tarumar sıfat, eskimiş (ta:rumar) Farsça tÂ¥rmÂ¥r Dağınık, karışık, perişan. TARUMAR sıf. (fars. tar ve mardan tar...
tarumar
sıfat, eskimiş (ta:rumar) Farsça tÂ¥rmÂ¥r Dağınık, karışık, perişan.
sıfat, eskimiş (ta:rumar) Farsça tÂ¥rmÂ¥r Dağınık, karışık, perişan.
TARUMAR sıf. (fars. tar ve mardan tar -mâı). Esk.
1. Darmadağınık, karışık: ''Saçların târumâr gözlerinde nem" (Şarkıdan).
2. Perişan.
3. Tarumar etmek, dağıtmak; dağınık, perişan etmek.
4. Tarumar olmak, dağılmak; dağınık, perişan olmak.
1. Darmadağınık, karışık: ''Saçların târumâr gözlerinde nem" (Şarkıdan).
2. Perişan.
3. Tarumar etmek, dağıtmak; dağınık, perişan etmek.
4. Tarumar olmak, dağılmak; dağınık, perişan olmak.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR