TAHATTUR a. (ar. huturdan tahattur). Esk. 1. Hatırlama: "Tahattur ile uyanan haleti taliye dahi muzarrardır" (Baha Tevfik...
TAHATTUR a. (ar. huturdan tahattur). Esk.
1. Hatırlama: "Tahattur ile uyanan haleti taliye dahi muzarrardır" (Baha Tevfik).
2. Tahattur etmek, hatırlatmak: "Nasıl olduğunu iyi tahattur edemiyorum" (H. Z. Uşaklıgil).
1. Hatırlama: "Tahattur ile uyanan haleti taliye dahi muzarrardır" (Baha Tevfik).
2. Tahattur etmek, hatırlatmak: "Nasıl olduğunu iyi tahattur edemiyorum" (H. Z. Uşaklıgil).
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR