TEBDİL a. (ar. bedel'den tebdil). Esk. 1. Değiştirme. 2. ünlü bir kimsenin kimliğini gizleyerek halkın arasında dolaşması, 3. Po...
TEBDİL a. (ar. bedel'den tebdil). Esk.
1. Değiştirme.
2. ünlü bir kimsenin kimliğini gizleyerek halkın arasında dolaşması,
3. Polis hafiyesi.
4. Tebdil etmek, değiştirmek.
5. Tebdil çıkmak, tebdile çıkmak, padişah, vezir gibi devletin önde gelenleri tanınmayacak bir kılıkla halkın arasına karışmak. || Tebdil olmak, değişmek. || Tebdili hava -TEBDİLİHAVA. || Tebdili mekân, yer değiştirme. || Tebdili suret etmek, görünüşü değiştirmek
*Kur. tar. Tebdil hasekisi, Osmanlılar'da has ahır seyislerinin reisi. || Tebdil kayığı, Osmanlılar'da padişahın kılık değiştirip kimliğini gizleyerek halkın arasına karışmak amacıyla bindiği kayık.
* be.
1. Kıyafet değiştirerek.
2. Tebdil gezmek, tanınmamak için kılık değiştirerek dolaşmak.
* sıf. Değiştirilmiş bir kıyafetle ve kim olduğunu belli etmeksizin gezen.
1. Değiştirme.
2. ünlü bir kimsenin kimliğini gizleyerek halkın arasında dolaşması,
3. Polis hafiyesi.
4. Tebdil etmek, değiştirmek.
5. Tebdil çıkmak, tebdile çıkmak, padişah, vezir gibi devletin önde gelenleri tanınmayacak bir kılıkla halkın arasına karışmak. || Tebdil olmak, değişmek. || Tebdili hava -TEBDİLİHAVA. || Tebdili mekân, yer değiştirme. || Tebdili suret etmek, görünüşü değiştirmek
*Kur. tar. Tebdil hasekisi, Osmanlılar'da has ahır seyislerinin reisi. || Tebdil kayığı, Osmanlılar'da padişahın kılık değiştirip kimliğini gizleyerek halkın arasına karışmak amacıyla bindiği kayık.
* be.
1. Kıyafet değiştirerek.
2. Tebdil gezmek, tanınmamak için kılık değiştirerek dolaşmak.
* sıf. Değiştirilmiş bir kıyafetle ve kim olduğunu belli etmeksizin gezen.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR