Zamanı çaglara ayırmanın amacı nedir?Hangi kriterlere bakılırsa tarih çağlara ayrılmıştır?Tarih çağları nedir? Tarihin Çağlara Ay...
Zamanı çaglara ayırmanın amacı nedir?Hangi kriterlere bakılırsa tarih çağlara ayrılmıştır?Tarih çağları nedir?
Tarihin Çağlara Ayrılarak İncelenmesi
Geçmiş, geleceğe yön verir. Geçmiş iyi mi yazılırsa yetişen kuşaklar o geçmişe bakarak geleceğin doğrultusunu çizmeye çalışırlar. Başka deyişle iyi mi bir gelecek tasarımı yapılmışsa, ona bakılırsa bir geçmiş yazılır. Bu anlaşılabilir bir durumdur. Perşembenin iyi mi olmasını istiyorsanız ona bakılırsa bir Çarşamba düzenlerseniz yetişen kuşaklar büyük seviyede verilen doğrultuda yollarına devam ederler ve tasarım gerçekleşir. Tasarımın gerçekleşmesi yetişen kuşaklara yüklenen paradigmaya ve onun niteliğine bağlıdır.
Paradigma:
Dünyaya iyi mi bakılması gerektiği mevzusunda bir ekip önerme ve tezler... Aldığımız eğitim ve deneyimler sonucu kazandığımız görüş açısı... Farkına varmadan taktığımız ruhsal bir gözlük...Sistemler iyi mi bir gelecek tasarımı yapmışlarsa, geçmişi ona bakılırsa yazarlar. Geçmiş ile gelecek içinde çelişkinin ortaya çıkması, sistemin çocuklar tarafınca yok edilmesi böylelikle önlenmeye çalışılır. Aşağıda tarihteki iki büyük siyasal ekonomik ve felsefi sistemin (bir tek) zamanı sınıflamaları karşılaştırılarak ikisinin de aslında tarihin (en azından) çağ sınıflamaları mevzusunda kafi açıklamayı yapamadıkları ortaya konmakta ve bir başka yaklaşım sunulmaktadır.
1. Liberal Tarih Anlayışının Sınıflaması
2. Tarihsel Materyalizmin Sınıflaması
Liberal Tarih Anlayışının Çağ Sınıflaması:
Belirli vakaları dönüm noktası olarak alır.
İLKÇAĞ -3000/ 476 => Batı Roma İmparatorluğu'nun yıkılışıBu çağ sınıflamasının gerek bizim, gerekse insanlık zamanı açısından açıklayıcılığı tartışılabilir. Mesela Sina Akşin (1997: 11) Türkiye açısından ayrı bir çağ sınıflaması yapmıştır:
ORTAÇAĞ 476 /1453 => İstanbul'un Kurtarılışı - Rönesans
YENİÇAĞ 1453-1789 => Fransız İhtilâli
YAKINÇAĞ 1789- .........?
- İlkçağ -220-MS 1071 (Göçebelik-hayvancılık)
- Ortaçağ 1071-1839 (Yerleşiklik, ziraat, köylülük)
- Yeniçağ 1839-1908 (Çağdaşlaşma çabaları)
- Yakınçağ 1908- ....... (Modernleşme, kapitalizme yöneliş)
Tarihsel Materyalizmin Çağ Sınıflaması:
Marksçı tasnif ezen ve ezilen sınıflar arasındaki savaşım sonucu son zamanların değişmiş olduğu tezine dayanır. Onlara bakılırsa tüm insanlık bu aşamalardan geçmiş ya da geçecektir. Bu sınıflama da şöyledir:
İLKEL TOPLUM (Komünal - Sınıfsız)
KÖLECİ TOPLUM (Efendi-Köle)
FEODAL TOPLUM (Ağalık, derebey-serf, maraba)
KAPİTALİST TOPLUM (Burjuvazi-proletarya)
Toplumcu Cemiyet (ütopya - ideal) Komünist (Sınıfsız) Cemiyet (ütopya-ülkü)
Bu izah etme da öncekine bakılırsa daha açıklayıcı olsa bile genelleme yapmada gene sıkıntılar taşımaktadır. Mesela Asya toplumlarında kölecilik uygulamaları yoktur. Türkler köle kullanmamışlardır. Cariyelik benzer biçimde uygulamalar hem kısa süreli ham de ciddiye alınır bir yekûn oluşturmamıştır. Durumu “Asya Tipi üretim Seçimi-ATüT†ile izah etmek kolaycılıktır. üstelik ütopya ya da ideal olarak nitelenen geleceğin toplumcu ya da komünist toplumları (en azından yakın gelecekte) görünür değildir. Kısacası bu izah etme da doyurucu değildir.
Yeni Paradigma: üç Dalga Kuramı:
Temel üretim araçlarındaki (üretim teknolojisindeki) değişme, toplumları, kültürleri baştan aşağı değiştirir. Yeni paradigmalar oluşur. Bunlar dalgalar halindedir ve tüm insanlık bu aşamalardan ya geçmiş ya da geçmek zorundadır. Şimdiye kadar insanlık üç büyük devrim (dalga) yaşamıştır: Ziraat, Endüstri, Bilişim.
Bu yaklaşıma bakılırsa;
- İLK TOPLUM (İlkel yaşam, avcılık ve toplayıcılık)
- TARIM TOPLUMU (I. Dalga)-Geleneksel Cemiyet. (-6000 / 1750,1950) Karasaban
- SANAYİ TOPLUMU (II. Dalga) - Çağcıl (Çağdaş) Cemiyet. (1750-1950) Buharlı Makine
- BİLİŞİM TOPLUMU (III. Dalga) - Çağdaş ötesi Cemiyet (1950- ) Bilgisayar
Hangi sınıflama daha açıklayıcıdır?
Hangi sınıflama ufkumuzu açar?
* Geleceğe yönelik mühim ipuçları da bulunduğundan okullarda bu paradigmanın kavratılması öğrencilerin kafalarını daha netleştirebilir mi? İlköğretim okullarındaki “tarih şeritleriâ€ni artık değişiklik yapmak gerekmiyor mu?
Aşağıda Toffler'in üç dalga yaklaşımı ele alınmakta ve tarihsel sınıflama yapılmaktadır. Yaklaşıma bakılırsa üç büyük teknolojik buluş tüm toplumsal yapıları, kültürleri, değerler sistemini baştan aşağı değiştirmiştir. Bunlar ve yol açtıkları gelişmeler aşağıda sıralanmıştır. Bunlar yapılırken bir teknolojik determinizme düşmemek için uygarlık zamanı de göz önünde tutulmalıdır. Mesela karasabanın, buharlı makinenin ya da bilgisayarın bulunuşunu tetikleyen ekonomik, siyasal, kültürel ... mekanizmaların neler olduğu bilinmelidir.
I. İLK TOPLUM
Iktisat: Avcılık, toplayıcılık, balıkçılık
Yaşama biçimi: Göçebelik, minik gruplar, aşiretler
Önderler: Büyücüler, Şamanlar, Kâhinler, aşiret şefleri
İşbölümü: Hanım-Adam
Eğitim: Yaygın eğitim, ailede ve çevrede
Enerji: İnsan enerjisi
İletişim: İşaretler ve konuşma
İnsanlık bu koşullarda yaşayıp giderken, muhtemelen ateşin bulunuşunun da etkisiyle karasaban ortaya çıkarılmıştır. Karasaban ilk dalgaya yol açmıştır: Ziraat toplumu ortaya çıkmıştır. Aşağıdaki gelişme ve değişmeler karasabanın çığır açan sonuçlarıdır.
II. TARIM TOPLUMU
(Geleneksel Cemiyet) Karasabanın bulunuşuyla adım atar.
(-6000)
Iktisat: Takas ekonomisi
Temel üretim etkeni: Toprak
Temel yerleşim birimi: Köy
Yaşama biçimi: Yerleşik yaşam (tek tanrılı dinlerin yayılması, geleneklerin ortaya çıkışı)
Dünya görüşü: Geleneklerin belirlediği durağanlık
İdeoloji: Teosantrik, ümmetçilik, adam egemen düşünüş.
Önder: Din adamları, ulema, aristokratlar (doğumdan kazanılan yetki)
Eğitim: Yaygın eğitim, dinsel örgün eğitim (isteğe bağlı) seçkinlerle sınırı olan formal eğitim
İşbölümü: Soylular, Askerler, Köleler ve Serfler (maraba)
Değerler: Dindarlık (tasavvuf), namus (=hanım)
Aile tipi: Geniş aile (çok eşlilik), kadının itilmişliği
Güvence: Aile
Enerji: Organik (insan, hayvan, rüzgâr)
İletişim: Söz ve Yazı
III. SANAYİ TOPLUMU
Endüstri Toplumu (Çağdaş Cemiyet) Buharlı makinenin icadı ile adım atar.
(1750-1950)
Düzeltim, Rönesans ve Aydınlanma Felsefesinin birikimi sonucu ortaya çıkmıştır. Geleneksel düşünceden mekanik düşünceye geçilmiştir (Newton Fiziği).
Iktisat: Para ekonomisi, ulusal pazar, ana para birikimi, fiziki ana para,
Temel üretim etkeni: Endüstri, emek yoğun üretimden teknoloji yoğun üretime geçiş
Temel yerleşim birimi: Şehir
Yaşama biçimi: Kentlileşme
Dünya görüşü: Aydınlanma, akılcılık, bilimsellik (pozitivist), laiklik, millet devlet
İdeoloji: Paracı ve toplumcu temsili demokrasi, kuvvetli merkeziyetçilik
Önder: Bilginler, teşkilat (sendika, dernek, parti) liderleri
Eğitim: Yetişkinlikte tamamlanan kitle eğitimi (mecburi)
İşbölümü: Kapitalistler, İşçiler, hizmet sektörleri, bilimsel işbölümü (siyaset), uzmanlaşma
Değerler: Değişme ve yenileşme, rekabet, tasavvufun ayak bağları olması, laiklik, ulusçuluk, eşitlik, özgürlük, insan hakları, temsili demokrasi, kalkınma, rekabet, verimlilik, tutumluluk
Aile tipi: Çekirdek aile, hanım haklarında gelişmeler, güvence; aile ve sigorta
Güvence: Aile ve sigorta
Enerji: Petrol, kömür
Öncü Bilim: Fizik, kimya
İletişim: Basın, tv
Problemler: Büyük savaşlar, işsizlik, grevler, dikta rejimleri (faşizm, komünizm), yabancılaşma, bunalım, hazcılık, sınıflar arası farkın büyümesi, terör
Yukarıdaki değişme ve gelişmelerin genel adı “modernleşme†olarak da bilinir. Mustafa Kemal Atatürk'ün 20'li yıllarda Türkiye'de yapmış olduğu devrimlere bu açıdan bakıldığında, Mustafa Kemal Atatürk ilke ve devrimlerinin anlamı daha iyi kavranabilir. Mustafa Kemal Atatürk, bir ziraat toplumu olan Türkiye'yi çağıl cemiyet haline getirmek için ihtiyaç duyulan düzenlemeleri icra eden kişidir. Bu açıdan bakıldığında aşağıdaki bilişim toplumunu da görünce “Atatürk ilke ve devrimlerine artık ne gerek var†sorusu sorulabilir. Sadece bilinmelidir ki ziraat toplumundan modernliği atlayarak bilişim toplumuna geçilemez.
IV. BİLİŞİM TOPLUMU
Bilgisayarın bulunuşuyla adım atar. 1950-
Mekanik düşünceden kuantum fikir ve teknolojisine geçiş (Kuantum Fiziği) mühim bir belirleyicidir.
Iktisat: Bilgi ekonomisi,
Temel üretim etkeni: İnsan sermayesi (bilgi),
üretim araçları: Robotlar ve nanoteknoloji
Yaşama biçimi: Kentli, aykırı yaşam biçimleri
Dünya görüşü: Büyük anlatıların çöküşü, çokkültürlülük, postpozitivizm, küreselleşme, sermayenin küreselleşmesine karşı ulusçuluk
İdeoloji:
Önder: Bilginler, felsefeciler, sanatçılar
Eğitim: Kitle eğitimi (mecburi), yaşam boyu eğitim (mecburi)
İşbölümü: Bilişimciler, medya, hizmet sektörleri, adhokrasi, teleiş,
Değerler: Süratli değişme, rekabet, eşitlik, özgürlük, kişinin hakları, vakit, yaratıcılık, ortaklaşa iş, özdenetim, hazcılık, terbiye, çevrecilik, kalite, özgerçekleştirim, ademi merkeziyetçi yönetim, direkt demokrasi (sanal demokrasi)
Aile tipi: Çekirdek ailenin parçalanması ya da daha güçlenmesi, hanım egemen düşüncenin ağırlığı,
Enerji: Organik (güneş, rüzgâr), nükleer
İletişim: Elektronik ağ
Öncü Bilim: Kuantum elektroniği, moleküler biyoloji, çevre bilimleri
Problemler: Gelecek şoku, kıymet bunalımı, terör, insanoğlu arası eşitsizlik, sermayenin küreselleşmesi
Netice
Türkiye'de her üç cemiyet kendi değerleriyle bir arada yaşamaktadır.
Ziraat toplumundan endüstri toplumunu yaşamadan bilişim toplumuna atlanılmaz. Kısaca; modernleşmeden postmodernleşilemez!
>
Eğitimin amacı nedir?
Restorasyonun amacı nedir?
Çağlara bakılırsa saat çeşitleri hakkında bilgi verir misiniz?
Bu ileti 'en iyi yanıt' seçilmiştir.
Tarihin Çağlara Ayrılarak İncelenmesi
Geçmiş, geleceğe yön verir. Geçmiş iyi mi yazılırsa yetişen kuşaklar o geçmişe bakarak geleceğin doğrultusunu çizmeye çalışırlar. Başka deyişle iyi mi bir gelecek tasarımı yapılmışsa, ona bakılırsa bir geçmiş yazılır. Bu anlaşılabilir bir durumdur. Perşembenin iyi mi olmasını istiyorsanız ona bakılırsa bir Çarşamba düzenlerseniz yetişen kuşaklar büyük seviyede verilen doğrultuda yollarına devam ederler ve tasarım gerçekleşir. Tasarımın gerçekleşmesi yetişen kuşaklara yüklenen paradigmaya ve onun niteliğine bağlıdır.
Paradigma:
Dünyaya iyi mi bakılması gerektiği mevzusunda bir ekip önerme ve tezler... Aldığımız eğitim ve deneyimler sonucu kazandığımız görüş açısı... Farkına varmadan taktığımız ruhsal bir gözlük...Sistemler iyi mi bir gelecek tasarımı yapmışlarsa, geçmişi ona bakılırsa yazarlar. Geçmiş ile gelecek içinde çelişkinin ortaya çıkması, sistemin çocuklar tarafınca yok edilmesi böylelikle önlenmeye çalışılır. Aşağıda tarihteki iki büyük siyasal ekonomik ve felsefi sistemin (bir tek) zamanı sınıflamaları karşılaştırılarak ikisinin de aslında tarihin (en azından) çağ sınıflamaları mevzusunda kafi açıklamayı yapamadıkları ortaya konmakta ve bir başka yaklaşım sunulmaktadır.
1. Liberal Tarih Anlayışının Sınıflaması
2. Tarihsel Materyalizmin Sınıflaması
Liberal Tarih Anlayışının Çağ Sınıflaması:
Belirli vakaları dönüm noktası olarak alır.
İLKÇAĞ -3000/ 476 => Batı Roma İmparatorluğu'nun yıkılışıBu çağ sınıflamasının gerek bizim, gerekse insanlık zamanı açısından açıklayıcılığı tartışılabilir. Mesela Sina Akşin (1997: 11) Türkiye açısından ayrı bir çağ sınıflaması yapmıştır:
ORTAÇAĞ 476 /1453 => İstanbul'un Kurtarılışı - Rönesans
YENİÇAĞ 1453-1789 => Fransız İhtilâli
YAKINÇAĞ 1789- .........?
- İlkçağ -220-MS 1071 (Göçebelik-hayvancılık)
- Ortaçağ 1071-1839 (Yerleşiklik, ziraat, köylülük)
- Yeniçağ 1839-1908 (Çağdaşlaşma çabaları)
- Yakınçağ 1908- ....... (Modernleşme, kapitalizme yöneliş)
Tarihsel Materyalizmin Çağ Sınıflaması:
Marksçı tasnif ezen ve ezilen sınıflar arasındaki savaşım sonucu son zamanların değişmiş olduğu tezine dayanır. Onlara bakılırsa tüm insanlık bu aşamalardan geçmiş ya da geçecektir. Bu sınıflama da şöyledir:
İLKEL TOPLUM (Komünal - Sınıfsız)
KÖLECİ TOPLUM (Efendi-Köle)
FEODAL TOPLUM (Ağalık, derebey-serf, maraba)
KAPİTALİST TOPLUM (Burjuvazi-proletarya)
Toplumcu Cemiyet (ütopya - ideal) Komünist (Sınıfsız) Cemiyet (ütopya-ülkü)
Bu izah etme da öncekine bakılırsa daha açıklayıcı olsa bile genelleme yapmada gene sıkıntılar taşımaktadır. Mesela Asya toplumlarında kölecilik uygulamaları yoktur. Türkler köle kullanmamışlardır. Cariyelik benzer biçimde uygulamalar hem kısa süreli ham de ciddiye alınır bir yekûn oluşturmamıştır. Durumu “Asya Tipi üretim Seçimi-ATüT†ile izah etmek kolaycılıktır. üstelik ütopya ya da ideal olarak nitelenen geleceğin toplumcu ya da komünist toplumları (en azından yakın gelecekte) görünür değildir. Kısacası bu izah etme da doyurucu değildir.
Yeni Paradigma: üç Dalga Kuramı:
Temel üretim araçlarındaki (üretim teknolojisindeki) değişme, toplumları, kültürleri baştan aşağı değiştirir. Yeni paradigmalar oluşur. Bunlar dalgalar halindedir ve tüm insanlık bu aşamalardan ya geçmiş ya da geçmek zorundadır. Şimdiye kadar insanlık üç büyük devrim (dalga) yaşamıştır: Ziraat, Endüstri, Bilişim.
Bu yaklaşıma bakılırsa;
- İLK TOPLUM (İlkel yaşam, avcılık ve toplayıcılık)
- TARIM TOPLUMU (I. Dalga)-Geleneksel Cemiyet. (-6000 / 1750,1950) Karasaban
- SANAYİ TOPLUMU (II. Dalga) - Çağcıl (Çağdaş) Cemiyet. (1750-1950) Buharlı Makine
- BİLİŞİM TOPLUMU (III. Dalga) - Çağdaş ötesi Cemiyet (1950- ) Bilgisayar
Hangi sınıflama daha açıklayıcıdır?
Hangi sınıflama ufkumuzu açar?
* Geleceğe yönelik mühim ipuçları da bulunduğundan okullarda bu paradigmanın kavratılması öğrencilerin kafalarını daha netleştirebilir mi? İlköğretim okullarındaki “tarih şeritleriâ€ni artık değişiklik yapmak gerekmiyor mu?
Aşağıda Toffler'in üç dalga yaklaşımı ele alınmakta ve tarihsel sınıflama yapılmaktadır. Yaklaşıma bakılırsa üç büyük teknolojik buluş tüm toplumsal yapıları, kültürleri, değerler sistemini baştan aşağı değiştirmiştir. Bunlar ve yol açtıkları gelişmeler aşağıda sıralanmıştır. Bunlar yapılırken bir teknolojik determinizme düşmemek için uygarlık zamanı de göz önünde tutulmalıdır. Mesela karasabanın, buharlı makinenin ya da bilgisayarın bulunuşunu tetikleyen ekonomik, siyasal, kültürel ... mekanizmaların neler olduğu bilinmelidir.
I. İLK TOPLUM
Iktisat: Avcılık, toplayıcılık, balıkçılık
Yaşama biçimi: Göçebelik, minik gruplar, aşiretler
Önderler: Büyücüler, Şamanlar, Kâhinler, aşiret şefleri
İşbölümü: Hanım-Adam
Eğitim: Yaygın eğitim, ailede ve çevrede
Enerji: İnsan enerjisi
İletişim: İşaretler ve konuşma
İnsanlık bu koşullarda yaşayıp giderken, muhtemelen ateşin bulunuşunun da etkisiyle karasaban ortaya çıkarılmıştır. Karasaban ilk dalgaya yol açmıştır: Ziraat toplumu ortaya çıkmıştır. Aşağıdaki gelişme ve değişmeler karasabanın çığır açan sonuçlarıdır.
II. TARIM TOPLUMU
(Geleneksel Cemiyet) Karasabanın bulunuşuyla adım atar.
(-6000)
Iktisat: Takas ekonomisi
Temel üretim etkeni: Toprak
Temel yerleşim birimi: Köy
Yaşama biçimi: Yerleşik yaşam (tek tanrılı dinlerin yayılması, geleneklerin ortaya çıkışı)
Dünya görüşü: Geleneklerin belirlediği durağanlık
İdeoloji: Teosantrik, ümmetçilik, adam egemen düşünüş.
Önder: Din adamları, ulema, aristokratlar (doğumdan kazanılan yetki)
Eğitim: Yaygın eğitim, dinsel örgün eğitim (isteğe bağlı) seçkinlerle sınırı olan formal eğitim
İşbölümü: Soylular, Askerler, Köleler ve Serfler (maraba)
Değerler: Dindarlık (tasavvuf), namus (=hanım)
Aile tipi: Geniş aile (çok eşlilik), kadının itilmişliği
Güvence: Aile
Enerji: Organik (insan, hayvan, rüzgâr)
İletişim: Söz ve Yazı
III. SANAYİ TOPLUMU
Endüstri Toplumu (Çağdaş Cemiyet) Buharlı makinenin icadı ile adım atar.
(1750-1950)
Düzeltim, Rönesans ve Aydınlanma Felsefesinin birikimi sonucu ortaya çıkmıştır. Geleneksel düşünceden mekanik düşünceye geçilmiştir (Newton Fiziği).
Iktisat: Para ekonomisi, ulusal pazar, ana para birikimi, fiziki ana para,
Temel üretim etkeni: Endüstri, emek yoğun üretimden teknoloji yoğun üretime geçiş
Temel yerleşim birimi: Şehir
Yaşama biçimi: Kentlileşme
Dünya görüşü: Aydınlanma, akılcılık, bilimsellik (pozitivist), laiklik, millet devlet
İdeoloji: Paracı ve toplumcu temsili demokrasi, kuvvetli merkeziyetçilik
Önder: Bilginler, teşkilat (sendika, dernek, parti) liderleri
Eğitim: Yetişkinlikte tamamlanan kitle eğitimi (mecburi)
İşbölümü: Kapitalistler, İşçiler, hizmet sektörleri, bilimsel işbölümü (siyaset), uzmanlaşma
Değerler: Değişme ve yenileşme, rekabet, tasavvufun ayak bağları olması, laiklik, ulusçuluk, eşitlik, özgürlük, insan hakları, temsili demokrasi, kalkınma, rekabet, verimlilik, tutumluluk
Aile tipi: Çekirdek aile, hanım haklarında gelişmeler, güvence; aile ve sigorta
Güvence: Aile ve sigorta
Enerji: Petrol, kömür
Öncü Bilim: Fizik, kimya
İletişim: Basın, tv
Problemler: Büyük savaşlar, işsizlik, grevler, dikta rejimleri (faşizm, komünizm), yabancılaşma, bunalım, hazcılık, sınıflar arası farkın büyümesi, terör
Yukarıdaki değişme ve gelişmelerin genel adı “modernleşme†olarak da bilinir. Mustafa Kemal Atatürk'ün 20'li yıllarda Türkiye'de yapmış olduğu devrimlere bu açıdan bakıldığında, Mustafa Kemal Atatürk ilke ve devrimlerinin anlamı daha iyi kavranabilir. Mustafa Kemal Atatürk, bir ziraat toplumu olan Türkiye'yi çağıl cemiyet haline getirmek için ihtiyaç duyulan düzenlemeleri icra eden kişidir. Bu açıdan bakıldığında aşağıdaki bilişim toplumunu da görünce “Atatürk ilke ve devrimlerine artık ne gerek var†sorusu sorulabilir. Sadece bilinmelidir ki ziraat toplumundan modernliği atlayarak bilişim toplumuna geçilemez.
IV. BİLİŞİM TOPLUMU
Bilgisayarın bulunuşuyla adım atar. 1950-
Mekanik düşünceden kuantum fikir ve teknolojisine geçiş (Kuantum Fiziği) mühim bir belirleyicidir.
Iktisat: Bilgi ekonomisi,
Temel üretim etkeni: İnsan sermayesi (bilgi),
üretim araçları: Robotlar ve nanoteknoloji
Yaşama biçimi: Kentli, aykırı yaşam biçimleri
Dünya görüşü: Büyük anlatıların çöküşü, çokkültürlülük, postpozitivizm, küreselleşme, sermayenin küreselleşmesine karşı ulusçuluk
İdeoloji:
Önder: Bilginler, felsefeciler, sanatçılar
Eğitim: Kitle eğitimi (mecburi), yaşam boyu eğitim (mecburi)
İşbölümü: Bilişimciler, medya, hizmet sektörleri, adhokrasi, teleiş,
Değerler: Süratli değişme, rekabet, eşitlik, özgürlük, kişinin hakları, vakit, yaratıcılık, ortaklaşa iş, özdenetim, hazcılık, terbiye, çevrecilik, kalite, özgerçekleştirim, ademi merkeziyetçi yönetim, direkt demokrasi (sanal demokrasi)
Aile tipi: Çekirdek ailenin parçalanması ya da daha güçlenmesi, hanım egemen düşüncenin ağırlığı,
Enerji: Organik (güneş, rüzgâr), nükleer
İletişim: Elektronik ağ
Öncü Bilim: Kuantum elektroniği, moleküler biyoloji, çevre bilimleri
Problemler: Gelecek şoku, kıymet bunalımı, terör, insanoğlu arası eşitsizlik, sermayenin küreselleşmesi
Netice
Türkiye'de her üç cemiyet kendi değerleriyle bir arada yaşamaktadır.
Ziraat toplumundan endüstri toplumunu yaşamadan bilişim toplumuna atlanılmaz. Kısaca; modernleşmeden postmodernleşilemez!
>
YORUMLAR