Talih isim (ta:lih) Arapça µ¥li¤ Şans: "Benim küskün talihimin bana verdiği ızdırap yeter."- E. İ. Benice . Atasözü,...
Talih
isim (ta:lih) Arapça µ¥li¤
Şans:
"Benim küskün talihimin bana verdiği ızdırap yeter."- E. İ. Benice.
Atasözü, Deyim ve Birleşik fiiller
- talihine küsmek
- talihin kucağına atılmak
- talihi yaver gitmek
Birleşik Sözler
- talih kuşu
- talih oyunu
- kara talih
- kör talih
TALİH a. (ar. talk).
1. insan yaşamındaki rastlantılan yönettiğine ve böylelikle onlara iyi ya da kötü durumlar hazırladığına inanılan güç; baht, şans, yazgı.
2. iyi talih: Talihim olsaydı her şey başka türlü olur bir murakkadan talik yazı örneği (1540) Süleymaniye kütüphanesi, İstanbuldu.
3. Talih kuşu, iyi talih, güzel ve iyi olanakların ele geçmesi anlamında kullanılır: Başına talih kuşu kondu. || Talih oyunu -şans oyunu. || Talihi yar olmak, talihi yaver gitmek, her şey istediği, düşündüğü gibi gerçekleşmek, işleri yolunda gitmek. || Talihim olsaydı anamdan kız doğardım, yaşam koşullarının ağırlığı altında erkeklerin ezildiğini, kadınların daha rahat olduğunu belirtmek için söylenir (tkz.). || Talihine küsmek, içine düşülen kötü durumdan ya da başına gelenlerden ötürü talihini suçlamak, yâlnızca onu suçlu görmek.
*Med. huk. Talih ve tesadüfe bağlı sözleşmeler, tarafların karşılıklı yükümlülüklerinin kesin bir biçimde önceden belirlenmediği sözleşmeler. (Bu tür sözleşmelerin ortak özelliği, tarafların karşılıklı olarak yüklendikleri borçlarının sözleşmenin yapıldığı, zaman belli olmaması, borcun doğması ya dş doğan borcun kapsamının talih ve tesadüfe bırakılmasıdır. Kumar ve bahis, ölünceye kadar bakma sözleşmesi vb. talih ve tesadüfe bağlı sözleşmelerdir.)
*Ortaç, uyg. Talih çarkı, Ortaçağda, talihin yükselip alçattığı insanlığı ya da dünyanın boşluğunu simgeleyen çark; XII. yy.'dan başlayarak elyazmalarını süsledi (Hortus deliciarum, Villard de Honnecourt; Münih'teki Boccaccio elyazması) ya da katedral cephelerindeki güllerin etrafına oyuldu (Beauvais'de St. Etienne; Amiens katedrali). [Bu simge, Boece ve Honorius d'Autun'ün yazılarının etkisiyle ortaya çıktı.]
1. insan yaşamındaki rastlantılan yönettiğine ve böylelikle onlara iyi ya da kötü durumlar hazırladığına inanılan güç; baht, şans, yazgı.
2. iyi talih: Talihim olsaydı her şey başka türlü olur bir murakkadan talik yazı örneği (1540) Süleymaniye kütüphanesi, İstanbuldu.
3. Talih kuşu, iyi talih, güzel ve iyi olanakların ele geçmesi anlamında kullanılır: Başına talih kuşu kondu. || Talih oyunu -şans oyunu. || Talihi yar olmak, talihi yaver gitmek, her şey istediği, düşündüğü gibi gerçekleşmek, işleri yolunda gitmek. || Talihim olsaydı anamdan kız doğardım, yaşam koşullarının ağırlığı altında erkeklerin ezildiğini, kadınların daha rahat olduğunu belirtmek için söylenir (tkz.). || Talihine küsmek, içine düşülen kötü durumdan ya da başına gelenlerden ötürü talihini suçlamak, yâlnızca onu suçlu görmek.
*Med. huk. Talih ve tesadüfe bağlı sözleşmeler, tarafların karşılıklı yükümlülüklerinin kesin bir biçimde önceden belirlenmediği sözleşmeler. (Bu tür sözleşmelerin ortak özelliği, tarafların karşılıklı olarak yüklendikleri borçlarının sözleşmenin yapıldığı, zaman belli olmaması, borcun doğması ya dş doğan borcun kapsamının talih ve tesadüfe bırakılmasıdır. Kumar ve bahis, ölünceye kadar bakma sözleşmesi vb. talih ve tesadüfe bağlı sözleşmelerdir.)
*Ortaç, uyg. Talih çarkı, Ortaçağda, talihin yükselip alçattığı insanlığı ya da dünyanın boşluğunu simgeleyen çark; XII. yy.'dan başlayarak elyazmalarını süsledi (Hortus deliciarum, Villard de Honnecourt; Münih'teki Boccaccio elyazması) ya da katedral cephelerindeki güllerin etrafına oyuldu (Beauvais'de St. Etienne; Amiens katedrali). [Bu simge, Boece ve Honorius d'Autun'ün yazılarının etkisiyle ortaya çıktı.]
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR