Yığın isim İngilizce stock 1 . Yığılım. 2 . iktisat, tecim Yığımlık. Atasözü, deyim ve birleşik fiiller yığın etmek H...
Yığın
isim İngilizce stock
1 . Yığılım.
2 . iktisat, tecim Yığımlık.
isim İngilizce stock
1 . Yığılım.
2 . iktisat, tecim Yığımlık.
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
- yığın etmek
Hursoft Depo Yığın Yönetim Programı
STOK, -ku a. (ing. stock, ağaç gövdesi, kütük).
1. Bir satış yerinde, satışa hazır durumda tutulan malların tümü.
2. Çoğu zaman büyük oranda depolanarak yedekte bekletilen şeylerin tümü; istif.
3. Stokları eritmek, depolanmış, istif edilmiş tecim eşyasını satarak tüketmek. |j Şeyleri yığın etmek, onları bir yere biriktirmek amacıyla yığmak; depolamak, istif etmek,
*işi. ikt. Geniş anlamıyla, bir işletmenin mülkiyetindeki mal, madde, araç-gereç ve atıkların, işlenmiş ve yarı işlenmiş malların, üretilmekte olan mal ve yapılmakta olan işlerin ve ticari ambalajların tümü; depo edilmiş, istiflenmiş tecim eşyası. (Sermayeleri uzun süre hareketsiz kalmaktan korumak için, stoklarda süratli bir rotasyon gerekir; bir işletmenin emek harcama temposunu durağan(durgun) tutmak için kafi stoklar oluşturmak zorunludur. Bir yığın yaşar, büyür ve tükenir. Buna "yığın devri" denir.) || Yığın kıymet artışı ya da azalışı, bir işletmede, belli bir dönem içinde, eldeki stokların toplam değerinde ortaya çıkan artış ya da azalış. (Bu artış ya da azalış, enflasyon ya da deflasyon şeklinde ekonomik nedenlerle olabileceği şeklinde fizyolojik nedenlerden de lanabilir.) || Yığın denetimi, bir üretimin devamlı ve kesintisiz sürmesi için gerektiği anda kafi oranda araç-gereç bulundurmak, bu malzemeyi minimum emekle en kolay kullanılabilecek halde depolamak, eldeki stoklara olabildiğince azca ana para bağlamak vb. amaçlarla stokların belirlenmesi ve yönetilmesi. || Yığın devir hızı, satılan malların maliyetinin ortalama mal stokuna (dönem başı ve dönem sonu stokların toplamı ikiye bölünerek bulunur) bölünmesiyle elde edilmiş meblağ. || Yığın fişi, depo görevlilerince tutulan ve mal stoklarının gelişiminin izlenmesinde, bazı durumların belirlenmesinde (kod numarası, yığın düzeyi, yığın hareketleri vb.) kullanılan belge. || Yığın yenileme, siparişleri karşılayabilmek için stoklan tamamlama eylemi. || Yığın yenileme noktası, bir mal stokunun, o mala olan talebin karşılanabilmesi için, yeni mal sağlanması icap ettiğini gösteren düzeyi. || Stokları eritmek, yığın edilmiş malları satarak azaltmak. || Stoktan çekme, bir malı yığın edilmiş olduğu yerden alıp götürme. || Tampon yığın, çeşitli iş postalarının emek harcama temposunda ortaya çıkabilecek aksamaları kesintisiz halde gidermeyi olanaklı kılacak asgari yığın. || Mecburi yığın, bir işletmenin düzgüsel etkinliğini kesintisiz sürdürebilmesi için sağlanması ihtiyaç duyulan mallardan her birinin yığın yenileme noktasına denk düşen günlük fiyatlar üstünden değerlendirilmiş- temel stokların tümü.
*Tic. Stokları tüketmek, bolca ve süratli bir satış döneminden sonrasında bir tüccarın elinde asla ya da nerede ise asla mal kalmamak.
*Verg. huk. Katma kıymet vergisi açısından, bir mağaza ve piyasadaki kullanılabilir malların tümü. (Mamul, yarı mamul ve hammadde biçiminde bulunabilir.) [Bk. ansikl. böl.)
*ANSİKL, Verg. huk. Katma kıymet vergisinin (KDV) matrahının belirlenmesinde katma kıymet vergisi türüne gore, stoklar mühim bir unsur olabilir. Yatırım mallarına hiçbir halde indirim tanımayan, gayrı- safi hâsıla tipi KDV'de, verginin matrahı, satışlar ile başka firmalardan meydana getirilen alımlar (ana para donanımı hariç) arasındaki farka yığın değişmelerinin (yıl sonu ve yıl başı stokları arasındaki fizyolojik değişimin parasal kıymeti) eklenmesiyle saptanır.
Böylece bu tip KDV'nin hesaplanmasında yığın değişmeleri ehemmiyet kazanır. Sadece, çoğu zaman, gelir tipi KDV ve tüketim tipi KDV türleri uygulandığından, verginin matrahının hesaplanmasında yığın değişmelerinin önemi giderek azalmıştır. Türkiye'de de, KDV'nin hesaplanmasında vergi mahsubu usulü uygulanmaktadır.
Bu yöntemde, her şirket toplam satış kıymeti üstünden KDV'yi öder. Ödediği bu vergiden, başka firmalardan satın almış olduğu girdiler için daha ilkin ödenmiş olan vergileri indirir Dolayısıyla, KDV'nin bu türünde, vergi hesaplanırken yığın değişmeleri önemini yitirmiştir.
1. Bir satış yerinde, satışa hazır durumda tutulan malların tümü.
2. Çoğu zaman büyük oranda depolanarak yedekte bekletilen şeylerin tümü; istif.
3. Stokları eritmek, depolanmış, istif edilmiş tecim eşyasını satarak tüketmek. |j Şeyleri yığın etmek, onları bir yere biriktirmek amacıyla yığmak; depolamak, istif etmek,
*işi. ikt. Geniş anlamıyla, bir işletmenin mülkiyetindeki mal, madde, araç-gereç ve atıkların, işlenmiş ve yarı işlenmiş malların, üretilmekte olan mal ve yapılmakta olan işlerin ve ticari ambalajların tümü; depo edilmiş, istiflenmiş tecim eşyası. (Sermayeleri uzun süre hareketsiz kalmaktan korumak için, stoklarda süratli bir rotasyon gerekir; bir işletmenin emek harcama temposunu durağan(durgun) tutmak için kafi stoklar oluşturmak zorunludur. Bir yığın yaşar, büyür ve tükenir. Buna "yığın devri" denir.) || Yığın kıymet artışı ya da azalışı, bir işletmede, belli bir dönem içinde, eldeki stokların toplam değerinde ortaya çıkan artış ya da azalış. (Bu artış ya da azalış, enflasyon ya da deflasyon şeklinde ekonomik nedenlerle olabileceği şeklinde fizyolojik nedenlerden de lanabilir.) || Yığın denetimi, bir üretimin devamlı ve kesintisiz sürmesi için gerektiği anda kafi oranda araç-gereç bulundurmak, bu malzemeyi minimum emekle en kolay kullanılabilecek halde depolamak, eldeki stoklara olabildiğince azca ana para bağlamak vb. amaçlarla stokların belirlenmesi ve yönetilmesi. || Yığın devir hızı, satılan malların maliyetinin ortalama mal stokuna (dönem başı ve dönem sonu stokların toplamı ikiye bölünerek bulunur) bölünmesiyle elde edilmiş meblağ. || Yığın fişi, depo görevlilerince tutulan ve mal stoklarının gelişiminin izlenmesinde, bazı durumların belirlenmesinde (kod numarası, yığın düzeyi, yığın hareketleri vb.) kullanılan belge. || Yığın yenileme, siparişleri karşılayabilmek için stoklan tamamlama eylemi. || Yığın yenileme noktası, bir mal stokunun, o mala olan talebin karşılanabilmesi için, yeni mal sağlanması icap ettiğini gösteren düzeyi. || Stokları eritmek, yığın edilmiş malları satarak azaltmak. || Stoktan çekme, bir malı yığın edilmiş olduğu yerden alıp götürme. || Tampon yığın, çeşitli iş postalarının emek harcama temposunda ortaya çıkabilecek aksamaları kesintisiz halde gidermeyi olanaklı kılacak asgari yığın. || Mecburi yığın, bir işletmenin düzgüsel etkinliğini kesintisiz sürdürebilmesi için sağlanması ihtiyaç duyulan mallardan her birinin yığın yenileme noktasına denk düşen günlük fiyatlar üstünden değerlendirilmiş- temel stokların tümü.
*Tic. Stokları tüketmek, bolca ve süratli bir satış döneminden sonrasında bir tüccarın elinde asla ya da nerede ise asla mal kalmamak.
*Verg. huk. Katma kıymet vergisi açısından, bir mağaza ve piyasadaki kullanılabilir malların tümü. (Mamul, yarı mamul ve hammadde biçiminde bulunabilir.) [Bk. ansikl. böl.)
*ANSİKL, Verg. huk. Katma kıymet vergisinin (KDV) matrahının belirlenmesinde katma kıymet vergisi türüne gore, stoklar mühim bir unsur olabilir. Yatırım mallarına hiçbir halde indirim tanımayan, gayrı- safi hâsıla tipi KDV'de, verginin matrahı, satışlar ile başka firmalardan meydana getirilen alımlar (ana para donanımı hariç) arasındaki farka yığın değişmelerinin (yıl sonu ve yıl başı stokları arasındaki fizyolojik değişimin parasal kıymeti) eklenmesiyle saptanır.
Böylece bu tip KDV'nin hesaplanmasında yığın değişmeleri ehemmiyet kazanır. Sadece, çoğu zaman, gelir tipi KDV ve tüketim tipi KDV türleri uygulandığından, verginin matrahının hesaplanmasında yığın değişmelerinin önemi giderek azalmıştır. Türkiye'de de, KDV'nin hesaplanmasında vergi mahsubu usulü uygulanmaktadır.
Bu yöntemde, her şirket toplam satış kıymeti üstünden KDV'yi öder. Ödediği bu vergiden, başka firmalardan satın almış olduğu girdiler için daha ilkin ödenmiş olan vergileri indirir Dolayısıyla, KDV'nin bu türünde, vergi hesaplanırken yığın değişmeleri önemini yitirmiştir.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR