gezi -ti isim Arapça siy¥§at 1 . Seyahat: "Her zamanki gezi hatıralarını anlatmaya başladı."- P. Safa . 2 . Seyah...
gezi -ti
isim Arapça siy¥§at
1 . Seyahat:
"Her zamanki gezi hatıralarını anlatmaya başladı."- P. Safa.
2 . Seyahat.
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
gezi etmek Birleşik Sözler
gezi acentesi
seyahatname
iş seyahati
Kaynak:TDK
Gezi Acenteciliği
Gezi ne anlama gelir?
Göç ile gezi arasındaki fark nedir?
SEYAHAT, -tl a. (ar. gezi).
1. Uzak bir yere araştırma ya da gezip görme amacıyla meydana getirilen seyahat; seyahat: İtalya seyahati. iş seyahati.
2. Gezi etmek, uzak bölgeleri gezip dolaşarak görmek, seyahat etmek.
*Havc. Gezi hızı ya da rejimi, bir uçağın, uçuşun büyük bir bölümünde gözlemlenen ve minimum yol zamanının (süratli gezi), katedilen en büyük uzaklığın (“yakıt ikmali yapmaksızın†uzun gezi), maksimum uçuş zamanının (“yakıt ikmali yapmadan alınabilecek†uzun yol seyahati) ya da en düşük işletme maliyetinin (ekonomik gezi) araştırılması benzer biçimde çeşitli ölçütlerle belirlenen hızı. (Bk. ansikl. böl.)
*Huk. Gezi ve yerleşme özgürlüğü -ÖZGüRLüK.
*Sig. Gezi sigortası, bir seyahat esnasında olabilecek kazalara karşı, ferdi kaza teminatı ile bagaj sigorta teminatı veren sigorta.
*Tic. huk. Gezi acentası - ACENTA. || Gezi çeki - çek.
*ANSİKL. Havc. Gezi rejiminde, güç (ya da itme kuvveti) °/o 10 ile 50 oranında azaldığından, motorlar maksimum rejimin altında çalıştırılır. Sesüstü uçaklarda, süratli iki gezi rejimi vardır: biri, "yüksek ses- altındaâ€, şu demek oluyor ki ses hızının birazcık altında, diğeri ise ses hızının 2 ile 2,1 katı düzeyinde hızlardır. Klasik nakliye uçaklarının, çoğu zaman 400 ile 650 km/sa (pervaneli uçaklar) ya da 800 ile 900 km/sa (jet uçakları) içinde değişen bir gezi hızı vardır.
Gezi tabloları (Reisebiider), Heinrich Heine'ın yapıtı (1826-1831). Heine'ın görmüş olduğu şeylerden çok kendi ruhunu anlattığı, tinsel, fantastik ve acı veren düşlerle dolu hikâyeler ihtiva eder (Büyük trampet [Das Buch Le Grand], Har.z dağları gezisi [Harzreise]).
1. Uzak bir yere araştırma ya da gezip görme amacıyla meydana getirilen seyahat; seyahat: İtalya seyahati. iş seyahati.
2. Gezi etmek, uzak bölgeleri gezip dolaşarak görmek, seyahat etmek.
*Havc. Gezi hızı ya da rejimi, bir uçağın, uçuşun büyük bir bölümünde gözlemlenen ve minimum yol zamanının (süratli gezi), katedilen en büyük uzaklığın (“yakıt ikmali yapmaksızın†uzun gezi), maksimum uçuş zamanının (“yakıt ikmali yapmadan alınabilecek†uzun yol seyahati) ya da en düşük işletme maliyetinin (ekonomik gezi) araştırılması benzer biçimde çeşitli ölçütlerle belirlenen hızı. (Bk. ansikl. böl.)
*Huk. Gezi ve yerleşme özgürlüğü -ÖZGüRLüK.
*Sig. Gezi sigortası, bir seyahat esnasında olabilecek kazalara karşı, ferdi kaza teminatı ile bagaj sigorta teminatı veren sigorta.
*Tic. huk. Gezi acentası - ACENTA. || Gezi çeki - çek.
*ANSİKL. Havc. Gezi rejiminde, güç (ya da itme kuvveti) °/o 10 ile 50 oranında azaldığından, motorlar maksimum rejimin altında çalıştırılır. Sesüstü uçaklarda, süratli iki gezi rejimi vardır: biri, "yüksek ses- altındaâ€, şu demek oluyor ki ses hızının birazcık altında, diğeri ise ses hızının 2 ile 2,1 katı düzeyinde hızlardır. Klasik nakliye uçaklarının, çoğu zaman 400 ile 650 km/sa (pervaneli uçaklar) ya da 800 ile 900 km/sa (jet uçakları) içinde değişen bir gezi hızı vardır.
Gezi tabloları (Reisebiider), Heinrich Heine'ın yapıtı (1826-1831). Heine'ın görmüş olduğu şeylerden çok kendi ruhunu anlattığı, tinsel, fantastik ve acı veren düşlerle dolu hikâyeler ihtiva eder (Büyük trampet [Das Buch Le Grand], Har.z dağları gezisi [Harzreise]).
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR