Sırt Nedir?

sırt TDK,Türk Dil Kurumu sırt isim, anatomi 1 . Omurgalı ya da omurgasız hayvanlarda boyundan kuyruk sokumuna kadar uzanan üst bölü...








sırt
TDK,Türk Dil Kurumu






sırt
isim, anatomi

1 . Omurgalı ya da omurgasız hayvanlarda boyundan kuyruk sokumuna kadar uzanan üst bölüm:
"Arabacı katırın sırtına binmiş."- F. R. Atay.
2 . anatomi İnsanlarda boyundan bele kadar uzanan üst bölüm, göğüs karşıtı.
3 . Kesici araçların kesmeyen kenarı:
"Bıçağın sırtı."- .
4 . Dağların ya da tepelerin üst kısmı:
"Beşiktaş sırtları pırıl pırıl, aradaki boğaz parçası masmaviydi."- O. V. Kanık.
5 . İnsanın üstü:
"Sırtında hep aynı kahverengi elbise bulunduğuna gore fazla bir kazanç da sağlamıyordu."- C. Külebi.
6 . Bir şeyin üstü, üst kısmı.
7 . Dikilmiş ya da ciltlenmiş kitaplarda dikişin bulunmuş olduğu bölüm.

Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
  • sırtı kaşınmak
  • sırtına almak
  • sırtına geçirmek
  • sırtından atmak
  • sırtından bıçaklamak
  • sırtından çıkarmak
  • sırtından idame
  • sırtından (para) kazanmak
  • sırtında yumurta küfesi olmamak
  • sırtını dayamak (ya da vermek)

  • sırtını dönmek sırtını sıvazlamak (birinin)
  • sırtını yere getirmek
  • sırtı yere gelmek
  • sırtı yere gelmemek
  • sırt (ya da sırtını) çevirmek
Birleşik Sözler

  • sırt sırtasırtüstüsırtıkarasırtı

  • peksırtı sırasırtı

  • yufkasallasırtbalıksırtıbıçaksırtıbıçak

  • sırtıdalga

  • sırtıeşeksırtıevi
  • sırtında






  • Sırt Ağrıları


  • Yüz, boyun, göğüs, sırt ve omuzlardaki sivilcelenmelerin sebebi ne olabilir?


  • Kamyon şoförüyüm, sırt ağrısı, mide yanma ve ekşimesi var, sebebi ne olabilir?





SIRT, -ti a.

1. Yukarıda omuzlar ve ense, aşağıda leğen içinde kalan beden kısmı. (Bk. anslkl. böl,)

2. Bir organın arka tarafı.




3. Kesici araçların kesmeyen yanı; Bıçağın sırtı,

4. Bir dağ, bir tepe yamacının üst kısmı: Emirgân sırtlan.

5. üst, arka (İyelik ekiyle): Sırtında kalınca, siyah bir palto vardı.

6, Bir şeyin üstü, üstte kalan yüzü: Elinin sırtıyla dudağını silmek.

7. (Bir hiç kimseye) sırt çevirmek, birini önemsememek, ona kıymet vermemek. || (Bir şeye) sırt çevirmek, bir şeyi değersiz, geçersiz bularak ona uymamak, bağlı kalmamak: Bu tür törelere sırt çevirmişler, yeni bir yaşama biçimine yönelmişlerdi. || Sırt sırta, sırtları birbirine değecek şekilde: Sırt sırta oturmak. || Sırt sırta vermek, sözkonusu birden çok kimseyse ortaklaşa iş, güçbirliği yaparak yardımlaşmak, dayanışmak: Sırt sırta verdik mi, yenemeyeceğimiz güçlük yoktur. || Sırt üstü - SIRTüSTü. || Sırtı kaşınıyor, uygunsuz davranışlarda bulunarak dayak yemeyi hak edenler için kullanılır. || Sırtı pek, kalınca elbise giyinmiş olan. || Sırtı sıra, birbirinin peşinden, peşinden. || Sırtı yere gelmemek, yenilmemek, alt olmamak. || Sırtı yufka, ince elbise giymiş olan. || Sırtında, yumurta küfesi yok ya, eski tutumunu, fikir ve yönünü hemencecik değiştiriveren, verdiği sözden kolayca cayan kimseler için kullanılır. |{ Sırtından atmak, bir kimsenin, bir şeyin sorumluluğunu üstüne almamak, başından savmak. || (Birinin) sırtından çıkarmak, meydana getirilen bir harcamayı onun kesesinden ödetmek, ona yüklemek. || (Bir kimsenin) sırtından idame, geçimini o kimsenin kazancıyla sağlamak, onun asalağı olarak yaşamak. || (Birinin) sırtından (para) kazanmak, bir kimsenin olanaklarını kullanarak para sağlamak Yapmam, hiç kimseye sırtımdan para kazandırmam. || (Birine) sırtını dayamak, birine sırtını vermek, kuvvetli birinin desteğine, koruyuculuğuna güvenmek, ondan güç almak: Sırtını varlıklı babasına dayamıştı. || (Birinin) sırtını yere getirmek, sözkonusu güreşçiyse, hasmını sırtüstü yere yatırarak yenmek; yenilgiye uğratmak, üstün gelmek.


*Al. tak. üstünde bir kanal bulunan ve bir testerenin sırtını güçlendirmede kullanılan tahta ya da metal parça. || Bir eğe başlığında, ince bir eğeyi tutan metal parçaların her biri.


*Anat. Sırt geniş kası, sırtın tüm alt bölümünü örten, yassı, yüzeysel kas. || Sırt omurları, yukarıda boyun, aşağıda bel omurlarıyla eklemleşen on iki omur. Göğüs kafesinin arka kısmını oluşturur ve kaburgalara desteklik eder. || Sırt uzun kası, birinci sırt omurundan başlayıp omurganın iki tarafında boylu süresince uzanan, uzun kas şeridi.


*Ask. Sırt çantası, askerler ve kampçılar tarafınca sırtta taşınan ve içine gereksinim duyulan eşyanın konduğu çanta.


*Bes. san. Sığırın sırt kısmından çıkarılan ve ''biftek†isminde olan etlerden meydana getirilen pastırma. (Orta yağlı ve yumuşak olan sırt, en iyi pastırma türlerindendir.)


*Bot. Bir organda eksene karşıt olan yüzeye denir, ikiçenekli bitkilerde yaprakların alt yüzü sırt yüzüdür.


*Böcbil. Sırt damarı, böceklerde bedenin sırt kısmında orta çizgide yer edinen ve kalp görevi meydana getiren kasılgan boru. (Sırt damarı kanı arkadan öne doğru iter.)


*Camc. Aynanın sırtı, aynanın arka yüzü.


*Ciltç. Cildin ön ve arka kapağını bağlayan yan bölüm. (Klasik ciltlerde sırt düzdür; yazı ya da bezeme yoktur.) || Sırt kâğıdı, bir yüzü dikilmiş durumdaki kitabın sırtına, diğer yüzüyse ciltlenen kitabın sırt kartonuna yapıştırılan kâğıt.


*Endüstri ciltçiliğinde, kılıflamadan ilkin cildin sırtına yapıştırılan kâğıt şerit. || Sırta toplamak, kambura işleminden sonrasında içbükey bir durum alan önağzın düz bir duruma gelmesi ve kırpma işleminin yapılabilmesi için bir kitabı bükmek. || Tüm sırtlı ya da durağan(durgun) sırtlı cilt, cilt kapağı sırtının dikilmiş formalara yapışık olduğu cilt. || Kırma sırtlı cilt, cilt kapağı sırtının, dikilmiş formalara yapışmadığı cilt. || Kordontu sırt, üstündeki kordonları kabartma biçiminde olan cilt sırtı. || Uzun sırt, üstünde, görünür şekilde kordon bulunmayan kitap sırtı. || Yalancı sırt, cildin sırt kaplama malzemesinin üstüne yapıştırıldığı karton.


*Coğ. Bir dağın iki yamacını ayıran çizgi. (Bk. ansikl. böl.)


*Denizbil. Bir çok kez iki okyanus havzasını birbirinden ayıran, dar, uzun ve dik yamaçlı yükseklik. (Bk. ansikl. böl.) || Tüm bir okyanus süresince uzanan dağ sistemi. || Tazyik sırtı, bankizde tazyik etkisiyle oluşan ve tazyik eksenine dik açı yaparak uzanan çizgisel kabartı. (Çoğu zaman tazyik sırtlarının yanında çatlaklar da bulunur.) || Dalga sırtı, dalganın (ya da soluğanın) yüksek kesimi. || Sırt katı, bir okyanus sırtının en yüksek ve eksenel kısmı. (Atlantik tipi sırtların orta bölümünde, ıraksayan levhaların içinde açılmış dar bir çukur bulunur.)


*Foto. Sırt katmanı, bir duyarlı yüzey dayanağının arkasına sürülen katman.


*Inş

1. Bir kemerde ya da bir tonozda içsırt bükey alt bölüm olan karın' ın tersine, dışbükey, üst yüzey. || Kırma sırt, bir ya da birkaç eğik yüzey oluşturan sırt. || Koşut sırt, eğrisi, karın eğrisiyle eşmerkezli olan sırt. || Yatay sırt, tonozu yatay bir düzlemle sona erdiren sırt.

2. Açık bir ocakta dip duvarı. || Eğik sırt, bir şömine hunisinin üst yüzeyi.


*Jeomorfol. Antiklinal sırt, dirençli kayaç- lardan oluşan tepesi olduğu benzer biçimde kalmış (ilksel sırt) ya da aşınarak incelmiş (incelmiş sırt) bir antiklinalin oluşturduğu dağ. (Antiklinalin tepesinde oyulmuş bir çukur içinde aşınımla belirmiş benzer yüzey şekline türemiş sırt denir) || üçgen sırt, dirençi ve dirençsiz katmanlardan oluşan bir antiklinalin ya da kubbemsi yapının yamaçlarında, enine vadilerin yarılmasıyla meydana gelen, tepesi antiklinal eksenine bakan, üçgen biçiminde monoklinal sırt.

üçgen sırtlar


*Kürkç. Sırt çizgisi, bir derinin sırtındaki, çoğu zaman daha koyu orta çizgi. (Derinin en güzel kısmı burasıdır.)


*Meteorol. Barometre sırtı, eşbasınç haritası üstünde yüksek basıncı gösteren en yüksek nokta.


*Nalbantl. Örs sırtı, örsün arka kısmı; demirci bu tarafta çalışır.


*Oto. Bir lastiğin yuvarlanma tabanı üstündeki girinti ve çıkıntıların tümü. (Eşanl. DİŞ ALANI.)


*Oy. Sırtı kara, tavlada büyük çiftlere (düşeş, dübeş) verilen ad.


*Patol. Sırt ağrısı, anatomik olarak, boyun dibi (birinci sırt omuru) ile bel omurgasının başlangıcı (birinci bel omuru) içinde duyulan ağrı. Sebepleri çok çeşitlidir (travma, enfeksiyon, artroz). Sırt ağrı ları, komşu içorganlardaki (sindirim siste mi, ateiğer-plevra) hastalıkların emaresi de olabilir. || Sırt artrozu, sırt omurları arasındaki eklemlerde görülen artroz.


*Sesbil. Ağız boşluğunda kalkan dil sırtının etkin katılımıyla gerçekleşen bir ünsüz için kullanılır.


*Spor. Sırt çaprazı, güreşte bir oyun. (Güreşçi, kollarını rakibinin koltuk altından geçirerek göbeğinin üstünde sıkıca ke netler. Rakip, havaya kaldırılıp taşınarak tuşla sonuçlanabilecek bir durum ortaya çıkarılır.)


*Yerbil. Sırt düzlüğü, bir yamaçta, ıkı dik eğim içinde kalan daha yumuşak eğim. (Sırt düzlükleri, yamacın oyulduğu iki dayanıklı katman içinde yumuşak bir katmanın ortaya çıkmasından ileri gelebı lir; eski bir aşınım düzeyinin kalıntısı ta olabilirler.)


*Zool. Sırt yüzgeci, balıklarda ve balina larda sırt çizgisi üstünde bulunan ve çoğu zaman muntazam yüzmeye yarayan yüzgeç. (Bk. ansikl. böl.)


*Zool. ve Zootekn. Bedeni ikiyanlı bakı şım gösteren bir hayvanda, karnın ya da alt yüzün karşıt yanında bulunan üst bölüm. (Zooteknisyenler dörtayaklılarda cıdago ile sağrı ve iki yanda kaburgalar ara sında kalan bölüme sırt derler.) (Bk ansikl. böl.)


*Zootekn. Hayvanlarda omuz başından kuyruğa kadar uzanan gövde kısmı || Sırt-karın düzlemine gore bakışım hayvanlarda yatay bir düzleme gore değil sırttan ve karından geçen dikey bir düz leme gore olan bakışım.


*ANSİKL. Anat. Sırt, omurların dikensi çıkıntılarından oluşan orta dikey çizgiyle bakışımlı iki bölüme ayrılır. On ikinci omura kadar yukarıda göğüs kafesinin arka duvarını, aşağıda karnın arka duvarını oluşturur.


*Coğ. Bir dağı, en alçak noktada bir boğaz oluşturarak komşu dağlara bağlayan sırtlar, bu dağın başlıca sırtlarıdır. Bazı ikincil sırtlar, direkt vadiye sokulur; dik eğimli olduklarında çoğu zaman mahmuz adını alırlar. Sırtlar, yamaçlar kadar dik olmadıkları, çığ ya da kayması açısından daha azca tehlikeli oldukları ve sundukları çok güzel manzaraları sebebiyle dağcıların organik tırmanma yollarıdır.


*Denizbil. Sırtları iki öbekte toplamak mümkündür: depremsiz sırtlar ve okyanus sırtları (ya da okyanus alanının ortasındaysa okyanus ortası sırtları). Okyanus sırtları, dünyayı 60 000 km'yi aşan bir uzunluk süresince kuşatan, oluşum halinde bir denizaltı dağsırası meydana getirirler. Bunlar Arktika'dan Şimal ABD' nın batısına kadar kesim kesim izlenirler.

Atlas okyanusu'nda, sırtlar üstünde volkanik kökenli takımadalar (İzlanda, Asor adaları) yer alır; sırtlar Hint okyanusu'na girer ve Aden körfezinin girişine kadar uzanır; Röunion adası hizasında bundan ayrılan bir kol ilkin Hint okyanusu-Antarktika sırtını, sonrasında Doğu Büyük Okyanus sırtını oluşturur. Buna enine kırıklarla (kırık kuşakları) ötelenmiş olan zirve çizgisi, ortalama 2 500 m derinliktedir; kısaca ortalama okyanus diplerinden 2 km kadar yüksektirler. Sırtlar, birbirinden uzaklaşan ve araya volkanik kökenli oluşukların sokulması (okyanus tabanlarının yayılması) sebebiyle büyüyen iki taşküre levhası arasındaki ıraksama kuşalüarı süresince sıralanır Yayılma hızı, iki tip okyanus sırtı ayırt edilmesine olanak sağlar.

Atlantik tipi sırtlarda hareket yavaştır (senelik yayılma hızı birkaç santimetre). Bunlar yeni oluşturulan bir okyanusun eksenel kanununda yer alırlar. Hareketsiz kenarlarla sınırı olan kıtaların çevresine yarı paralel olarak uzanırlar. Sırtın en yüksek kısmı (sırt katı), tabanında alçak ve çatlaklı tepeler bulunan bir orta vadiyle birbirinden ayrılan bir çift zirve dizisinden oluşur Yan kesimleriyse (kanatlar katı), basamak basamak alçalan ve üzerlerinde kimi zaman denizaltı dağları da bulunan platolardan oluşur.

Büyük Okyanus ya da Pasifik tipi sırtlalaha süratli hareket eder (senelik yayılma hızları 10 santimetre ya da daha çok). Eskiden açılmış ve okyanusal kabuğun dalma batma kuşaklarında batması sonucu küçülme eğilimi gösteren bir okyanustaki sırtlar, okyanus alanının ortasında değildir Hem bolca, hem kolayca yayılmış lavlar, eksenleri süresince belirsiz bir çukurun bulunmuş olduğu kemer biçimli geniş kabartılar oluşturur Galapagos adaları bölgesinde e Kaliforniya körfezinin girişinde batiskaflarla meydana getirilen dalışlar fCyana, Alvin), acayip şekillerin (lav "gölleri†ve sütunları, çok metalli sülfür bacaları ve tepeleri) varlığını ve derin sularla beslenen sıcak su ları çevresinde ("vahalar") yoğun bir dip yaşamı bulunduğunu ortaya koymuştur.


*Zool Işınsal bakışımlı hayvanlarda (mesela knidliler ya da derisidikenliler) sırt ve karın terimleri yerine ağız yüzü (ağız bulunan yüz) ve anüs yüzü (bir anüs bulunsun bulunmasın ötekine karşıt olan yüz) terimleri kullanılır, ikiayaklı hayvanlarda, ayakta duruş halinde gövdenin arkada kalan yüzüne sırt denir. Karada ya da sığ sularda yaşayan hayvanlarda sırt çoğu zaman çevreyle renkteş olduğundan hayvanı düşmanlarının bakış açısından saklar Ek olarak su hayvanları hep avlanma tehlikesi içinde olduklarından kalınca bir dış iskeletle donanırlar (kabukluların başlıgöğsü, böceklerin tergiti, kaplumbağaların ve ta- tuların bağası, karıncayiyenin ve kirpinin dikenleri). Bazı türlerse yumurtalarını (kuyruksuz kurbağalar) ya da yavrularını (örümcekler) sırtlarında taşırlar.

* Sırt yüzgeci. Sırt yüzgeci yalnız etten olabileceği benzer biçimde bağdokusuyla destekli de olabilir (balinaların, ilkel kemikllbalıkların yağdokulu sırt yüzgeci). Balıklardaki, sırt yüzgeçleri, iskelet olarak çok değişik yapıda ışın ya da kılçık taşır: kireçleşebilen ya da komikleşebilen ışınsal, eğri, boynuzsu ya da yassı kılçıklar. Kemikllbalıklarda sırt yüzgeci, bari ön bölgesinde, yumuşak kılçıklarla (yumuşakyüzgeçliler) ya da kemikleşmiş kılçıklarla (Acanthopterygii) desteklenmiş olabilir. Bir çok balıklarda 1, 2 ya da 3 sırt yüzgeci bulunur; uskumrugillerde sırt yüzgecini değişik sayıda pinnulalar (tek ışınlı yüzgeççikler) izler. Yapışkanbalıklarda sırt yüzgecinin ön kısmı bir tutunma çekmenine dönüşmüştür. Ceretiidae familyası üyelerinde sırt yüzgecinin ön kılçığı illiciyum biçiminde uzanır ve ucunda yalancı yem görevi meydana getiren etli bir uzantı taşır. Yembalıklarında, zehirli bezler, ön sırt yüzgecinin bazı dikenli kılçıklarına bağlıdır.


*Zootekn. Muntazam bir sırt uzunlamasına çok hafifçe çukurca, iki yana doğru genişçe ve bacaklara gore de uzunlukça orantılı olmalıdır. Atta iyi bir sırt hafifçe çukur, yeterince geniş, çeki ya da yük hayvanı ise kısa, binek hayvanı ise uzun olmalıdır. Sırt-bel çizgisi fazla çukur olan ata "çukur belli" denir Sırt düz ya da tümsek ise "katır sırtı" ya da "balık sırtı" denir. Sırt çizgisi eğik de olabilir, öne eğik olana "dalıcı sırtâ€, arkaya eğik olana "yatık sırt†adı verilir. Eğer yanlar çok dikse ya da eğikse sırt "keskin"dir. inişli çıkışlı ise "çifte sırt" sözkonusudur.

Kaynak: Büyük Larousse








 

YORUMLAR

Ad

Anlamı Nedir?,22,Biyoloji Konu Anlatımı,25,Cilt Bakımı,82,Coğrafya Ders Anlatımı,978,Genel,46,Güzel Sözler,16075,Music,1,Ne Nedir?,32164,Resimli Sözler,4111,Saç Sağlığı,119,Sağlık Bilgileri,1596,Soru-Cevap,10236,Sports,1,Tarih Konu Anlatımı,5,Teknoloji,36,Türk Dili ve Edebiyatı Konu Anlatımı,2,
ltr
item
Ders Kitapları Konu Anlatımı: Sırt Nedir?
Sırt Nedir?
Ders Kitapları Konu Anlatımı
https://ders-kitabi.blogspot.com/2017/05/srt-nedir.html
https://ders-kitabi.blogspot.com/
http://ders-kitabi.blogspot.com/
http://ders-kitabi.blogspot.com/2017/05/srt-nedir.html
true
5083728687963487478
UTF-8
Tüm Yazılar Yüklendi hiçbir mesaj bulunamadı HEPSİNİ GÖR Devamı Cevap Cevabı iptal Silmek Cevabı iptal Home SAYFALARI POST Hepsini gör SİZİN İÇİN ÖNERİLEN ETİKET ARŞİV SEARCH Tüm Mesajlar İsteğinizle eşleşme bulunamadı Ana Sayfaya Dön Pazar Pazartesi Salı Çarşamba Perşembe Cuma Cumartesi Pazar Mon Tue Wed Thu Fri Sat January February March April May June July August September October November December Jan Feb Mar Apr May Jun Jul Aug Sep Oct Nov Dec Şu anda... 1 dakika önce $$1$$ minutes ago 1 saat önce $$1$$ hours ago Dün $$1$$ days ago $$1$$ weeks ago more than 5 weeks ago İzleyiciler Takip et THIS PREMIUM CONTENT IS LOCKED STEP 1: Share to a social network STEP 2: Click the link on your social network Tüm Kodunu Kopyala Tüm Kodunu Seç Tüm kodlar panonuza kopyalanmıştır. Kodları / metinleri kopyalayamıyor, kopyalamak için lütfen [CTRL] + [C] tuşlarına (veya Mac ile CMD + C'ye) basınız Table of Content