingen bir araştırma anlayışına bırakmaktadır. Sesleme fizyolojisinde, söz edimine katılan tüm bileşenlerin göz önünde tutulmasına dayanan üretim modelleri yapmaya yöne- linmiştir. Bu bileşenler, sinirsel-fizyolojik, kassal, aerodinamik ve akustik niteliklidir. Bu yeni yönelim, nörolengüistikin dil etkinliği esnasında sinirsel süreçlerin rolüne ilişkin katkıları ve söz edimini gözlemleme olanağı veren deneysel (optik ve elektronik) tekniklerin gelişmesiyle daha da canlanmıştır. Mesela, gırtlağın işlevsel araştırması son aşama gelişkin yöntemler (stroboskopi, strobosinematografi, glotografi, elektrominyografi, ultrasonografi, fotokinetografi) kullanılarak gerçekleşebilir. Ses çıkarma esnasında görülen aerodinamik parametrelerdeki değişimlerin ölçümü (gırtlakaltı ve ağız içi basınçlar, genizsil ve ağızsıl hava akımı) giderek daha kati olarak yapılabilmektedir. Gırtlaküstü eklemleyiciler incelenirken radiosinema- tografi, söz zincirindeki ortak eklemlenme etkilerini ortaya çıkarır. Dinamik elektropalatografi araştırmacıya yalnızca söyleyişlerin dural bir gösterimini elde eden palato- grafinin ve palatofotografinin yerini aldı. Elektromiyografiyse seslemeye katılan kasların hareketleri hakkında bilgiler verir.


• işitim sesbilgisi. Bu terim, sesbilgisi araştırmalarının birbirinden ayrı iki alanını ihtiva eder. Birinci alan, sesbilgisi uzmanının sesçil birimleri belirleyip sınıflandırmak için yalnızca kendi kulağından yararlandığı emek harcamaları ihtiva eder. Bu deneysel gözlem yönteminden lanan izlenimsel terimler kimi süre söyleyiş terimleriyle aynı anda kullanılmaktadır. Kapantılı ve daral- tılı terimlerinin karşılığı olan patlamalı ve sürtüşmeli terimleriyle, akıcı, titrek, ıslıklı, hışırtılı sıfatları artık kullanım dışı kalmış izlenimsel bir işitim çözümlemesinden lanır. ikinci alan, sesçil birimlerin algılanışını aydınlatmayı amaçlayan daha çağdaş incelemeleri ihtiva eder. Mesela, ünlülerle ünsüzlerin algılanış türlerini araştırma, titrem değişimlerinin algılanma eşiklerini, sürenin, frekansın, yeğinliğin algılanma eşiklerini tanımlama ya da bu değişik parametrelerin, sözlü bildirinin genel işitim- sel kavranmasındaki tesirleri bu incelemeler çerçevesinde yer alır. Daha genel bir şekilde, kulağın ses sürekliliğini iyi mi.yorumladığını ortaya çıkarmak sözkonusudur. Bu araştırmalar, dilin işitimsel algılamasını destekleyen işlevsel olguları açıklamaya yarayacak kuram ve modeller yaratmayı amaçlar. Sözkonusu araştırmalar deneysel psikoloji, fizyolojik akustik yöntemlerini (etkileşim testleri, bireylerin tepki sürelerinin incelenmesi, örtülü ses tekniği, elektronik filtraj vb.) kullanır.


* Akustik sesbilgisi. Söz akustiği, ses aygıtındaki akustik üreticilerin işleyişini açıklamaya çalışır. Bu üreticiler, sözün ses dalgalarını çıkarırlar. Söz akustiği ek olarak ses dalgalarının fizyolojik özelliklerini, ses dalgalarının havadaki aktarım biçimini inceler. Ek olarak, söz belirtkesinin fizyolojik özellikleriyle dil kurallarının işleyişi içinde kurulabilen bağıntıların gerçek hususi durumunu tanımlamak da bu dalın ilgi alanına girer. Bu bakış açısında, araştırmalar bilhassa dil birimlerinin belirlenmesine ve anlaşılmasına yarayan akustik belirtilerin (söyleyiş şekil ya da yerinin belirtkeleri, titremlemenin prozodik parametrelerindeki değişimler) ortaya çıkarılmasına yöneliktir.

meşhur seslerin çıkartılması esnasında, gırtlaktan geçen hava akımındaki değişimlerin yol açmış olduğu ses tellerindeki titreşimler, temel bir nota (temel titrem) ve çok sayıda armonik içeren karmaşık bir dalga yayar. Bu gırtlaksal dalganın bileşenleri, sonradan ses oluğu tarafınca değiştirilir. Ses oluğu, kendine özgü titreşim frekanslarına denk düşen armonikleri büyültüp ötekileri yok ederek (aktarım işlevi) akustik bir filtre işlevi görür. Ses oluğu 17,5 santimetre uzunluğunda, bir ucu kapalı (gırtlak), diğeri ucu açık (dudaklar) bir boruya benzetilebilir. Bu tür bir borunun özelliği 500 Hz, 1 500 Hz ve 2 500 Hz (1/4,3/4 ve 5/4 dalga) değerinde durağan(durgun) titreşim frekanslarıdır. Söz ediminde söyleyiş öğelerinin yer değiştirmesi, ses oluğunun biçimini ve hacmini, böylece de her gerçekleşmede değişen titreşim frekanslarını etkisinde bırakır.

