tambur (1) isim, müzik Arapça µanb°r Klasik Türk müziğinin başlıca çalgılarından biri olan, yay veya mızrapla çalınan, uzun sapl...
tambur (1)
isim, müzik Arapça µanb°r
Klasik Türk müziğinin başlıca çalgılarından biri olan, yay veya mızrapla çalınan, uzun saplı, telli çalgı:
"Eczacı İhsan Bey'in tamburundan ağır tınlamalı birtakım sesler geliyordu."- A. İlhan.
Birleşik Sözler
yaylı tambur, tambur majör, manyatik tambur
*****
tambur (II)
isim Fransızca tambour
silindir biçiminde kap.
Birleşik sözler
halat tamburu
Duygular çoşuyor çaldığın zaman
Sevgiler koşuyor geldiğin zaman
Saatler duruyor sevdiğin zaman
Sen vur da tamburun tellerine yar
Gözyaşım süzülsün ellerine yar
Sımsıcak namaler çağrıdır aşka
Gönül seviyorsa sever her yaşta
Bu son olsun artık istemem başka
Sen vur da tamburun tellerine yar
Gözyaşım süzülsün ellerine yar
Beste: Necip Gülses
Güfte: Nuriye Eracar
Makam: Kürdilihicazkar
Sevgiler koşuyor geldiğin zaman
Saatler duruyor sevdiğin zaman
Sen vur da tamburun tellerine yar
Gözyaşım süzülsün ellerine yar
Sımsıcak namaler çağrıdır aşka
Gönül seviyorsa sever her yaşta
Bu son olsun artık istemem başka
Sen vur da tamburun tellerine yar
Gözyaşım süzülsün ellerine yar
Beste: Necip Gülses
Güfte: Nuriye Eracar
Makam: Kürdilihicazkar
TAMBUR a. (ar. tanbür). Müz.
1. Türk müziğinde en geniş ses alanına sahip bir saz. (Tanbur da denir.)
2. Tambur-i horasan, tamburi kebiri türki, tamburi rûd, tambur i şirvinan, türk müziğinde kullanılmış tambur çeşitleri.
*ÂNSİKL. Tambur gövde, göğüs ve sap diye üç ana bölüme ayrılır. Gövde bölümüne tekne ya da sırt da denir. Gövdenin yapımında maun, kelebek, ceviz, pelesenk, gül, kestane, ardıç ve çınar gibi ağaçlar kullanılır; 17, 21, 23 dilimden oluşan gövde dilimleri arasına filetolar konur. Ayrıca 7, 9,11 geniş dilimli gövdesinin aralarında filetolar olmayan tamburlar da yapılmıştır. Ağaç dilimleri ve filetolar tamburun dip takozu ile sapın bağlanacağı yerdeki takoza bağlanır. Göğüs genellikle üç parçadan oluşur. Tek parça yapıldığı da görülmüştür. Gövdenin üstüne oturtulur. Göğüs için kullanılan en makbul ağaç cinsi göknardır. Göğüse ses tablası da denir. Sap, tamburun göğsünde bulunan ve üzerinden tellerin geçtiği eşikten sapın ucundaki eşiğe (baş eşik) kadar olan bölümdür; 104-106 cm boyunda olur. Baş eşikten önce, bir de tellerin içinden geçtikleri tel köprüsü vardır ve kemikten yapılır. Bunun gerisinde akort burguları bulunur Sapın üzerinde katküt ya da naylon ile bağlanmış perdeler vardır. Bu perdelere parmak uçları ile basılıp tellere mızrap ile vurularak çıkarılmak istenen sesler elde edilir. Göğüs üzerinde bulunan ve üzerinden tellerin geçtiği eşik (köprü) genellikle ardıç ağacından yapılır. Bugün kullandığımız tambur yedi tellidir. Kucakta ve çalar durumdaki tutuşta teller, birinci çift çelik te (0,30 ya da 0,32 mm) [re, yegâh], ikinci çift sarı ya da bakır tel (0,40 mm) icra edilecek makamın karar perdesine göre (sol, kaba rast) ve (la, kaba dügâh), üçüncü çift çelik tel (re, yegâh), en üstteki sarı ya da bakır tel (0,42 mm) de birinci ile üçüncü çift çelik tellerin bir oktav pestine, yani (re, kaba segâh) seslerine göre düzenlenir. Tamburdaki bu akort düzeni bolahenk denilen akort düzenidir.
TAMBUR a. (fr. tambour; ar (anbur'dan). Aktar Yuvarlak bir kablonun sarılmasına yarayan ve dönerken kabloyu çeken aygıt.
*Balıkç. MAKARA'nın eşanlamlısı.
*Bayınd. Kurutma tamburu, gereç kaplama tesislerinde kullanılan ve agregala-rın kurutulup ısıtılmasını sağlayan silindir biçimindeki organ. (Bazı tesislerde, bağlayıcıyla karıştırma işlemi kurutma-karıştırma tamburunda gerçekleştirilir.)
*Bilş. Manyetik tambur, yüzeyi, üzerine manyetik kutuplanmalar biçiminde bilgi kaydetmeye olanak verecek duyarlı bir katmanla kaplı, metal bir silindirden oluşmuş bilgisayar belleği. (Silindir, ekseni çelesinde çok büyük bir hızla döner ve her dönüşte tamburun bütün yüzeyini tarayan ve genellikle sabit olan kafalar, kaydedilmiş bilgiyi çok hızlı bir biçimde okumaya olanak verir. Her kafaya, kayıtlı bilginin adresini oluşturan bir pist denk düşer.)
*Ev eşy. Bir çamaşır yıkama ya da kurutma makinesinin teknesi içine oturtulan ve yıkanacak ya da kurutulacak çamaşırın konduğu delikli, döner çelik silindir.
*Kim. müh. Filtre tamburu, sürekli döner bir filtrenin bez geçirilmiş hareketli bölümü. || Peletleyici tambur, hafifçe yatay bir eksen çevresinde dönen tambur biçiminde peletleme aygıtı.
*Mad. oc. Kazı makinesi tamburu, bir kazı makinesinde, üzerinde kazıcı uçlar (keskiler) bulunan ve dönme ekseni, bağlı olduğu kola koşut ya da dik olan silindir.
*Mak. san. Destek (sargı tamburu), bağlantı (kamlı tambur) ya da gösterge (dereceli tambur) görevi yapan, dönel silindirsel parça. || Revolver dayanak tamburu, bir takım tezgâhında, önceden ayarlanmış ve gerçekleştirilecek işleme işlemlerine ilişkin kurs sonu konumlarını belirleyen büteleri taşıyan ve bunları gerekli konumlara getiren döner, silindirsel parça.
*Mim. ve Inş. KASNAK'ın eşanlamlısı.
*Ölçbil. Taksimat tamburu, çevresinde, bir gösterge yardımıyla dönme miktarlarını ölçmeye yarayan bir taksimatın bulunduğu büyük çaplı bilezik.
*Teknol. İçine, kumlardan arındırmak, çapaklarını temizlemek ya da parlatmak için ham döküm ya da işleme parçalarının konduğu döner aygıt. || Ekseni çevresinde dönen, çevresi delikli metal sac ya da bezlerle kaplı, yataya doğru hafif eğik silindirsel ya da konik kalbur; deliklerin boyutu kalburdan geçirilen malzemelerin boyutunu belirler, paneleri karşılıklı sürtünmeyle parlatmaya, temizlemeye ya da yuvarlaklaştırmaya yarayan döner düzenek. || Ayıklayıcı tambur, çamurlu cevherleri, yemlik bitki köklerini ayıklamak için kullanılan tambur.
*Tekst. Tarak makinesinin büyük silindiri. || Bölümlü çözgü tezgâhlarında, üzerine çeşitli çözgü ipliği bölümlerinin ardışık olarak sarıldığı büyük silindir. || Fasone dokuma fabrikalarında, lisözleme işlemini gerçekleştirmede kullanılan makine. || üzerinde, katlama işleminden geçirilecek ipek kumaş çözgülerini taşıyan büyük silindir.
* sıf. Elektrotekn. Tambur sargı, bir elektrik makinesinde, manyetik çekirdeğinin, gerek iç, gerek dış silindirsel yüzeyi üzerine yerleştirilmiş bobinlerden oluşan sargı.
1. Türk müziğinde en geniş ses alanına sahip bir saz. (Tanbur da denir.)
2. Tambur-i horasan, tamburi kebiri türki, tamburi rûd, tambur i şirvinan, türk müziğinde kullanılmış tambur çeşitleri.
*ÂNSİKL. Tambur gövde, göğüs ve sap diye üç ana bölüme ayrılır. Gövde bölümüne tekne ya da sırt da denir. Gövdenin yapımında maun, kelebek, ceviz, pelesenk, gül, kestane, ardıç ve çınar gibi ağaçlar kullanılır; 17, 21, 23 dilimden oluşan gövde dilimleri arasına filetolar konur. Ayrıca 7, 9,11 geniş dilimli gövdesinin aralarında filetolar olmayan tamburlar da yapılmıştır. Ağaç dilimleri ve filetolar tamburun dip takozu ile sapın bağlanacağı yerdeki takoza bağlanır. Göğüs genellikle üç parçadan oluşur. Tek parça yapıldığı da görülmüştür. Gövdenin üstüne oturtulur. Göğüs için kullanılan en makbul ağaç cinsi göknardır. Göğüse ses tablası da denir. Sap, tamburun göğsünde bulunan ve üzerinden tellerin geçtiği eşikten sapın ucundaki eşiğe (baş eşik) kadar olan bölümdür; 104-106 cm boyunda olur. Baş eşikten önce, bir de tellerin içinden geçtikleri tel köprüsü vardır ve kemikten yapılır. Bunun gerisinde akort burguları bulunur Sapın üzerinde katküt ya da naylon ile bağlanmış perdeler vardır. Bu perdelere parmak uçları ile basılıp tellere mızrap ile vurularak çıkarılmak istenen sesler elde edilir. Göğüs üzerinde bulunan ve üzerinden tellerin geçtiği eşik (köprü) genellikle ardıç ağacından yapılır. Bugün kullandığımız tambur yedi tellidir. Kucakta ve çalar durumdaki tutuşta teller, birinci çift çelik te (0,30 ya da 0,32 mm) [re, yegâh], ikinci çift sarı ya da bakır tel (0,40 mm) icra edilecek makamın karar perdesine göre (sol, kaba rast) ve (la, kaba dügâh), üçüncü çift çelik tel (re, yegâh), en üstteki sarı ya da bakır tel (0,42 mm) de birinci ile üçüncü çift çelik tellerin bir oktav pestine, yani (re, kaba segâh) seslerine göre düzenlenir. Tamburdaki bu akort düzeni bolahenk denilen akort düzenidir.
TAMBUR a. (fr. tambour; ar (anbur'dan). Aktar Yuvarlak bir kablonun sarılmasına yarayan ve dönerken kabloyu çeken aygıt.
*Balıkç. MAKARA'nın eşanlamlısı.
*Bayınd. Kurutma tamburu, gereç kaplama tesislerinde kullanılan ve agregala-rın kurutulup ısıtılmasını sağlayan silindir biçimindeki organ. (Bazı tesislerde, bağlayıcıyla karıştırma işlemi kurutma-karıştırma tamburunda gerçekleştirilir.)
*Bilş. Manyetik tambur, yüzeyi, üzerine manyetik kutuplanmalar biçiminde bilgi kaydetmeye olanak verecek duyarlı bir katmanla kaplı, metal bir silindirden oluşmuş bilgisayar belleği. (Silindir, ekseni çelesinde çok büyük bir hızla döner ve her dönüşte tamburun bütün yüzeyini tarayan ve genellikle sabit olan kafalar, kaydedilmiş bilgiyi çok hızlı bir biçimde okumaya olanak verir. Her kafaya, kayıtlı bilginin adresini oluşturan bir pist denk düşer.)
*Ev eşy. Bir çamaşır yıkama ya da kurutma makinesinin teknesi içine oturtulan ve yıkanacak ya da kurutulacak çamaşırın konduğu delikli, döner çelik silindir.
*Kim. müh. Filtre tamburu, sürekli döner bir filtrenin bez geçirilmiş hareketli bölümü. || Peletleyici tambur, hafifçe yatay bir eksen çevresinde dönen tambur biçiminde peletleme aygıtı.
*Mad. oc. Kazı makinesi tamburu, bir kazı makinesinde, üzerinde kazıcı uçlar (keskiler) bulunan ve dönme ekseni, bağlı olduğu kola koşut ya da dik olan silindir.
*Mak. san. Destek (sargı tamburu), bağlantı (kamlı tambur) ya da gösterge (dereceli tambur) görevi yapan, dönel silindirsel parça. || Revolver dayanak tamburu, bir takım tezgâhında, önceden ayarlanmış ve gerçekleştirilecek işleme işlemlerine ilişkin kurs sonu konumlarını belirleyen büteleri taşıyan ve bunları gerekli konumlara getiren döner, silindirsel parça.
*Mim. ve Inş. KASNAK'ın eşanlamlısı.
*Ölçbil. Taksimat tamburu, çevresinde, bir gösterge yardımıyla dönme miktarlarını ölçmeye yarayan bir taksimatın bulunduğu büyük çaplı bilezik.
*Teknol. İçine, kumlardan arındırmak, çapaklarını temizlemek ya da parlatmak için ham döküm ya da işleme parçalarının konduğu döner aygıt. || Ekseni çevresinde dönen, çevresi delikli metal sac ya da bezlerle kaplı, yataya doğru hafif eğik silindirsel ya da konik kalbur; deliklerin boyutu kalburdan geçirilen malzemelerin boyutunu belirler, paneleri karşılıklı sürtünmeyle parlatmaya, temizlemeye ya da yuvarlaklaştırmaya yarayan döner düzenek. || Ayıklayıcı tambur, çamurlu cevherleri, yemlik bitki köklerini ayıklamak için kullanılan tambur.
*Tekst. Tarak makinesinin büyük silindiri. || Bölümlü çözgü tezgâhlarında, üzerine çeşitli çözgü ipliği bölümlerinin ardışık olarak sarıldığı büyük silindir. || Fasone dokuma fabrikalarında, lisözleme işlemini gerçekleştirmede kullanılan makine. || üzerinde, katlama işleminden geçirilecek ipek kumaş çözgülerini taşıyan büyük silindir.
* sıf. Elektrotekn. Tambur sargı, bir elektrik makinesinde, manyetik çekirdeğinin, gerek iç, gerek dış silindirsel yüzeyi üzerine yerleştirilmiş bobinlerden oluşan sargı.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR