Süngü isim, askerlik 1 . Tüfek namlusunun ucuna takılan ufak kılıç biçiminde delici tabanca: "Cephane suyunu çekti. Süngü hü...
Süngü
isim, askerlik
1 . Tüfek namlusunun ucuna takılan ufak kılıç biçiminde delici tabanca:
2 . Gömüt başına nişan olarak dikilen sırık.
3 . Isıtma kazanında kömürün karıştırılmasını elde eden demir çubuk.
4 . (madencilik) Kavlakları düşürmek için kullanılan sivri uçlu, uzun çelik çubuk.
Birleşik Sözler
isim, askerlik
1 . Tüfek namlusunun ucuna takılan ufak kılıç biçiminde delici tabanca:
"Cephane suyunu çekti. Süngü hücumuna kalkılacak."- A. İlhan.
2 . Gömüt başına nişan olarak dikilen sırık.
3 . Isıtma kazanında kömürün karıştırılmasını elde eden demir çubuk.
4 . (madencilik) Kavlakları düşürmek için kullanılan sivri uçlu, uzun çelik çubuk.
Birleşik Sözler
- süngüsü düşük
Güray Süngü
Rüyada Süngü Görmek
SüNGü a.
1 . Tüfek namlusunun ucuna takılan bir tür ufak kılıç. (Bk. ansikl. böl.)
2. Eskiden, gömüt başına emare olarak dikilen sırık.
3. Çoğu zaman bir ucu yassı ve kıvrık, diğeri ucu çengel biçiminde olan ve ısıtma kazanında ateşi karıştırmaya, külleri temizlemeye yarayan metal çubuk.
4. Esk. Omurga.
5. Süngüsü depreşmesin, ölü bir kimseden söz ederken, “ruhu incinmesin, onunla ilgili fena bir anı' anlatacağım" anlamında söylenir. || Süngüsü düşmek, sağlığı bozulmak ya da neşesi kaçmak; ataklığı, görkemi kalmamak.|| Süngüsü düşük, sağlığı bozuk, neşesi firar etmiş ya da ataklığı, görkemi kalmamış.
*Ask. Süngü savaşı, süngü takılarak meydana getirilen göğüs göğüse muharebe. || Süngü takt, süngünün tüfeğin namlu ucuna takılması için verilen komut. || Süngü yerine!, süngünün tüfeğin namlu ucundan çıkarılarak kınına konması için verilen komut.
*Mad. oc. Kavlaklan düşürmek için kullanılan, ucu sivri, ortalama 2-2,5 m uzunlukta çelik çubuk.
*ANSİKL. Süngü, hançerlerini, cephanelerinin bitmesi üstüne, alaybozanlarının ucuna takarak kullanan Basklar tarafınca 1640'a doğru buluş edildi.
OsmanlI ordusunda XVII. yy.'da kullanılmaya başlanan süngü, XVIII. yy.'da Mustafa III döneminde, kurulan sürat topçularına süngülü tüfek verilmesiyle, bilhassa de Yeniçeri ocağı'nın kaldırılmasından sonrasında yaygınlaştı. Günümüzde kullanılan süngüler yarım kılıç büyüklüğünde, bir ya da iki yanı keskin olarak yapılır.
1 . Tüfek namlusunun ucuna takılan bir tür ufak kılıç. (Bk. ansikl. böl.)
2. Eskiden, gömüt başına emare olarak dikilen sırık.
3. Çoğu zaman bir ucu yassı ve kıvrık, diğeri ucu çengel biçiminde olan ve ısıtma kazanında ateşi karıştırmaya, külleri temizlemeye yarayan metal çubuk.
4. Esk. Omurga.
5. Süngüsü depreşmesin, ölü bir kimseden söz ederken, “ruhu incinmesin, onunla ilgili fena bir anı' anlatacağım" anlamında söylenir. || Süngüsü düşmek, sağlığı bozulmak ya da neşesi kaçmak; ataklığı, görkemi kalmamak.|| Süngüsü düşük, sağlığı bozuk, neşesi firar etmiş ya da ataklığı, görkemi kalmamış.
*Ask. Süngü savaşı, süngü takılarak meydana getirilen göğüs göğüse muharebe. || Süngü takt, süngünün tüfeğin namlu ucuna takılması için verilen komut. || Süngü yerine!, süngünün tüfeğin namlu ucundan çıkarılarak kınına konması için verilen komut.
*Mad. oc. Kavlaklan düşürmek için kullanılan, ucu sivri, ortalama 2-2,5 m uzunlukta çelik çubuk.
*ANSİKL. Süngü, hançerlerini, cephanelerinin bitmesi üstüne, alaybozanlarının ucuna takarak kullanan Basklar tarafınca 1640'a doğru buluş edildi.
OsmanlI ordusunda XVII. yy.'da kullanılmaya başlanan süngü, XVIII. yy.'da Mustafa III döneminde, kurulan sürat topçularına süngülü tüfek verilmesiyle, bilhassa de Yeniçeri ocağı'nın kaldırılmasından sonrasında yaygınlaştı. Günümüzde kullanılan süngüler yarım kılıç büyüklüğünde, bir ya da iki yanı keskin olarak yapılır.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR