TANECİK a. (fane'den -cik, küçültme ekiyle). Çok küçük tane: Kireç, kum tanecikleri. *Astrofiz. Güneş ışıkküresinin, beyaz ışı...
TANECİK a. (fane'den -cik, küçültme ekiyle). Çok küçük tane: Kireç, kum tanecikleri.
*Astrofiz. Güneş ışıkküresinin, beyaz ışıkta elde edilmiş resimlerinde, lekeler dışında gözlemlenen, büyük boyutlu (yaklaşık 1 000 km) ve kısa ömürlü (8 dk düzeyinde), düzensiz çokgen görünümlü parlak öğe. (Bk. ansikl. böl.)
*Biyol. Özüreğen tanecik, canlı hücrede bulunan ve kendi kendini eşleyerek çoğalabilen tanecik.
*Fiz. PARÇACIK'ın eski eşanlamlısı. (XX. yy. başındaki metinlerde tanecik terimi daha özgül olarak bir nesneyi, temel bir “taneâ€yi, bir kuvantonu ifade ediyordu. Böylece elektron “elektrik taneciğiâ€, foton “ışık taneciği" olarak nitelendirilmekteydi.) || Çok küçük öğe, özellikle de olağan koşullarda havada uçuşan ve çıplak gözle ancak karanlık bir yerde doğrudan aydınlatıldığında görülebilen toz tanesi. || Tanecik kuramı, ışığın, maddeyle etkileşimleri sırasında ayırtedici özelliklerini yitirmeyen enerji tanelerinden (fotonlardan) oluştuğunu öne süren kuramsal görüş. (Tanecik kuramı ışığın ve maddenin kuvantalanmış enerji alışverişlerinin söz konusu olduğu Compton etkisi ya da ışılelektrik etki gibi olayları doyurucu bir biçimde açıklayabilmektedir. Ancak bu görüş, dalga tipi etkilere [girişim ya da kırınım] bir açıklama getirememektedir. Kuvantum kuramının ortaya çıkışına kadar ışığın tanecik kuramı ile dalga kuramı [ya da elektromanyetik kuramı] birbirlerinin karşıtı olarak görülüyorlardı. Günümüzde ışığın tanecik kuramından artık söz edilmemektedir.)
* sıf. Sayı belirten bir sözcükle birlikte, bir şeyin azlığını vurgulamak için kullanılır: Dolapta iki tanecik yumurta kalmış.
*ANSİKL. Astrofiz. İlk kez 1748'de, İngiliz optikçi James Short tarafından gözlemlenen ve "pirinç taneleri†olarak adlandırılan bu tanecikler, birbirlerinden yaklaşık 0,5" lik karanlık bölgelerle ayrılmış ve aralarında filigre'ler bulunan sürekli bir ağ oluşturur. Bunlar, alttaki konveksiyon bölgesinin türbülanslı öğelerine karşı ışık- küresinin oluşturduğu bir etki olarak değerlendirilir. Tanecikler, 0,4 ile 0,5 km/sn düzeyinde bir hızla, merkeze doğru bir inme hareketi ve yaklaşık 0,25 km/sn'lik bir hızla merkezden kenarlara doğru bir akma hareketi yaparlar.
*Astrofiz. Güneş ışıkküresinin, beyaz ışıkta elde edilmiş resimlerinde, lekeler dışında gözlemlenen, büyük boyutlu (yaklaşık 1 000 km) ve kısa ömürlü (8 dk düzeyinde), düzensiz çokgen görünümlü parlak öğe. (Bk. ansikl. böl.)
*Biyol. Özüreğen tanecik, canlı hücrede bulunan ve kendi kendini eşleyerek çoğalabilen tanecik.
*Fiz. PARÇACIK'ın eski eşanlamlısı. (XX. yy. başındaki metinlerde tanecik terimi daha özgül olarak bir nesneyi, temel bir “taneâ€yi, bir kuvantonu ifade ediyordu. Böylece elektron “elektrik taneciğiâ€, foton “ışık taneciği" olarak nitelendirilmekteydi.) || Çok küçük öğe, özellikle de olağan koşullarda havada uçuşan ve çıplak gözle ancak karanlık bir yerde doğrudan aydınlatıldığında görülebilen toz tanesi. || Tanecik kuramı, ışığın, maddeyle etkileşimleri sırasında ayırtedici özelliklerini yitirmeyen enerji tanelerinden (fotonlardan) oluştuğunu öne süren kuramsal görüş. (Tanecik kuramı ışığın ve maddenin kuvantalanmış enerji alışverişlerinin söz konusu olduğu Compton etkisi ya da ışılelektrik etki gibi olayları doyurucu bir biçimde açıklayabilmektedir. Ancak bu görüş, dalga tipi etkilere [girişim ya da kırınım] bir açıklama getirememektedir. Kuvantum kuramının ortaya çıkışına kadar ışığın tanecik kuramı ile dalga kuramı [ya da elektromanyetik kuramı] birbirlerinin karşıtı olarak görülüyorlardı. Günümüzde ışığın tanecik kuramından artık söz edilmemektedir.)
* sıf. Sayı belirten bir sözcükle birlikte, bir şeyin azlığını vurgulamak için kullanılır: Dolapta iki tanecik yumurta kalmış.
*ANSİKL. Astrofiz. İlk kez 1748'de, İngiliz optikçi James Short tarafından gözlemlenen ve "pirinç taneleri†olarak adlandırılan bu tanecikler, birbirlerinden yaklaşık 0,5" lik karanlık bölgelerle ayrılmış ve aralarında filigre'ler bulunan sürekli bir ağ oluşturur. Bunlar, alttaki konveksiyon bölgesinin türbülanslı öğelerine karşı ışık- küresinin oluşturduğu bir etki olarak değerlendirilir. Tanecikler, 0,4 ile 0,5 km/sn düzeyinde bir hızla, merkeze doğru bir inme hareketi ve yaklaşık 0,25 km/sn'lik bir hızla merkezden kenarlara doğru bir akma hareketi yaparlar.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR