TATBİK, -ki a. (ar. tıbk'tan tatbik) 1. Uygulama: Bunun tatbiki pek zor olmasa gerek. Yasanın tatbikinde bir takım güçlüklerle ...
TATBİK, -ki a. (ar. tıbk'tan tatbik)
1. Uygulama: Bunun tatbiki pek zor olmasa gerek. Yasanın tatbikinde bir takım güçlüklerle karşılaşılabilir.
2. Bir şeyi tatbik etmek, onu uygulamak: Yasalar herkese eşit biçimde tatbik edilecektir.
3. Tatbik mührü, bir kimsenin resmi makamlarca tanınmış mührü.
*Esk.
1. Bir şeyi başka bir şeye uydurma, uygun duruma getirme.
2. Bir şeye benzetme, onun gibi olmasını sağlama.
3. Karşılaştırma, kıyaslama.
4. Yeraltında madenlerin tabaka tabaka bulunması.
*Teknol. Bir yüzey üzerine, bunun dekorasyonu ya da sağlamlığı için bir ürün uygulamak eylemi.
1. Uygulama: Bunun tatbiki pek zor olmasa gerek. Yasanın tatbikinde bir takım güçlüklerle karşılaşılabilir.
2. Bir şeyi tatbik etmek, onu uygulamak: Yasalar herkese eşit biçimde tatbik edilecektir.
3. Tatbik mührü, bir kimsenin resmi makamlarca tanınmış mührü.
*Esk.
1. Bir şeyi başka bir şeye uydurma, uygun duruma getirme.
2. Bir şeye benzetme, onun gibi olmasını sağlama.
3. Karşılaştırma, kıyaslama.
4. Yeraltında madenlerin tabaka tabaka bulunması.
*Teknol. Bir yüzey üzerine, bunun dekorasyonu ya da sağlamlığı için bir ürün uygulamak eylemi.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR