TAVSAMAK gçz. f. Bir şeyden (soyut) söz ederken, gücünü, yoğunluğunu, sıklığını, hızını yitirmek, gevşemek: Tavsayan bir çaba, işle...
TAVSAMAK gçz. f. Bir şeyden (soyut) söz ederken, gücünü, yoğunluğunu, sıklığını, hızını yitirmek, gevşemek: Tavsayan bir çaba, işler tavsıyor. Okulda disiplin iyiden iyiye tavsadı.
* tavsatmak ettirg. t. Bir şeyi (soyut) tavsatmak, bir çabanın, bir etkinliğin, bir eylemin vb. yoğunluğunu, hızını azaltmak: Sorumluluklarınızı giderek tavsatıyorsunuz. işleri tavsatmak.
* tavsatmak ettirg. t. Bir şeyi (soyut) tavsatmak, bir çabanın, bir etkinliğin, bir eylemin vb. yoğunluğunu, hızını azaltmak: Sorumluluklarınızı giderek tavsatıyorsunuz. işleri tavsatmak.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR