tak ( I) isim Tahta vb. bir şeye vurulduğunda veya silah patlayınca çıkan tok ve sert ses. tak (II) isim (ta:k) Arapça µ¥® Mi...
tak ( I)
isim
tak (II)
isim (ta:k) Arapça µ¥®
"Şimdi İstanbul taklarının yeşil taflanları altından gaziler geçiyor."- F. R. Atay.
TAK, -kı a. (ar. tak). Ulusal bayramlarda ya da önemli bir olayı anmak için düzenlenen şenliklerde geçit resmi yapılacak caddelere geçici olarak kurulan, yazılarla, çiçeklerle vb. süslenen kemer.
*Esk.
1. Yapılardaki kemer.
2. Kapı, pencere gibi yerlerin üstündeki kubbeli kısım.
3. Kubbe, kümbet.
4. Kat, tabaka: Nüh-tak ((dokuz kat gök).
5. Takı baziçereng, küreler; talih, kader. || Takı ebru, kemer gibi kavisli kaş. |j Tak-ı ezrak, takı firuze, tak-ı hazra, takı laciverdi, tak-ı kenti, takı nilüfer, tak-ı tarem, gökyüzü. || Takı mukarnas, Süleyman'ın tahtı; gökyüzü. || Tak ü turum, debdebe, tantana. || Takı zafer.
*Mim. Zafer takı, unutulmaz bir olayın anısını, bir kahramanın zaferini vb. kutsallaştırmak için inşa edilmiş, alçakkabartmalar ve yazıtlarla bezeli büyük bir kemer oluşturan anıt. (Bk. ansikl. böl.)
*ANSİKL. Mim. Tam anlamıyla Roma kökenli olan ilk taklar (bunlar, sürekli anıtlar olmadan önce seyyar yapılardı), dinsel ayinlere bağlı olarak ortaya çıkmıştır. Bu yapıların büyük bir bölümüne zamanla, bir zaferin anısını yaşatıp ölümsüz kılmak gibi bir anlam yüklenmişse de, kimi takdeğildir: çoğunlukla ayaklar üzerine, attikenin yanlarına ya da açıtların iç yüzüne uygulanan alçakkabartmalar da bu anıtları süsler. Bazı konulara, hemen hemen tüm zafer taklarında rastlanır: kemer köşeliklerinde uçan zafer tanrısı figürleri, daha Forum'daki Augustus takında bile görülür. Bazı konularsa, tekil örneklerde karşımıza çıkar: örneğin, Palatinus'un eteğindeki Titustakı, bu imparatorun Yahudiler'e karşı kazandığı zaferi betimler; Capitoli- um'un eteğindeki Septimius Severus takı Parthlar'a karşı yapılan savaşı canlandırır; Benevento'daki Traianus takı, hükümdarın siyasetini konu alır; Constantinus takıysa, Traianus,Hadrianus ve Marcus Aurelius anıtlarından alınmış kabartmalarla bezenmiştir.
Rönesans boyunca İtalya'da, antikçağ taklarını taklit eden'birkaç anıt yapılmışsa da (Napoli'de Castel Nuovo kapısı, 1445'e doğru; aynı kentte porta Capuana, Milano ve Ancona takları), tak yapma geleneği, klasik dönemde ve XIX. yy.'a kadar özellikle Fransa'da yaygınlaşmıştır: Paris'te Saint-Denis kapısı (1671-72), Saint-Martin kapısı (1674), Carrousel takı (1806-1808) ve Etoiletakı (1806-1836); Montpellier'de Peyrou kapısı (1691); Lille'de Paris kapısı (1682). Başka birçok Avrupa başkentinde de taklar yapılmıştır: Madrid'de (puerta da ketiyle mekiğe çarparak, onu tezgâhın bir taka ucundan öteki ucuna fırlatan, deri ya da sentetik malzemeden yapılmış koşutyüz- lü küçük parça. (El dokuma tezgâhlarında, takalar genellikle ağaçtandır.)
*Esk.
1. Yapılardaki kemer.
2. Kapı, pencere gibi yerlerin üstündeki kubbeli kısım.
3. Kubbe, kümbet.
4. Kat, tabaka: Nüh-tak ((dokuz kat gök).
5. Takı baziçereng, küreler; talih, kader. || Takı ebru, kemer gibi kavisli kaş. |j Tak-ı ezrak, takı firuze, tak-ı hazra, takı laciverdi, tak-ı kenti, takı nilüfer, tak-ı tarem, gökyüzü. || Takı mukarnas, Süleyman'ın tahtı; gökyüzü. || Tak ü turum, debdebe, tantana. || Takı zafer.
*Mim. Zafer takı, unutulmaz bir olayın anısını, bir kahramanın zaferini vb. kutsallaştırmak için inşa edilmiş, alçakkabartmalar ve yazıtlarla bezeli büyük bir kemer oluşturan anıt. (Bk. ansikl. böl.)
*ANSİKL. Mim. Tam anlamıyla Roma kökenli olan ilk taklar (bunlar, sürekli anıtlar olmadan önce seyyar yapılardı), dinsel ayinlere bağlı olarak ortaya çıkmıştır. Bu yapıların büyük bir bölümüne zamanla, bir zaferin anısını yaşatıp ölümsüz kılmak gibi bir anlam yüklenmişse de, kimi takdeğildir: çoğunlukla ayaklar üzerine, attikenin yanlarına ya da açıtların iç yüzüne uygulanan alçakkabartmalar da bu anıtları süsler. Bazı konulara, hemen hemen tüm zafer taklarında rastlanır: kemer köşeliklerinde uçan zafer tanrısı figürleri, daha Forum'daki Augustus takında bile görülür. Bazı konularsa, tekil örneklerde karşımıza çıkar: örneğin, Palatinus'un eteğindeki Titustakı, bu imparatorun Yahudiler'e karşı kazandığı zaferi betimler; Capitoli- um'un eteğindeki Septimius Severus takı Parthlar'a karşı yapılan savaşı canlandırır; Benevento'daki Traianus takı, hükümdarın siyasetini konu alır; Constantinus takıysa, Traianus,Hadrianus ve Marcus Aurelius anıtlarından alınmış kabartmalarla bezenmiştir.
Rönesans boyunca İtalya'da, antikçağ taklarını taklit eden'birkaç anıt yapılmışsa da (Napoli'de Castel Nuovo kapısı, 1445'e doğru; aynı kentte porta Capuana, Milano ve Ancona takları), tak yapma geleneği, klasik dönemde ve XIX. yy.'a kadar özellikle Fransa'da yaygınlaşmıştır: Paris'te Saint-Denis kapısı (1671-72), Saint-Martin kapısı (1674), Carrousel takı (1806-1808) ve Etoiletakı (1806-1836); Montpellier'de Peyrou kapısı (1691); Lille'de Paris kapısı (1682). Başka birçok Avrupa başkentinde de taklar yapılmıştır: Madrid'de (puerta da ketiyle mekiğe çarparak, onu tezgâhın bir taka ucundan öteki ucuna fırlatan, deri ya da sentetik malzemeden yapılmış koşutyüz- lü küçük parça. (El dokuma tezgâhlarında, takalar genellikle ağaçtandır.)
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR