SESLENDİRME a. 1. Seslendirmek eylemi. 2. Çekimden sonrasında sesin film üstüne geçirilmesi. 3. Bilhassa beyaz perdede, radyoda, te...
SESLENDİRME a.
1. Seslendirmek eylemi.
2. Çekimden sonrasında sesin film üstüne geçirilmesi.
3. Bilhassa beyaz perdede, radyoda, televizyonda vb. ses kaydı ve yayını ile ilgili yöntemlerin tümü: Seslendirme uzmanı.
*Müz. Müzik yapıtlarını sese dönüştürmek, yorumlamak biçimi, eylemi.
*Sine. DUBLAJ'ın eşanlamlısı. |( Bir beyazperde filmine ses ekleme. (Bir filmin ses öğeleri üç kategoride sıralanır (diyaloglar, naturel sesler [gürültü], müzik) ve kayıtları ayrı bantlarla gerçekleştirilir. Her kaset birbiriyle en uyumlu duruma getirildikten sonrasında, miksaj esnasında tek bir bama aktarılır. || Seslendirme donanımı, bilhassa büyük bir ses gücüyle seslerin yayımını elde eden gereçlerin (amplifikatörler, hoparlörler vb.) tümü.
*ANSİKL. Seslendirmede birbirinden ayrı iki öğeyi göz önünde bulundurmak gerekir: teknik, şu demek oluyor ki müzik notasının doğru olarak sese dönüştürülmesi; yorum, şu demek oluyor ki ani latım niteliklerinin tümü. Bu nitelikler şu şekilde sıralanabilir: ritim ve gidişat, ataklar, sesin çıkarılması, tuşe, eklemleme, müziki cümlesinin oluşturulması, nüanslar ve toplu müzikte partiler arasındaki denge Seslendirme yüzyıllar süresince birçok değişikliğe uğramıştır; başlangıçta gidişat, nüans vd. benzer biçimde işaretler olmadığından herseslendirici müzik parçasını dilediği benzer biçimde yorumlayabilir. XVII. yy.'da müzik terimlerinin belirlenmesi kişisel girişimleri sınırlandırdı. XIX. yy.'dan bu yana, sayıları artan gidişat ve nüans işaretleri, seslendirmeyi en minik ayrıntılarına kadar belirlemiştir. XX. yy.'ın ikinci yarısında ortaya çıkan rastlantısal müzik, icracıya müzik yapıtının gelişmesini etkileyecek kadar büyük bir özgürlük tanımaktadır.
1. Seslendirmek eylemi.
2. Çekimden sonrasında sesin film üstüne geçirilmesi.
3. Bilhassa beyaz perdede, radyoda, televizyonda vb. ses kaydı ve yayını ile ilgili yöntemlerin tümü: Seslendirme uzmanı.
*Müz. Müzik yapıtlarını sese dönüştürmek, yorumlamak biçimi, eylemi.
*Sine. DUBLAJ'ın eşanlamlısı. |( Bir beyazperde filmine ses ekleme. (Bir filmin ses öğeleri üç kategoride sıralanır (diyaloglar, naturel sesler [gürültü], müzik) ve kayıtları ayrı bantlarla gerçekleştirilir. Her kaset birbiriyle en uyumlu duruma getirildikten sonrasında, miksaj esnasında tek bir bama aktarılır. || Seslendirme donanımı, bilhassa büyük bir ses gücüyle seslerin yayımını elde eden gereçlerin (amplifikatörler, hoparlörler vb.) tümü.
*ANSİKL. Seslendirmede birbirinden ayrı iki öğeyi göz önünde bulundurmak gerekir: teknik, şu demek oluyor ki müzik notasının doğru olarak sese dönüştürülmesi; yorum, şu demek oluyor ki ani latım niteliklerinin tümü. Bu nitelikler şu şekilde sıralanabilir: ritim ve gidişat, ataklar, sesin çıkarılması, tuşe, eklemleme, müziki cümlesinin oluşturulması, nüanslar ve toplu müzikte partiler arasındaki denge Seslendirme yüzyıllar süresince birçok değişikliğe uğramıştır; başlangıçta gidişat, nüans vd. benzer biçimde işaretler olmadığından herseslendirici müzik parçasını dilediği benzer biçimde yorumlayabilir. XVII. yy.'da müzik terimlerinin belirlenmesi kişisel girişimleri sınırlandırdı. XIX. yy.'dan bu yana, sayıları artan gidişat ve nüans işaretleri, seslendirmeyi en minik ayrıntılarına kadar belirlemiştir. XX. yy.'ın ikinci yarısında ortaya çıkan rastlantısal müzik, icracıya müzik yapıtının gelişmesini etkileyecek kadar büyük bir özgürlük tanımaktadır.
Kaynak: Büyük Larousse
Seslendirme Sanatçılığı
Seslendirme (Dublaj)
YORUMLAR