Seyir Nedir?

seyir -yri isim Arapça seyr 1 . Gidiş, yürüyüş, ilerleyiş: "Yaşayacak fazla zamanları olmayan bazı dâhiler, olgunlukların...


seyir -yri
isim Arapça seyr





1 . Gidiş, yürüyüş, ilerleyiş:
"Yaşayacak fazla zamanları olmayan bazı dâhiler, olgunluklarını yaşamın düzgüsel seyrinden çok evvel tamamlamış oluyorlar."-
A. H. Çelebi.

2 .
Kara taşıtlarının belli bir güzergâhta ilerlemesi.


3 .
denizcilik Bilhassa gemilerin belli bir rotayı takip ederek seyahat etmesi.


4 .
Bir yerden başka bir yere gitmek için yola çıkma.


5 .
Eğlenmek için bakma, hoşlanarak bakma, temaşa:
"Tevfik, orta oyununa çıkınca seyrine en sık gidenlerden birisi Selim Paşa'nın karısı oldu."-
H. E. Adıvar.

6 .
Bakıp eğlenecek şey, eğlendirici durum:
"Bundan âlâ seyri nerede bulacak garipler?"-
T. Buğra.

Atasözü, deyim ve birleşik fiiller

seyre çıkmak
seyre dalmak
Birleşik Sözler


seyredilmek
seyretmek
seyreylemek
seyrüsefer
kıyı seyri
sahil seyri

Kaynak:TDK








  • Talas Seyir Restaurant - Kayseri


  • Navigasyon (Seyir) Nedir? Navigasyon Sistemleri Hakkında


  • Seyir, Hidrografi ve Oşinografi Dairesi Başkanlığı





Seyir







Coğrafya, hidrografi ve seyir tablosu, 1728 basımlı ' dan



Seyir, seyrüsefer ya da navigasyon, bir noktadan başka bir noktaya gitmek için en elverişli yolu belirleme etme ve seferi uygulama. Çoğu zaman bir denizcilik terimi olarak kullanılsa da, iki nokta arasındaki yolun evvel belirlenmiş olmadığı kara ve hava yolculuklarında da seyir yapılır. Yön bulma terimi, seyir işinin mühim bir kısmını oluşturan, yakından bağlantılı bir terimdir.









türk müziğinde sesle emprovisyon yapmak, makam bilgisi/donanımı ya da gönül dahilinde doğaçlamak manasına gelen bir kelime.

seyir yapmak şeklinde kullanılır.

enstrümanla yapılanı ise içün dur


SEYİR, -yrl a. (ar. seyı).

1. Sürme, ilerleme biçimi; gidiş, yürüyüş: Olayların seyri. Hastalığın seyri.

2. Bir yerden bir yere gitmek suretiyle yola çıkma, seyahat, sefer: Seyir halindeki gemiler. Seyir defteri.

3. Eğlenmek amacıyla kakma, hoşlanarak, hayranlıkla bakma: Bu saatlerde denizin seyrine doyum olmaz.

4. Bakmaya kıymet, eğlendirici durum ya da şey: Hepimiz işin seyrinde, kimsenin aldırmış olduğu yok.

5. Seyir etmek - SEYRETMEK. || Seyre dalmak, bir şeye ilgi ve dikkatini yoğunlaştırarak bakmak.


*Esk. Seyr ü sefer - SEYRüSEFER. || Seyrgâh, gezme, gezinti yeri. || Seyr fi-l -menam, uyurgezerlik.


*Denize. Bir geminin bir limandan başka bir limana gitmek suretiyle yola çıkması, seyahat, sefer. (Bk. ansikl. böl.) || Seyir astsubayı, cenk gemilerinde, seyir kamarasının bakımından, köprüüstünün seyre hazırlanmasından görevli astsubay. || Seyir belgesi, bir sınıflandırma şirketi tarafınca onarımdan çıkan bir gemiye verilen ve geminin seyredebilecek durumda bulunduğunu ve firmanın kayıt defterinde daima birinci derslik özellikte kayıtlı bulunduğunu gösteren belge. || Seyir izin belgesi, bir geminin, personel, teçhizat, yakıt, kumanya, tekne ve makine yönünden eksiksiz bulunduğunu ve seferi güvenlik içinde tamamlayabileceğini gösteren belge. || Seyir mesafesi, bir geminin hareket limanı ile varış limanı içinde, seyir rotalarına gore kat- etmesi ihtiyaç duyulan, deniz mili cinsinden mesafe. || Seyir muhabere zabiti, bir gemide radyoyla iletişimi elde eden zabit. || Seyir subayı, köprüüstünde görevli olan ve vapur rotasıyla ilgili tüm hesapları icra eden subay. || Seyir süresi, bir geminin katettiği yolun süresi. || Seyir vardiyası, seyir halindeki bir gemide nöbet görevi. (-VARDİYA.) |j Seyir yarıçapı, bir geminin alabileceği azami yakıtla yapabileceği seyir süresinin yarısına eşit olan zamana denk düşen mesafe. || Seyre devam etmek, seyir halindeki bir gemiden söz ederken, hava muhalefeti, arıza ya da bir herhangi bir nedenle geçici olarak bir mevkide bir süre bekledikten sonrasında tekrardan yola çıkmak. || Seyre elverişli yarıdaire, rüzgârın dönme yönü, siklonun yer değişiklik yapma yönünün tersi olan ve bundan dolayı de rüzgârın daha azca güçlü estiği alçak tazyik merkezinin bir kısmı. (Seyre elverişli ya- rıdaire "tehlikeli yarıdaire"nin karşıtıdır.)! Seyre elverişlilik, tasarlanan seyahat için tamamen donatılmış, düzgüsel tehlikelere karşı koyabilecek ve yükünü güvenlik içinde taşıyabilecek bir geminin durumu. || Seyre uygunluk, seyretmenin olanaklı olduğu bir su yolunun kalitesi. || Açık deniz seyri, okyanuslarda, büyük denizlerde meydana getirilen seyir. (Geminin mevki kontrolü, gökcisimlerinin gözlemlenmesiyle edilen mevki daireleriyle ve gelişmiş elektronik seyir yardımcılarıyla yapılır.) || Dar sularda seyir, boğazlarda, kanallarda ve seyre elverişli nehirlerde, bu geçitlerin özelliklerine gore belirlenmiş kurallara uyarak meydana getirilen seyir. || Dış sularda seyir, internasyonal sularda, internasyonal seyir kurallarına uygun olarak meydana getirilen seyir. || Dümen suyunda seyir, öndeki gemiyle aynı rotayı kullanarak, belli bir mesafeden aynı hızla yol alarak «meydana getirilen seyir. || İç sularda seyir, nehirlerde, göllerde ve kanallarda meydana getirilen seyir. || Kılavuz seyri, yol süresince izlenen kıyı, fener ve şamandıra şeklinde seyir yardımcılarından yararlanarak meydana getirilen seyir. || Orsa seyir, yelkenli bir geminin rüzgârı iskele ve sancak baş omuzluktan alarak yapmış olduğu seyir. || Pupa seyri, yelkenli bir geminin rüzgârı pupasından alarak yapmış olduğu seyir. || ı‘^Rüzgâra gore seyir, yelkenli bir teknenin, esiş yönüne gore rüzgârı kullanarak yapmış olduğu seyir. (Rüzgârın esiş yönüne gore meydana getirilen belli başlı beş seyir türü vardır: rüzgârı sancak ve iskele baş omuzluktan kullanarak meydana getirilen seyre orsa seyir, kemere gerisinden alınan rüzgârla meydana getirilen seyre laçka borina seyir, sancak bordadan gelen rüzgârla meydana getirilen seyre apazlama seyir, rüzgârı kıç omuzluklarda geride kullanarak meydana getirilen seyre pupa seyri, rüzgârı tam kıçtan alarak meydana getirilen seyre de boci seyri denir.)


*Dy. Bir trenin, lokomotifin ya da herhangi bir demiryolu taşıtının demiryolu üstünde gerçekleştirdiği her tür hareket. || Görerek seyir, makinistin, çıplak gözle görmüş olduğu yol bölümünü dikkate alarak bir katardan, bir "dur†işaretinden ya da bir engelden ilkin durabilecek şekilde hızını ayarlayarak treni ilerletmesi. (Makinist, kapalı bir semaforu geçtikten sonrasında bu işareti izleyen kantarın sonuna kadar görerek seyire uymak zorundadır.) || Tip seyir, bir taraftan tertipli yakıt tüketimini (elektrikli çerde, soğurulan yeğinliğin sınır kıymetini), diğer taraftan katarın tonajı- Seyhan barajı nı, hattın profilini vb. göz önüne alarak incelenen ve trenin süre tarifesini düzenlemeye olanak veren tren hareket modeli.


*Havc. ve Uz. havc. SEYRüSEFER'in eşanlamlısı.


*Ikt. tar. Se/ir akçesi, OsmanlI devletinde, yeniçeri teleminde işe yeni başlamış olan kişilere girişlerinde ödenen para. (Bu kişilerden, başlangıçta yazı işleri verilmeyip yalnızca emek harcamaları izleyerek işlerin iyi mi yapıldığını öğrenmeleri istendiğinden ödenen paraya bu ad verilmişti.)


*Sey. oy. Seyr ü temaşa, seyirlik oyun, şov.


*Tasav. Seyrü suluk, tarikata giren Tanrı yolcusunun (salık) Tanrı'ya varmak için yapmış olduğu manevi seyahat. (Bk. ansikl. böl.)


*ANSİKL. Denize. Deniz seyri.

*Teknik.Deniz seyri üç; değişik evreden oluşur: belirli bir noktaya doğru alınacak yolun öğelerini (doğrultu ve hız) evvel hesaplama; tahmini punt tayiniyle rota tutma;

"punt tayini''nde uygulanan değişik yöntemlerle mevki kontrolü.

Deniz haritaları, geminin su çekimine, iyi ve fena hava kuşaklarına, elverişli ya da elverişsiz akıntılara, “görüş alanı†içindeki noktalara, ortodromiyi izleyerek alınacak yol kazancına ve seyre kapalı bölgelere gore tutulacak rotayı saptamayı sağlar. Rota açısı bir kez saptandıktan sonrasında, rotayı değerlendirmek, doğrusu ters yönde oluşabilecek çeşitli arızi sapmaları düzelterek, dümenciye izleyeceği pusula rotasını vermek gerekir. Mekanik itmeli gemilerde, hız optimal yakıt tüketimine gore ayarlanır.

"Tahmini puntâ€, saptanan rotayla tutulan rotayı karşılaştırmak için izlenmekte olan rotayı ta/in etmeye dayanır. Pusula rotası, rüzgâr ve akıntıdan lanan sapma düzeltmelerine eklenmiş olur, mıknatıslıktan lanan rotadan sapma ve manyetik sapma değerleri ise daima rastlantısaldır. Paraketeyle elde edilmiş kate- dilen uzaklığa erişince, güvenirliği paraketeyi kullanan kimsenin deneyimine bağlıdır Ortalama kerteriz ve katedilen ihtimaller içinde uzaklık, harita üstüne her an "tahmini†punt koymayı sağlar; bunun çevresine belirsizlik çemberi çizildiğinde geminin tüm ihtimaller içinde puntları elde edilir.

Tahmini puntun belirsizlik bölgesini azaltmak için, ihtimaller içinde tüm durumlarda, değişik yöntemlerden yararlanarak daha doğru bir punt hesabı yapmak gerekir: kerterizlerle karaya gore punt koyma, astronomik gözlemlerle (yükseklik doğrusu) açıkta punt koyma, radyogonyometriyle kerteriz alma, radarla kerteriz alma, hiperbolik ağlar (Decca*, Loran* vb.) ya da uydularla gösterim tığları üstünde konumlandırma. Böylece "düzeltilmişâ€ bir punttan yola çıkarak doğrusu bir rota saptanır ve tahmini punt tayiniyle konumlar tekrardan belirlenir.

Pervaneli gemilerin seyri, yelkenli gemilerin seyrine gore çok basittir, şundan dolayı yelve cayropusulayla rota tutma, büyük ge milerde oldukça duyarlı bir tahmini punt tayini sağlar

Tutulan rota ile geminin yararlandığı (hususi bir bilgisayar yardımıyla) tüm konumlandırma araçlarıyla puntların doğru luğunu denetlemeye dayanan birleşik seyir, seyir personeline ek bir üstünlük sağlar


*Deniz trafiği ve yolları. Kısa mesafeli (Manş geçişi), gezinsel (seyahat) ya da sportif amaçlı seyirlerin haricinde, günümüzde seyir ergonomik olarak yalnız yük trafiğine dayanır. Internasyonal deniz trafiği 1991'de 4 025 Mt olarak gerçekleşmiştir (1970'te 2 500, 1980'de 3 700); bunun büyük bir kısmı, en azından hacim olarak, dış değişimlere dayanır. Ortalama 400 M tonilatoluk bir tecim filo'su tarafınca sağlanan bu toplam değişimde, petrolün pa yı, cevher (bilhassa demir), kömür ve tahıla oranla ortalama olarak yarıdan fazladır. Büyük değişiklik yolları, böylece petrol üreten Ortadoğu'ya, Batı Avrupa'ya, Japonya'ya ve ABD'ye bağlar Bu sanayileş miş devletler, ilk olarak metal cevherler (Batı Afrika ve Latin ABD'dan demir, toksit ya da kimi sav Latin ABD ve Avustralya'dan alümin) ve kömür (dışsatıma ülke olarak yalnız ABD) satın alırlar. Bundan dolayı bu devletlerin Batı Avrupa kı- yılannda, Honşu'nun doğusunda ve ABD' nin güneyinde çok iyi araçlarla donatılmış limanları vardır Vapur boyutlarının büyümesi (petrolün etkisiyle), Şimal Atlas okyanusundaki etkin değişiklik yollarının korunmasına rağmen Cape yolunun ortaya çıkmasına katkıda bulunmuştur.

Dere seyri ya da iç sularda seyir


*Tarihçe Bu seyir yöntemi, tekerleğin icadından çok ilkin, ilk olarak ağaçları yüzdürme sonrasında sallarla seyretme biçiminde kullanılmıştır. Bu iki seyir tipi, dere üstünde yalnız akıntı yönünde seyretmeye olanak veriyordu. Çok daha iyi profillendirilmiş ve bundan dolayı suya gore deplasmanı çok daha kolay olan gemilerin kullanılması bu seyir güçlüğünü ortadan kaldırmayı sağlamış oldu.

Loire, Rhöne, Sen ve Ren şeklinde nehirler çok acele, büyük bir etkinliğe ulaştı; bu nehirlerin kimileri günümüzde de etkinliklerini sürdürmektedir. Öteki taşıma araçları arasındaki rekabet, ilkin fazla mühim olmayan su yollarında meydana getirilen seyirleri terk etmeye, sonrasında, kapak araları XII. yy.'da eğik düzlemlerle birbirine bağlanan ve üstünden gemiler geçirilen kanallar inşa etmeye niçin oldu. XVI. yy.'da, eklüzle- rin ve ondan sonra vapur elevatörlerinin inşa edilmesi, bir kapak arasından diğerine geçmek için gemilerin sudan çıkmasını önledi.

Eğim sebebiyle, üstünde özgür akıntılı seyrin çok zor olduğu su yollarında, ilkin, gemilerin geçebilmesi için dar geçitlerle donatılmış durağan(durgun) setler kullanıldı. Sadece XIX. yy.'da, seyredilebilir su yollarının yatakları düzeltilmeye başladı; önceleri birkaç kol halinde akan dere debisi tek bir geçit içinde birleştirildi, sonrasında hareketli setler ortaya çıkınca bu kollar kanallar içine alındı. Muntazam profilli ve oldukça zayıf eğimli büyük nehirler, sınırı olan düzenlemeler yardımıyla özgür akıntılı nehirler olarak kullanılabilir. Bu duruma, koyarının aşağı çığırında Ohio'yla birleşen Mississippi'de, Lauterbourg fransız alman sınırının aşağı çığırında Ren'de, Don ve Volga nehirlerinin kimi bölümlerinde rastlanır.

Eğim oldukça fazla ya da nehrin debisi yetersiz olduğunda, kanal içine alınmış dere ya da ırmaklar kolay bir seyir sağlar. Bu durum, Fransa'da Ren, Rhöne, Sen. Moselle, Saöne şeklinde mühim su yollarında görülür.


* Teknik problemler, itme kuvveti, Diesel motorlarıyla tahrik edilen bir ya da birçok pervanenin su içinde dönme etkisiyle sağlanır. Bu düzenek, ya arkasına halatlarla bağlanmış yük taşıyabilen tekneler çeken römorkörlere, ya birbirlerine sıkıca bağlanmış harçları iten iticilere ya da yük ve yolcu taşımada kullanılan, kendinden motorlu gemilere yerleştirilebilir.


* Yolcu taşıma. Dört şekilde görülür:

1. köprü bulunmayan yerlerde ya da uzun dere kıvrımlarını dolaşmamak için akarsuları, lagünleri, gölleri geçiş: bu durumda, karayolu araçlarının taşınmasını elde eden otomobil vapurlarından (kendinden motorlu ya da kıyıdan çekilen) ya da kürekli ya da motorlu teknelerden yararlanılır;

2. üçüncü dünya ülkelerindeki kara taşıma araçlarının yetersizliğini kapatmak için dere süresince ya da göllerde meydana getirilen taşıma;

3. kara taşıtlarına yakın hızda seyir araçlarının ortaya çıkışı (ayaklı tekneler, hava yastıklı gemiler);

4. bireysel (house-boatlar) ya da toplu dere gezilerine tekrardan ilgi duyulmasıyla beraber turizmin gelişmesi (bu da, ikinci derecede mühim, önemsiz ya da önemini kaybetmekte olan su yollarının tekrardan kullanılmasını sağlamış oldu).


* Dere filoları ve trafik. Dere filoları, römorkörler ya da iticiler tarafınca çekilen ya da itilen taşıyıcı gemilerden su yollarının genişliğine gore değişen boyutlarda kendinden motorlu teknelerden oluşur, ikinci Dünya savaşt'ndan bu yana, taşıyıcı gemileri itme, yedekte çekmenin yerini almıştır. Mississippi şeklinde çok büyük nehirlerin üstünde, itilerek götürülen konvoyların taşıma kapasitesi 70 000 t'a ulaşabilir. Ek olarak, deniz gemileriyle, bu çok büyük nehirler (Amazon, üstünde akıntıya ters yönde meydana getirilen ve son yıllarda, bilhassa Mississippi üstünde, dere ağzında barç taşıyıcı gemilere yüklenen 370-850 t'luk ufak harçların kullanıldığını da belirtmek gerekir.

Sınırı olan sayıda ülkenin haricinde, dere filolarının taşıma kapasiteleri iyi bilinmemektedir; bu ülkeler, haiz oldukları su yolu ağının uzunluğuna gore şu şekilde sıralanabilir: eski sovyet cumhuriyetleri toplu halde (138 900 km), ABD Birleşik Devletleri (41 403 km), Almanya (6 780 km), Fransa (6 324 km), Finlandiya (6 057 km), Hollanda (4 832 km), Polonya (3 019 km), İtalya (2 557 km), Romanya (1 659 km), Büyük Britanya (1 631 km), Macaristan (1 622 km), Belçika (1 517 km), Bulgaristan (471 km), vb. üçüncü dünya ülkeleri hakkında ise malum kati hiçbir istatistik yoktur. Avrupa'da, birçok ülkeden geçen Ren, Moselle, Tuna nehirleri üstündeki trafik internasyonal anlaşmalarla düzenlenmiştir, Almanya-Hollanda sınırındaki Ren trafiği, 1978 senesinde zirve noktasına ulaşmış (141,5 Mt) ve o zamandan bu yana, yavaş da olsa belli bir gerileme göstermiştir.


* Ekonomik problemler. Öteki kara taşıma araçlarına oranla yavaş olmasına rağmen, dere seyri, daha azca kirletici olan ve genel olarak, yalnız teknik maliyet fiyatlarıyla yetinildiğinde taşınan ton başına daha ucuza gelen bir enerji tasarrufu olarak ortaya çıkar. Sadece dere seyri, tarife mevzusunda, çoğu zaman, demiryollarının rekabetiyle, dere armatörlüğünün bölünmesiyle ve iş organizasyonu eksikliğiyle karşılaşır.


*Tasav. Bir mürşide bağlanan sufinin tarikat ilkelerine uyarak manevi yolculuğa çıkması, tanrısal gerçeğe kavuşmadan (vuslat) ilkin makam denilen aşamalardan geçerek yol alması çoğu zaman seyir diye adlandırılır Melamet ehli içinde seyrü sülük cezbe ve sohbetle, diğeri tarikatlardaysa Tanrı'ın esmayı hûsna'sından (güzel adlarından) bazılarını mürşidin buyruğu yönünde müridin zikretmesiyle gerçekleştirilir. Bu ilkelere gore manevi olarak yol almaya “seyrü sülük görmek", bu yolu bitirmeye de "seyrü süluku tamamlamak" ya da “Fatiha çekmek" denir.

Tasavvuf düşüncesine gore yolculuğun yönü bakımından çoğu zaman iki seyir vardır:

1. nüzuli seyir, varlığın, her şeyin aslı ve membaı olan Tanrı birliğinden (ehadi- yet) doğarak olanaklar ve çokluklar yaşamına inmesi;

2. uruci seyir, birincinin tersine, sınırı olan varlığın çokluklar ve olanaklar dünyasından çıkarak mutlak, bir ve sonsuz olan mecburi (vahip) varlığa doğru yükselmesi. Bu, parçanın (cüz) bütüne (kül) dönmesi, kendi bağımsız varlığını onun mecburi varlığında eritmesi anlama gelir.


Seyrü sülukun aşılması ihtiyaç duyulan şu dört "makam" yada "konağı†vardır:

1. seyr illallah (Tanrı'a seyahat), sefer-i evvel de denilen bu aşamada salik zikir, nafile yakarma ve riyazet şeklinde çabalarla beşeri isteklerden sıyrılarak tanrısal iradeye teslim olur; nefsinin istediği yolda değil, Tanrı ve Hz. Peygamber'in buyruklarına gore yaşar. Bu, sonlu bir yolculuktur; şundan dolayı salik, bu seyahat esnasında sonlu varlıklar içinden geçmektedir;

2. seyrfillah (Tanrı' ta seyahat), birinci yolculukta Tanrı'ya ulaşan salikin Tanrı niteliklerini kazanmış olması sürecidir. Sefer i sani de denilen bu aşamada salik, cem makamına ulaşmış, Hm-i ledünnü (Tanrı'ın sırlarınf içeren gönül bilgisi) kazanmış, sonlu varlığın niteliklerinden fark göstermiştir. Tanrı'nın celal ve cemal nitelikleri sonsuz olduğundan bu makam da sonsuzdur;

3. seyr maallah (Tanrı ile beraber seyahat), ikiliğin ortadan kalkacağı bu makamda kulda olan her şey tanrısaldır. Sefer-i salis ve fark badelcem de denilen bu makama ulaşan salik, tüm eylemlerin “İhsan" bilinciyle ve her an Tanrı ile beraber bulunduğunu düşünerek yapar;

4. seyr anillah (Tanrı'tan seyahat), Sefer-i rabi de denilen bu seyahat, Hak'tan halka dönmedir. Vuslattan sonrasında daima Hak ile beraber ve halk içinde olma makamı olan bu aşamada salik, Hak'tan aldığını halka verir; taliplerin irşadı ve eğitilmesiyle uğraşır. Bu aşamayı tamamlayan salike "fatiha çekilerek" icazet verilir ve kendisine mCıntehi-i kâmil (son amaca ulaşmış yetkin şahıs) denilir.

S«yir hidrografi ve oşinografi dairesi, Deniz kuvvetleri komutanlığı'na bağlı olarak çalışan ve seyir, hidrografi, deniz haritacılığı ve oşinografi alanlarında askeri, tutumsal ve bilimsel emekler icra eden müessese. Ilkin Mesahayı bahriye şubesi adıyla kurulan (1909), 1911 'de Haritayı bahriye ve Seyri sefain şubesi adını alan bu daire, 1949'da Hidrografi dairesi adı altında çalışmalarına davam etti. Bu dairenin adı da 1972'de Seyir hidrografi ve oşinografi dairesi olarak değiştirildi.

Daire, deniz, göl ve iç su yollarında suyun naturel niteliklerini, derinliğini, akıntı ve anaforlarının yön ve hızlarını saptar, açık deniz, boğaz ve geçitlerle liman ve kıyılardaki işaretleri gösteren deniz haritala-rırtı, seyir güvenliğiyle ilgili detayları-bilgileri içeren kitap ve atlasları hazırlayıp yayımlar. Ek olarak Deniz kuvvetleri için lüzumlu olan her tür seyir aygıtını sağlar ve onarır; liman, mendirek, sualtı kabloları, akaryakıt boruları ve köprüler için en uygun bölgeleri saptar; deniz, kara ve hava kuvvetlerinin atış eğitimi yapacağı alanları radyo, tv ve basın vesilesiyle denizcilere duyurur.

Kaynak: Büyük Larousse





  • Talas Seyir Restaurant - Kayseri


  • Navigasyon (Seyir) Nedir? Navigasyon Sistemleri Hakkında


  • Seyir, Hidrografi ve Oşinografi Dairesi Başkanlığı




 

YORUMLAR

Ad

Anlamı Nedir?,22,Biyoloji Konu Anlatımı,25,Cilt Bakımı,82,Coğrafya Ders Anlatımı,978,Genel,46,Güzel Sözler,16075,Music,1,Ne Nedir?,32164,Resimli Sözler,4111,Saç Sağlığı,119,Sağlık Bilgileri,1596,Soru-Cevap,10236,Sports,1,Tarih Konu Anlatımı,5,Teknoloji,36,Türk Dili ve Edebiyatı Konu Anlatımı,2,
ltr
item
Ders Kitapları Konu Anlatımı: Seyir Nedir?
Seyir Nedir?
Ders Kitapları Konu Anlatımı
https://ders-kitabi.blogspot.com/2017/05/seyir-nedir.html
https://ders-kitabi.blogspot.com/
http://ders-kitabi.blogspot.com/
http://ders-kitabi.blogspot.com/2017/05/seyir-nedir.html
true
5083728687963487478
UTF-8
Tüm Yazılar Yüklendi hiçbir mesaj bulunamadı HEPSİNİ GÖR Devamı Cevap Cevabı iptal Silmek Cevabı iptal Home SAYFALARI POST Hepsini gör SİZİN İÇİN ÖNERİLEN ETİKET ARŞİV SEARCH Tüm Mesajlar İsteğinizle eşleşme bulunamadı Ana Sayfaya Dön Pazar Pazartesi Salı Çarşamba Perşembe Cuma Cumartesi Pazar Mon Tue Wed Thu Fri Sat January February March April May June July August September October November December Jan Feb Mar Apr May Jun Jul Aug Sep Oct Nov Dec Şu anda... 1 dakika önce $$1$$ minutes ago 1 saat önce $$1$$ hours ago Dün $$1$$ days ago $$1$$ weeks ago more than 5 weeks ago İzleyiciler Takip et THIS PREMIUM CONTENT IS LOCKED STEP 1: Share to a social network STEP 2: Click the link on your social network Tüm Kodunu Kopyala Tüm Kodunu Seç Tüm kodlar panonuza kopyalanmıştır. Kodları / metinleri kopyalayamıyor, kopyalamak için lütfen [CTRL] + [C] tuşlarına (veya Mac ile CMD + C'ye) basınız Table of Content