Tafra isim (ta'fra) Arapça µafre Kendisini olduğundan büyük gösterip böbürlenme, yüksekten atma: "Bir süre yakayı ele ...
Tafra
isim (ta'fra) Arapça µafre
Kendisini olduğundan büyük gösterip böbürlenme, yüksekten atma:
isim (ta'fra) Arapça µafre
Kendisini olduğundan büyük gösterip böbürlenme, yüksekten atma:
"Bir süre yakayı ele vermemenin tafrasıyla dolaşmak, bir beceri örneği değil mi?"- H. Taner.
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
- tafra satmak
Birleşik Sözler
- afra tafra
TAFRA a. (ar. (afra).
1. Aşırı bir gururla kendi değerini büyültme, böbürlenme, çalım satma, yüksekten atma: Son günlerde tafrasından geçilmiyor.
2. Tafra satmak, büyüklük taslamak, böbürlenmek, büyüklenmek.
*Esk.
1. Yukarı sıçrama.
2. Tafra endaz, tafra-füruş, yüksekten atan.
*Kur. tar. Osmanlılar'da ilmiye sınıfında belli aşamadan bir rütbe atlayarak yükselme. (Bk. ansikl. böl.)
*ANSİkl. Bu yöntemin uygulanmasına Ebussuut Efendi'nin şeyhülislamlığı döneminde (1545-1574) başlandı. Mevalizade ya da mollazade demlen yüksek düzeydeki ulemanın oğulları, babalarının makam ve mevkilerinden yararlanılarak, birden miftah, kırklı, hariç ve dahil müderrisliklerine getirildiler. Zamanla mollazadelerin bu ayrıcalıkları daha da genişledi. Bu gibiler yeteneklerine bakılmaksızın rütbeler atlayarak çeşitli müderrisliklere atandılar. Küçük çocuklara bile rüus verildiği oldu. Bu durum medreselerin yozlaşıp bozulmasına yol açtı.
1. Aşırı bir gururla kendi değerini büyültme, böbürlenme, çalım satma, yüksekten atma: Son günlerde tafrasından geçilmiyor.
2. Tafra satmak, büyüklük taslamak, böbürlenmek, büyüklenmek.
*Esk.
1. Yukarı sıçrama.
2. Tafra endaz, tafra-füruş, yüksekten atan.
*Kur. tar. Osmanlılar'da ilmiye sınıfında belli aşamadan bir rütbe atlayarak yükselme. (Bk. ansikl. böl.)
*ANSİkl. Bu yöntemin uygulanmasına Ebussuut Efendi'nin şeyhülislamlığı döneminde (1545-1574) başlandı. Mevalizade ya da mollazade demlen yüksek düzeydeki ulemanın oğulları, babalarının makam ve mevkilerinden yararlanılarak, birden miftah, kırklı, hariç ve dahil müderrisliklerine getirildiler. Zamanla mollazadelerin bu ayrıcalıkları daha da genişledi. Bu gibiler yeteneklerine bakılmaksızın rütbeler atlayarak çeşitli müderrisliklere atandılar. Küçük çocuklara bile rüus verildiği oldu. Bu durum medreselerin yozlaşıp bozulmasına yol açtı.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR