SİLAHLANMAK gçz f. Bir ülke sözkonusuysa, savaşmak, kendini korumak için çaba sarfetmek, hücum etmek vb. için tabanca edinmek., sil...
SİLAHLANMAK gçz f. Bir ülke sözkonusuysa, savaşmak, kendini korumak için çaba sarfetmek, hücum etmek vb. için tabanca edinmek., silahla donanmak: Kurtuluş savaşı 'nda TCırkler kendilerini korumak için çaba sarfetmek için silahlandılar.
* silahlandırmak ettirg. f. Bir kimseyi, bir topluluğu, bir ülkeyi silahlandırmak, tabanca vermek, silahla donatmak, silahlı duruma getirmek: Silahlandırdığı adamlarını üstümüze saldı. Orduyu yeni harp araçlarıyla silahlandırmak.
* silahlandırmak ettirg. f. Bir kimseyi, bir topluluğu, bir ülkeyi silahlandırmak, tabanca vermek, silahla donatmak, silahlı duruma getirmek: Silahlandırdığı adamlarını üstümüze saldı. Orduyu yeni harp araçlarıyla silahlandırmak.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR