SÖMüRü a. Birisinden ya da bir şeyden haksız olarak bir kâr sağlama: Emeğin, toprağın sömürüsü. Sömürü düzeni. *Fels. Proudhon...
SÖMüRü a. Birisinden ya da bir şeyden haksız olarak bir kâr sağlama: Emeğin, toprağın sömürüsü. Sömürü düzeni.
*Fels. Proudhon'a gore, üreticilerin mal sahipleri tarafınca kullanılması ve dışlanması; marxçılara gore, ödenmemiş emek fazlasının gaspedilmesi. (Bk. ansikl. böl.)
*ANSİKL. Fels. Proudhon şöyleki yazar: “Bu üretici güç, yaşamın bu ölümsüz tohumu, üretimi hazırlayan bu ve araçlar, kapitalistin üreticiye borçlu olduğu ve hiçbir süre vermediği şeydir: emekçinin yoksulluğuna, çalışmayanın lüksüne ve koşulların eşitsizliğine yol açan da bu hileli inkârdır. Çok haklı olarak, insanoğlunun insanı sömürmesi diye adlandırılan şey bilhassa buradan lanır†(ıMülkiyet nedir? [Qu'estce que la propri-âtö ?], 3). Marx aynı çözümlemeyi daha derinleştirerek ele alır: "Lüzumlu çabalama sınırlarını aşan etkenlik süresi, işçi açısından belirgin bir emek, belirgin bir güç harcamayı gerektirir, ama onun için herhangi bir kıymet yaratmaz. Oysa bu sûre paracı açısından ex-nihilo yaratılmış bir ürünün tüm çekiciliğine haiz bir artıdeğer meydana getirir Çabalama gününün bu kısmına fazladan süre, bu sebeple harcanan emeğe de emek fazlası diyorum. [...] Toplumun dayandığı türlü tutumsal şekiller, sözgelimi kölelik ya da ücretlilik, birbirlerinden fakat bu emek fazlasının aslolan üreticiye ya da işçiye dayatılma ve onlardan gaspedilme tarzıyla ayırt edilirler [...] Demek ki artıdeğer oranı, tam tamına, emek gücünün kapital, emelinin de paracı tarafınca sömürülme derecesinin ifadesidir†(Kapital, 1,1, 9).
*Fels. Proudhon'a gore, üreticilerin mal sahipleri tarafınca kullanılması ve dışlanması; marxçılara gore, ödenmemiş emek fazlasının gaspedilmesi. (Bk. ansikl. böl.)
*ANSİKL. Fels. Proudhon şöyleki yazar: “Bu üretici güç, yaşamın bu ölümsüz tohumu, üretimi hazırlayan bu ve araçlar, kapitalistin üreticiye borçlu olduğu ve hiçbir süre vermediği şeydir: emekçinin yoksulluğuna, çalışmayanın lüksüne ve koşulların eşitsizliğine yol açan da bu hileli inkârdır. Çok haklı olarak, insanoğlunun insanı sömürmesi diye adlandırılan şey bilhassa buradan lanır†(ıMülkiyet nedir? [Qu'estce que la propri-âtö ?], 3). Marx aynı çözümlemeyi daha derinleştirerek ele alır: "Lüzumlu çabalama sınırlarını aşan etkenlik süresi, işçi açısından belirgin bir emek, belirgin bir güç harcamayı gerektirir, ama onun için herhangi bir kıymet yaratmaz. Oysa bu sûre paracı açısından ex-nihilo yaratılmış bir ürünün tüm çekiciliğine haiz bir artıdeğer meydana getirir Çabalama gününün bu kısmına fazladan süre, bu sebeple harcanan emeğe de emek fazlası diyorum. [...] Toplumun dayandığı türlü tutumsal şekiller, sözgelimi kölelik ya da ücretlilik, birbirlerinden fakat bu emek fazlasının aslolan üreticiye ya da işçiye dayatılma ve onlardan gaspedilme tarzıyla ayırt edilirler [...] Demek ki artıdeğer oranı, tam tamına, emek gücünün kapital, emelinin de paracı tarafınca sömürülme derecesinin ifadesidir†(Kapital, 1,1, 9).
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR