Ödat isim Arapça ¹ifat 1 . Bir kimsenin vazife, ödev, toplumsal ya da hukuki bakımdan yeri ve özelliği: "Başvezir sıfatıyl...
Ödat
isim Arapça ¹ifat
1 . Bir kimsenin vazife, ödev, toplumsal ya da hukuki bakımdan yeri ve özelliği:
2 . dil bilgisi Bir adı, kalite, nicelik, yer, sıra vb. bakımından niteleyen, belirten kelime, ön ad:
3 . halk ağzında Yüz, kılık ve dış görünüş:
isim Arapça ¹ifat
1 . Bir kimsenin vazife, ödev, toplumsal ya da hukuki bakımdan yeri ve özelliği:
"Başvezir sıfatıyla hükûmet işlerini yönetim eder."- R. H. Karay.
2 . dil bilgisi Bir adı, kalite, nicelik, yer, sıra vb. bakımından niteleyen, belirten kelime, ön ad:
"Beyaz (ev), güzel (çocuk), beş (gün), bu (kitap) benzer biçimde."- .
3 . halk ağzında Yüz, kılık ve dış görünüş:
"Takındığı bu sıfatı boynundaki kravattan fazla mühimsediği yoktu."- F. R. Atay.
Birleşik Sözler
- sıfat-fiil
- ödat ekibi
- ödat tamlaması
- belgisiz ödat
- pekiştirmeli ödat
- türemiş ödat
- yalın ödat
- belirsizlik sıfatı
- belirtme sıfatı
- gösterme sıfatı
- işaret sıfatı
- niteleme sıfatı
- sayı sıfatı
- sıra sayı sıfatı
- sual sıfatı
- üleştirme sıfatı
Ödat nedir?
Lugat 2000 Lügat - Türkçe-İngilizce-Almanca-Fransızca Lügat
Lügat Nedir? Lügat Hakkında
Ödat
.Org Morpa Genel Kültür Ansiklopedisi
Dilbilgisinde bir adı niteleyen ya da belirten sözcük. Niteleme sıfatı ya da bir tek ödat, bir oluş halini, adın gösterdiği canlının ya da nesnenin niteliğini belirtir: "Ağlayan çocuk, düz duvar". Belirleyici sıfatlar, varlıkları çeşitli yönlerden belirlemekte kullanılır: "Esmer hanım, yıkık ev" benzer biçimde. Ek olarak, gösterme, sayı, sual ve belirsizlik sıfatları olarak dörde ayrılırlar. Sıfatlar, nesnelerin bir hususi durumunu belirttikleri vakit ödat, yalnız kullanıldığı ya da bir nesneyi karşıladığındaysa ad olurlar. Sıfatlar, yapılarına bakılırsa de yalın ödat, türemiş ödat ve bileşik ödat olarak üçe ayrılırlar. Türkçede, niteledikleri ya da belirttikleri sözcüklerin önünde kullanılırlar. Bunun yanı sıra, daima tek başlarına, bir ad olarak kullanılabilirler. Sıfatlar, önünde kullanıldıkları addan bağımsız olarak çekim eki almazlar.
.Org Morpa Genel Kültür Ansiklopedisi
SIFAT a. (ar. vaşftan ödat)
1. Bir kimsenin toplumsal, çağdaş ve tüzel durumu, birisine belli bir halde davranma hak kını veren kalite; san: Milletvekili sıfatı ona dokunulmazlık hakkı kazandırıyor.
2. Kalite.
3. 7te Bir kimsenin çehresi, dış görünüş: Sıfatında hayır yok
4. Sıfatıy la, belli bir sanın, görevin verdiği hakla: Şu anda seninle bir amir sıfatıyla değil, bir dost olarak konuşuyorum.
*Dilbil- Varlığın, nesnenin ya da şov len kavramın bir niteliğini belirtmek (nite ieme sıfatı ya da yalnızca ödat) ya da bir adı söyleme katmak için (belirtme sıfatı) kullanılan sözcük. (Bk. ansikl. böl.) || Ödat öbeği, bir ödat çevresinde oluşan grup, (örn. Ali, oğlu sebebiyle çok gururlu tüm cesinde ödat öbeği gururlu sıfatıyla çok belirtecinden oluşur.) | Ödat tamlaması, sıfatın beraber kullanıldığı adla oluşturduğu tamlama.
*Med us huk. Bir davada davacı ya da davalı olma durumu (Bk ansikl. böl.)
*ANSİKL Dilbil. Ödat, bazı özelliklerle donanmış dilbilgisel bir kategori oluşturur TUrkçede sıfatlar addan ilkin kullanılır.
Anlamsal açıdan, niteleme sıfatı bir ni leliğı dile getirir, tözü belirtmek için töze eklenen ikincil bir niteliktir. Niteleme sıfatları içinde, varlığın ya da nesnenin bir niteliğim belirten (büyük, soğuk, fena vb.) gerçek anlamdaki niteleme sıfatlarıyla da türevleri olan ve nitelenen adla sıfatın türediği ad içinde bir bağıntı bulunmuş olduğu nu gösteren (madeni, devrimci, kimyasal vb) bağıntı (ilişki) sıfatları ayırt edilebilir, bu tür sıfatlar teknik ve bilimsel terimlerde çok sayıdadır.
Ödat, cümlede çeşitli işlevler üstlenebilir. Belgeç olarak bir ad öbeğinin bir öğesini oluşturur ve belirleyici bir yancümleye eşdeğer olarak değerlendirilebilir (Siyah kedi uyuyor. Siyah olan kedi uyuyor.).
Sıfatlar ek fiille kullanıldığında yüklem görevindedir (Kedi siyahtır Hava güzel.). Niteleme sıfatları bir fiilden ilkin kullanıldıklarında ise belirteç işlevindedir (Güzel konuşuyor.). Belgeç olarak bir ad öbeği oluşturan ödat, tözünü belirttiği adın anlamını da yüklenerek ad işlevinde kullanıldığı benzer biçimde (Bugün ben bir GüZEL [güzel kız] gördüm ), iyelik ekleriyle ve çoğul ekiyle beraber ad işlevinde kullanılabilir. Güzeli (güzel olan şey) çirkinden (çirkin olan şeyden) ayırmak. İyisini (iyi olan şeyi) almak, iyilerle kötülerin savaşımı.
Sıfatların karşılaştırma dereceleri vardır: Bunlar kimi edatlarla (eşitlik: aslan kadar güçlü), ya da kendilerinden ilkin gelen kimi belirteçlerle (karşılaştırma: daha güzel; üstünlük: en güzel) yapılır.
Ek olarak kimi ekler (güzel-CE, acı-MSI, sarı-MTIRAK) sıfatlarda yakınlık, benzerlik; kimi ekler de (küçü-CüK [küçük-cük], küçü-CEK [küçük-cek], ufa-RAK [ufak-rakj) küçüklük belirtirler.
Bir sıfatın ilk hecelerinin belli seslerle kapanıp sözcüğe eklenmesiyle de ödat pekiştirilir (sapsan, masmavi, bomboş, çır- çıplak, çırılçıplak vb.)
Belirtme sıfatlarının sayısı niteleme sıfatlarınınkine oranla kısıtlıdır; bunlar, işaret, belgisiz, sıra, sual sıfatları olarak ayrılırlar. Bu sıfatlar ad işlevinde kullanıldıkları
vakit, işaret adılı, belgisiz adıl, sual adılı diye adlandırılır Sayı sıfatları da ad ekleriyle, ad işlevinde kullanılabilir (ikisi [iki çocuk] de aynı boyda.).
*Med us. huk. Ödat, dava hakkıyla davanın tarafları arasındaki ilişkidir. Davacılık sıfatı, kaide olarak, hak sahibine aittir. Mesela, alacak davası alacak hakkı sahibi tarafınca açılabilir. Başka biri tarafın dan açılırsa, dava ödat yokluğundan reddedilir. Alacak davası sadece borçluya karşı açılabilir Bu davada davalı olma sıfatı yalnız borçluya aittir. Bir davada ödat yokluğu davanın reddini gerektirir. Yargıç tarafların davacı ya da davalı sıfatı bulunup bulunmadığını kendiliğinden araştırır.
1. Bir kimsenin toplumsal, çağdaş ve tüzel durumu, birisine belli bir halde davranma hak kını veren kalite; san: Milletvekili sıfatı ona dokunulmazlık hakkı kazandırıyor.
2. Kalite.
3. 7te Bir kimsenin çehresi, dış görünüş: Sıfatında hayır yok
4. Sıfatıy la, belli bir sanın, görevin verdiği hakla: Şu anda seninle bir amir sıfatıyla değil, bir dost olarak konuşuyorum.
*Dilbil- Varlığın, nesnenin ya da şov len kavramın bir niteliğini belirtmek (nite ieme sıfatı ya da yalnızca ödat) ya da bir adı söyleme katmak için (belirtme sıfatı) kullanılan sözcük. (Bk. ansikl. böl.) || Ödat öbeği, bir ödat çevresinde oluşan grup, (örn. Ali, oğlu sebebiyle çok gururlu tüm cesinde ödat öbeği gururlu sıfatıyla çok belirtecinden oluşur.) | Ödat tamlaması, sıfatın beraber kullanıldığı adla oluşturduğu tamlama.
*Med us huk. Bir davada davacı ya da davalı olma durumu (Bk ansikl. böl.)
*ANSİKL Dilbil. Ödat, bazı özelliklerle donanmış dilbilgisel bir kategori oluşturur TUrkçede sıfatlar addan ilkin kullanılır.
Anlamsal açıdan, niteleme sıfatı bir ni leliğı dile getirir, tözü belirtmek için töze eklenen ikincil bir niteliktir. Niteleme sıfatları içinde, varlığın ya da nesnenin bir niteliğim belirten (büyük, soğuk, fena vb.) gerçek anlamdaki niteleme sıfatlarıyla da türevleri olan ve nitelenen adla sıfatın türediği ad içinde bir bağıntı bulunmuş olduğu nu gösteren (madeni, devrimci, kimyasal vb) bağıntı (ilişki) sıfatları ayırt edilebilir, bu tür sıfatlar teknik ve bilimsel terimlerde çok sayıdadır.
Ödat, cümlede çeşitli işlevler üstlenebilir. Belgeç olarak bir ad öbeğinin bir öğesini oluşturur ve belirleyici bir yancümleye eşdeğer olarak değerlendirilebilir (Siyah kedi uyuyor. Siyah olan kedi uyuyor.).
Sıfatlar ek fiille kullanıldığında yüklem görevindedir (Kedi siyahtır Hava güzel.). Niteleme sıfatları bir fiilden ilkin kullanıldıklarında ise belirteç işlevindedir (Güzel konuşuyor.). Belgeç olarak bir ad öbeği oluşturan ödat, tözünü belirttiği adın anlamını da yüklenerek ad işlevinde kullanıldığı benzer biçimde (Bugün ben bir GüZEL [güzel kız] gördüm ), iyelik ekleriyle ve çoğul ekiyle beraber ad işlevinde kullanılabilir. Güzeli (güzel olan şey) çirkinden (çirkin olan şeyden) ayırmak. İyisini (iyi olan şeyi) almak, iyilerle kötülerin savaşımı.
Sıfatların karşılaştırma dereceleri vardır: Bunlar kimi edatlarla (eşitlik: aslan kadar güçlü), ya da kendilerinden ilkin gelen kimi belirteçlerle (karşılaştırma: daha güzel; üstünlük: en güzel) yapılır.
Ek olarak kimi ekler (güzel-CE, acı-MSI, sarı-MTIRAK) sıfatlarda yakınlık, benzerlik; kimi ekler de (küçü-CüK [küçük-cük], küçü-CEK [küçük-cek], ufa-RAK [ufak-rakj) küçüklük belirtirler.
Bir sıfatın ilk hecelerinin belli seslerle kapanıp sözcüğe eklenmesiyle de ödat pekiştirilir (sapsan, masmavi, bomboş, çır- çıplak, çırılçıplak vb.)
Belirtme sıfatlarının sayısı niteleme sıfatlarınınkine oranla kısıtlıdır; bunlar, işaret, belgisiz, sıra, sual sıfatları olarak ayrılırlar. Bu sıfatlar ad işlevinde kullanıldıkları
vakit, işaret adılı, belgisiz adıl, sual adılı diye adlandırılır Sayı sıfatları da ad ekleriyle, ad işlevinde kullanılabilir (ikisi [iki çocuk] de aynı boyda.).
*Med us. huk. Ödat, dava hakkıyla davanın tarafları arasındaki ilişkidir. Davacılık sıfatı, kaide olarak, hak sahibine aittir. Mesela, alacak davası alacak hakkı sahibi tarafınca açılabilir. Başka biri tarafın dan açılırsa, dava ödat yokluğundan reddedilir. Alacak davası sadece borçluya karşı açılabilir Bu davada davalı olma sıfatı yalnız borçluya aittir. Bir davada ödat yokluğu davanın reddini gerektirir. Yargıç tarafların davacı ya da davalı sıfatı bulunup bulunmadığını kendiliğinden araştırır.
Kaynak: Büyük Larousse
Ödat nedir?
Lugat 2000 Lügat - Türkçe-İngilizce-Almanca-Fransızca Lügat
Lügat Nedir? Lügat Hakkında
YORUMLAR