Aktarım işleviyle ayrıcalıklı bir konuma giren armoniklere oluşturucu adı verilir. Ek bir tınlatıcı iştirak etmesi (geniz boşluğu) yeni titreşimlere (genizsillik oluşturucuları) ve karşı tınlatıcılar, çıkarılırken ses oluğunun mühim şekilde kapanmasını gerektiren ünsüzlerde çok sık görülür. Tınlama olgusu titreşimsiz ünsüzlere de uygulanır. Bu durumda, organların ansızın açılması (kapantılı) ya da daralmasıyla (daraltılı) ortaya çıkan gürültünün bileşenleri, gırtlak üstü tınlatıcılar tarafınca büyütülür. ünlüler, tertipli oluşturucu bir yapının varlığıyla nitelenir. Frekans eşelinde ilk üç oluşturucunun görece kıymeti: pes ya da tiz, yoğun ya da dağınık, bemolleşmiş ya da bemolleşmemiş vb. sınıflandırmasına olanak verir. ünsüzleri ünlülerden ayıran yan daha azca enerji (ya da yeğinlik) ve gürültüdür Gürültünün süresi, frekansı ve enerjisi ünsüzlerin akustik sınıflamasında göz önünde tutulması ihtiyaç duyulan belirtilerdir. Bunlara, mühim işlevi açıkça kanıtlanan (lokus kuramı) geçişlerin (ünlüden ünsüze geçerken ya da tersi durumlarda, tınlama frekanslarının dereceli değişimleri) yönünü ve temposunu da eklemek uygundur. Akustik sesbilgisinin gelişimi, söz belirtkesinin üç boyutlu akustik gösterimini (frekans, süre, yeğinlik) gösteren spektograf ya da sonagrafın icadıyla (1946) çok yakından ilişkilidir.

Daha yeni çözümleme teknikleri ve aletler bugün çok kati sonuçlara ulaşılmasını sağlamaktadır. Vurgunun, titremin ve titremlemenin dilsel biçimlerinin gerçekleştiği fizyolojik değişkenlerin incelenmesi (süre, temel frekans ve yeğinlik) melodi ve yeğinlik detektörlerinin katkısından çok yararlanmıştır. Bir akustik parametreyi ötekilerden bağımsız olarak değişiklik yapma ve böylece bu değişimin işitsel neticelerini doğrulama olanağı veren söz sentetizörlerinin bulunması belirtke araştırmalarını çok kolaylaştırmıştır. Örneksemeli bireşim (ses organlarının işleyişini elektrik devrelerle suni şekilde gösterme) ses oluğunun şekil değiştirmelerinden lanan akustik tesirleri değerlendirmek ve oluşturucularla boşluklar arasındaki bağıntıyı oluşturmak için kullanılır.

Kaynak: Büyük Larousse








 

YORUMLAR

Ad

Anlamı Nedir?,22,Biyoloji Konu Anlatımı,25,Cilt Bakımı,82,Coğrafya Ders Anlatımı,978,Genel,46,Güzel Sözler,16075,Music,1,Ne Nedir?,32164,Resimli Sözler,4111,Saç Sağlığı,119,Sağlık Bilgileri,1596,Soru-Cevap,10236,Sports,1,Tarih Konu Anlatımı,5,Teknoloji,36,Türk Dili ve Edebiyatı Konu Anlatımı,2,
ltr
item
Ders Kitapları Konu Anlatımı: Sesbilgisi Nedir?
Sesbilgisi Nedir?
Ders Kitapları Konu Anlatımı
https://ders-kitabi.blogspot.com/2017/05/sesbilgisi-nedir.html
https://ders-kitabi.blogspot.com/
http://ders-kitabi.blogspot.com/
http://ders-kitabi.blogspot.com/2017/05/sesbilgisi-nedir.html
true
5083728687963487478
UTF-8
Tüm Yazılar Yüklendi hiçbir mesaj bulunamadı HEPSİNİ GÖR Devamı Cevap Cevabı iptal Silmek Cevabı iptal Home SAYFALARI POST Hepsini gör SİZİN İÇİN ÖNERİLEN ETİKET ARŞİV SEARCH Tüm Mesajlar İsteğinizle eşleşme bulunamadı Ana Sayfaya Dön Pazar Pazartesi Salı Çarşamba Perşembe Cuma Cumartesi Pazar Mon Tue Wed Thu Fri Sat January February March April May June July August September October November December Jan Feb Mar Apr May Jun Jul Aug Sep Oct Nov Dec Şu anda... 1 dakika önce $$1$$ minutes ago 1 saat önce $$1$$ hours ago Dün $$1$$ days ago $$1$$ weeks ago more than 5 weeks ago İzleyiciler Takip et THIS PREMIUM CONTENT IS LOCKED STEP 1: Share to a social network STEP 2: Click the link on your social network Tüm Kodunu Kopyala Tüm Kodunu Seç Tüm kodlar panonuza kopyalanmıştır. Kodları / metinleri kopyalayamıyor, kopyalamak için lütfen [CTRL] + [C] tuşlarına (veya Mac ile CMD + C'ye) basınız Table of Content