SİLKMEK g. f. 1. Bir şeyi silkmek, onun üstündeki şeyleri düşürmek ya da onu tozdan, topraktan vb. temizlemek için kuvvetli ve ani ...
SİLKMEK g. f.
1. Bir şeyi silkmek, onun üstündeki şeyleri düşürmek ya da onu tozdan, topraktan vb. temizlemek için kuvvetli ve ani bir hareketle sallamak: Bir meyve ağacını silkmek. Halıyı silkmek.
2. Bir kimseyi, bir şeyi silkmek, kuvvetli, süratli ve ani bir hareketle sarsmak; silkelemek: Kendine gelmesi için onu kollarından tuttu ve silkti.
3. Silkip atmak, bir kimselerle olan her türlü bağları, ilişkiyi kesip atmak: O sözden sonrasında dost markadaş demedi, silkip attı.
*Sonbahar. sant. Bir resmi silkmek, bir resmi başka bir yüzeye aktarmak için renkli toz kesesini (ya da silkme kesesi) silkme kalıbının üstünde dolaştırmak.
* silkinmek dönş. f.
1. Toz, toprak vb. şeyleri temizlemek için üstünü silkmek; silkelenmek.
2. Bedenini ani bir hareketle sarsmak, silkelenmek: Uykusunda silkinip durdu.
3. Negatif, uygunsuz bir şeyden kurtulmak, yeni bir duruma geçmek için çaba göstermek, kendine gelmek: Bu uyuşukluktan kurtul, silkin birazcık.
* silkindirmek ettirg. f. Bir kimseyi silkindirmek, onun kendine gelmesini, silkinmesini sağlamak.
* silktirmek ettirg. f. Bir şeyi silktirmek, onun, onu silkelemesini sağlamak.
1. Bir şeyi silkmek, onun üstündeki şeyleri düşürmek ya da onu tozdan, topraktan vb. temizlemek için kuvvetli ve ani bir hareketle sallamak: Bir meyve ağacını silkmek. Halıyı silkmek.
2. Bir kimseyi, bir şeyi silkmek, kuvvetli, süratli ve ani bir hareketle sarsmak; silkelemek: Kendine gelmesi için onu kollarından tuttu ve silkti.
3. Silkip atmak, bir kimselerle olan her türlü bağları, ilişkiyi kesip atmak: O sözden sonrasında dost markadaş demedi, silkip attı.
*Sonbahar. sant. Bir resmi silkmek, bir resmi başka bir yüzeye aktarmak için renkli toz kesesini (ya da silkme kesesi) silkme kalıbının üstünde dolaştırmak.
* silkinmek dönş. f.
1. Toz, toprak vb. şeyleri temizlemek için üstünü silkmek; silkelenmek.
2. Bedenini ani bir hareketle sarsmak, silkelenmek: Uykusunda silkinip durdu.
3. Negatif, uygunsuz bir şeyden kurtulmak, yeni bir duruma geçmek için çaba göstermek, kendine gelmek: Bu uyuşukluktan kurtul, silkin birazcık.
* silkindirmek ettirg. f. Bir kimseyi silkindirmek, onun kendine gelmesini, silkinmesini sağlamak.
* silktirmek ettirg. f. Bir şeyi silktirmek, onun, onu silkelemesini sağlamak.
Kaynak: Büyük Larousse
Yaka Silkmek Nedir?
YORUMLAR