TALAŞ a. Testereyle biçilen ya da rendeyle, törpüyle vb. işlenen bir maddeden, özellikle de tahtadan toz halinde dökülen kırıntı. ...
TALAŞ a. Testereyle biçilen ya da rendeyle, törpüyle vb. işlenen bir maddeden, özellikle de tahtadan toz halinde dökülen kırıntı.
*İşlem. Tornalama sırasında bir parçadan çıkan metal artıkların tümü. || Eğe ta laşı, bir parçayı eğelerken oluşan küçük metal parçaların tümü.
*Mak. san. Talaş açısı, bir takımın, talaşların kolayca ayrılabilmesi için İşlenecek parçanın normal düzlemiyle yaptığı açı. || Talaş kaldırma, takımı, parça üzerinde dönel bir yüzey elde edecek biçimde hareket ettirmeye dayanan tornalama işlemi. (Bk. arısikl. böl.)
*kesmenin eşanlamlısı. || Talaş kaldırmak, torna tezgâhında, bir talaş kaldırma işlemi gerçekleştirmek. || Talaş kırıcı, bir takıma (freze bıçağı, torna tezgâhı takımı vb.) açılan ve talaşın rahatsız edici bir büyüklüğe erişmeden kırılmasını sağlayan yarık.
*Marangl. Talaş boşluğu, Diş- boşluğunun eşanlamlısı. || Talaş macunu, bir ağaç parçasındaki yarıkları kapamaya yarayan, kuvvetli tutkal ve odun talaşından yapılmış macun. || Hızar talaşı, biçme ve yanalma işlemleri sonunda çıkan, kabuklu hızar artıkları. || Rende talaşı, rendenin ağaç üzerinden kaldırdığı ince kıvrık talaş.
*Metalürj. Zımbalama ya da presle kesme sırasında, zımbayla kaldırılan yonga, kırıntı, kırpıntı.
*Orm. san. Testere talaşı, testereyle kesilen bir maddeden, özellikle odundan çıkan toz halinde kırıntı. (Bk. ansikl. böl.)
*Seram. Çapak alma (çekme) işlemiyle taslak parçalardan ayrılan, daha sonra karıştırılarak yeniden kullanılan çamur parçası ya da yongası.
*ANSİKL. Mak. san. Talaş kaldırma. Silindirsel talaş kaldırma, kesici takım pun- ta hattına koşut biçimde hareket ettirilerek gerçekleştirilir. Takım bu çizgi düzleminde eğik olarak hareket ediyorsa konik bir yüzey elde edilir. Önceden, "kesme derinliği"ne dek malzeme içine daldırılmış takım, punta hattına koşut hareketinde, ilerleme hareketini veren talaş kaldırma çubuğuyla elle ya da otomatik olarak kumanda edilen torna arabası tarafından tahrik edilir. Konik talaş kaldırma, gerçekleştirilecek açıya bağlı olarak, takımtaşıyıcı araba yönlendirilerek, torna tezgâhının gezer puntası hareket ettirilerek ya da bir röprodüksiypnla tornalama aygıtı kullanılarak yapılır, iç yüzeylere uygulanan talaş kaldırma işlemine delik işleme denir.
*Orm. san. Briket haline getirilmediği takdirde özel soba ya da ocaklarda yakacak olarak kullanılması dışında ham talaş hayvanlara yataklık, gazların ya da toprakların arındırılmasında soğurucu cisim ve çeşitli topaklar yapımında kullanılır. Kurutulup kalburdan geçirildikten sonra ekmekçilikte kalıplara hamur yapışmasını önlemekte, etlerin ve balıkların füme yapılmasında (gürgen talaşı), derilerin ve metal parçaların yağının giderilmesinde kullanılır. Öğütülüp elendikten sonra, özellikle kimyasal bakımdan etkisiz yük (plastik maddeler, linoleum) ve soğurucu madde olarak (patlayıcılar) pek çok kullanım alanı olan odun ununu verir.
Kaynak: Büyük Larousse
*İşlem. Tornalama sırasında bir parçadan çıkan metal artıkların tümü. || Eğe ta laşı, bir parçayı eğelerken oluşan küçük metal parçaların tümü.
*Mak. san. Talaş açısı, bir takımın, talaşların kolayca ayrılabilmesi için İşlenecek parçanın normal düzlemiyle yaptığı açı. || Talaş kaldırma, takımı, parça üzerinde dönel bir yüzey elde edecek biçimde hareket ettirmeye dayanan tornalama işlemi. (Bk. arısikl. böl.)
*kesmenin eşanlamlısı. || Talaş kaldırmak, torna tezgâhında, bir talaş kaldırma işlemi gerçekleştirmek. || Talaş kırıcı, bir takıma (freze bıçağı, torna tezgâhı takımı vb.) açılan ve talaşın rahatsız edici bir büyüklüğe erişmeden kırılmasını sağlayan yarık.
*Marangl. Talaş boşluğu, Diş- boşluğunun eşanlamlısı. || Talaş macunu, bir ağaç parçasındaki yarıkları kapamaya yarayan, kuvvetli tutkal ve odun talaşından yapılmış macun. || Hızar talaşı, biçme ve yanalma işlemleri sonunda çıkan, kabuklu hızar artıkları. || Rende talaşı, rendenin ağaç üzerinden kaldırdığı ince kıvrık talaş.
*Metalürj. Zımbalama ya da presle kesme sırasında, zımbayla kaldırılan yonga, kırıntı, kırpıntı.
*Orm. san. Testere talaşı, testereyle kesilen bir maddeden, özellikle odundan çıkan toz halinde kırıntı. (Bk. ansikl. böl.)
*Seram. Çapak alma (çekme) işlemiyle taslak parçalardan ayrılan, daha sonra karıştırılarak yeniden kullanılan çamur parçası ya da yongası.
*ANSİKL. Mak. san. Talaş kaldırma. Silindirsel talaş kaldırma, kesici takım pun- ta hattına koşut biçimde hareket ettirilerek gerçekleştirilir. Takım bu çizgi düzleminde eğik olarak hareket ediyorsa konik bir yüzey elde edilir. Önceden, "kesme derinliği"ne dek malzeme içine daldırılmış takım, punta hattına koşut hareketinde, ilerleme hareketini veren talaş kaldırma çubuğuyla elle ya da otomatik olarak kumanda edilen torna arabası tarafından tahrik edilir. Konik talaş kaldırma, gerçekleştirilecek açıya bağlı olarak, takımtaşıyıcı araba yönlendirilerek, torna tezgâhının gezer puntası hareket ettirilerek ya da bir röprodüksiypnla tornalama aygıtı kullanılarak yapılır, iç yüzeylere uygulanan talaş kaldırma işlemine delik işleme denir.
*Orm. san. Briket haline getirilmediği takdirde özel soba ya da ocaklarda yakacak olarak kullanılması dışında ham talaş hayvanlara yataklık, gazların ya da toprakların arındırılmasında soğurucu cisim ve çeşitli topaklar yapımında kullanılır. Kurutulup kalburdan geçirildikten sonra ekmekçilikte kalıplara hamur yapışmasını önlemekte, etlerin ve balıkların füme yapılmasında (gürgen talaşı), derilerin ve metal parçaların yağının giderilmesinde kullanılır. Öğütülüp elendikten sonra, özellikle kimyasal bakımdan etkisiz yük (plastik maddeler, linoleum) ve soğurucu madde olarak (patlayıcılar) pek çok kullanım alanı olan odun ununu verir.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR