takrir isim, eskimiş (takri:ri) Arapça ta®r³r 1 . Yerleştirme, yerleştirilme. 2 . Anlatma, ders verme: "Dersi kitaptan m...
takrir
isim, eskimiş (takri:ri) Arapça ta®r³r
1 . Yerleştirme, yerleştirilme.
2 . Anlatma, ders verme:
"Dersi kitaptan mı takip ediyorlar yoksa takrirden mi?"- H. Taner.
3 . Önerge.
4 . hukuk Tapu dairesinde taşınmaz malını başkasına sattığını veya ipotek ettiğini söyleme.
takrir etmek takrir vermek
isim, eskimiş (takri:ri) Arapça ta®r³r
1 . Yerleştirme, yerleştirilme.
2 . Anlatma, ders verme:
"Dersi kitaptan mı takip ediyorlar yoksa takrirden mi?"- H. Taner.
3 . Önerge.
4 . hukuk Tapu dairesinde taşınmaz malını başkasına sattığını veya ipotek ettiğini söyleme.
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
takrir etmek takrir vermek
TAKRİR a. (ar. karârdan takriri)- Esk.
1. Bir yere yerleştirme, orada bulundurma.
2. Sağlamlaştırma, sabitleştirme.
3. Anlatma, anlatış: Hüsn-i takrir (amacı açıkça anlatma).
4. Anayas. huk. ÖNERGE' nin eşanlamlısı.
5. Takrir etmek, anlatmak, bir ders vermek: "Bu rüzgâr estiği vakit bilmem gençlere nasıl hissiyat takrir eder"(H. Z. Uşaklıgil).
6. Takrir vermek, önerge vermek; bir malı sattığını sözle belirtmek.
7. Takriri kelam, söyleme, anlatma, konuşma.
*isi. huk. Takriri nebiy, Peygamber'in kendisine inananların dinen yasak olmayan bir iş ya da davranışları karşısında susup bir şey söylememesi.
*Kur. tar. Osmanlılar'da sadrazamlık makamına resmi dairelerden gönderilen yazı. || Takriri âli, Osmanlılar'da padişaha sadrazam tarafından yazılan yazı. || Takriri şifahi, Osmanlı devletine patrikhaneden ve elçiliklerden imzasız olarak verilen takrir.
*Med. huk. Bir taşınmaz sahibinin taşınmazını başkasına devrettiğine ilişkin irade açıklaması.
1. Bir yere yerleştirme, orada bulundurma.
2. Sağlamlaştırma, sabitleştirme.
3. Anlatma, anlatış: Hüsn-i takrir (amacı açıkça anlatma).
4. Anayas. huk. ÖNERGE' nin eşanlamlısı.
5. Takrir etmek, anlatmak, bir ders vermek: "Bu rüzgâr estiği vakit bilmem gençlere nasıl hissiyat takrir eder"(H. Z. Uşaklıgil).
6. Takrir vermek, önerge vermek; bir malı sattığını sözle belirtmek.
7. Takriri kelam, söyleme, anlatma, konuşma.
*isi. huk. Takriri nebiy, Peygamber'in kendisine inananların dinen yasak olmayan bir iş ya da davranışları karşısında susup bir şey söylememesi.
*Kur. tar. Osmanlılar'da sadrazamlık makamına resmi dairelerden gönderilen yazı. || Takriri âli, Osmanlılar'da padişaha sadrazam tarafından yazılan yazı. || Takriri şifahi, Osmanlı devletine patrikhaneden ve elçiliklerden imzasız olarak verilen takrir.
Kaynak: Büyük Larousse
*Med. huk. Bir taşınmaz sahibinin taşınmazını başkasına devrettiğine ilişkin irade açıklaması.
YORUMLAR