ŞIKIRDAMAK gçz. f. (yansıma söze.). 1. Genellikle küçük metal parçalardan söz ederken, birbirine çarparak ses çıkarmak, şıkırtı çık...
ŞIKIRDAMAK gçz. f. (yansıma söze.).
1. Genellikle küçük metal parçalardan söz ederken, birbirine çarparak ses çıkarmak, şıkırtı çıkarmak.
2. Işığı yansıtarak parlamak.
* şıkırdatmak ettirg. f.
1. Metal nesneleri şıkırdatmak, onların şıkırdamasına yol açmak; şıkırtı çıkartmak: Paraları şıkırdat- masanaI
2. Tkz. Nesnesiz olarak kullanıldığında, bir kimseye para vereceğini sezdirmek: Biraz şıkırdattın mı her işin görülür.
1. Genellikle küçük metal parçalardan söz ederken, birbirine çarparak ses çıkarmak, şıkırtı çıkarmak.
2. Işığı yansıtarak parlamak.
* şıkırdatmak ettirg. f.
1. Metal nesneleri şıkırdatmak, onların şıkırdamasına yol açmak; şıkırtı çıkartmak: Paraları şıkırdat- masanaI
2. Tkz. Nesnesiz olarak kullanıldığında, bir kimseye para vereceğini sezdirmek: Biraz şıkırdattın mı her işin görülür.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR