Tecrit -di TDK, Türk Dil Kurumu isim (tecri:di) Arapça tecr³d 1 . Ayırma, ayrı bir tarafta tutma. 2 . ( felsefe) Soyutlama. 3...
Tecrit -di
TDK, Türk Dil Kurumu
isim (tecri:di) Arapça tecr³d
1 . Ayırma, ayrı bir tarafta tutma.
2 . (felsefe) Soyutlama.
3 . (fizik) Yalıtım.
4 . (hukuk) Mahkûmu cezasını tek başına çekmesi için diğer hükümlülerden ayırma:
TDK, Türk Dil Kurumu
1 . Ayırma, ayrı bir tarafta tutma.
2 . (felsefe) Soyutlama.
3 . (fizik) Yalıtım.
4 . (hukuk) Mahkûmu cezasını tek başına çekmesi için diğer hükümlülerden ayırma:
"O zaman herkes böyle bir tecride can atardı."- K. Korcan.
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
- tecrit etmek
Birleşik Sözler
- vibrasyon tecridi
Tecrit
Tecrit veya hiçleşme, insanlık tarafından mahkûm edilen bir insanlık suçudur. Beynin yeryüzündeki bütün duyumlara sistematik olarak bir ceza sistemi olarak kapatılmasıdır. Bir ceza olarak kullanılır.
Tecrit bir insanın dış dünyadan koparılarak kendi haline bırakılması olayıdır. İlişkide bulunduğu topluluktan çıkarmak, sosyal ekonomik ve kültürel olarak yalızlığa terk etme halidir. Bir mekanda mekanla baş başa sessiz sessiz ömür tüketmenin adıdır tecrit.
Tecrit kavramı yalnızca bireye eziyet ve işkence vermek için uygulanan psikolojik baskı aracı olarak kullanılan durumları içeren bir anlam taşımamaktadır. Tecrit aynı zamanda, bireyin zarar görme ihtimali bulunan dış etkenlerden yalıtılması, güvenli ve özbenliğini savunmak zorunda kalmayacağı bir ortamda tutulması anlamını da taşır.
Bunun yanı sıra, kendisine ve çevresine zarar verme ihtimali gösteren, özellikle psikolojik patoloji gösteren bireylerin şizofreni, mani gibi tespit edilerek ayrı bir bölümde muhafaza altına alınmasını da içeren bir anlama sahiptir.
Tecrit veya hiçleşme, insanlık tarafından mahkûm edilen bir insanlık suçudur. Beynin yeryüzündeki bütün duyumlara sistematik olarak bir ceza sistemi olarak kapatılmasıdır. Bir ceza olarak kullanılır.
Tecrit bir insanın dış dünyadan koparılarak kendi haline bırakılması olayıdır. İlişkide bulunduğu topluluktan çıkarmak, sosyal ekonomik ve kültürel olarak yalızlığa terk etme halidir. Bir mekanda mekanla baş başa sessiz sessiz ömür tüketmenin adıdır tecrit.
Tecrit kavramı yalnızca bireye eziyet ve işkence vermek için uygulanan psikolojik baskı aracı olarak kullanılan durumları içeren bir anlam taşımamaktadır. Tecrit aynı zamanda, bireyin zarar görme ihtimali bulunan dış etkenlerden yalıtılması, güvenli ve özbenliğini savunmak zorunda kalmayacağı bir ortamda tutulması anlamını da taşır.
Bunun yanı sıra, kendisine ve çevresine zarar verme ihtimali gösteren, özellikle psikolojik patoloji gösteren bireylerin şizofreni, mani gibi tespit edilerek ayrı bir bölümde muhafaza altına alınmasını da içeren bir anlama sahiptir.
TECRİT a. (ar. cerecfden tecrid).
1. Bir tarafta tutma, ayırma: Bir kimseyi bir gruptan tecride çalışmak.
2. Tecrit etmek, bir kimseyi ya da şeyi, öteki kimselerden ya da şeylerden ayırmak, bir kenara koymak.
*Esk. Soyma, soyulma.
*Ask. Güvenlik güçlerinin ya da askeri kuvvetlerin, ilerde girişecekleri bir harekât (saldırı, arama, tahrip, keşif vb.) için, bir bölgeyi, bir kentin bir bölümünü, bir köyü vb. boşaltması.
*Ed. Arap abecesindeki noktasız harfleri (elif, ha, dal, ayın vb.) kullanarak şiir yazma. (Eşanl. HAZF.)
*Şairin kendisini üçüncü bir kişi gibi gösterip seslenmesi. (Orn. "Ey Nedim, ey bülbüli şeyda niçin hamuşsun" [Ey Nedim, ey çılgın bülbül, niçin suskunsun] [Nedim].)
*Esk. fiz. Yalıtım, izolasyon.
*Fels. SOYUTLAMA'nın eşanlamlısı.
*Fizyol. Duyumsal tecrit, dış dünyadan gelen uyarıların ancak çok küçük bir kısmını algılayabilecek koşullar altında tutulan kişinin durumu.
*inş. YALITIM'ın eşanlamlısı. || Tecrit etmek, YALITMAK'ın eşanlamlısı.
*Psik. AYIRMA'nın eşanlamlısı.
*Tasav. Gönlü dünya bağlılığından sıyırarak tümüyle Tanrı sevgisine adama. || Ehli tecrit, dünyadan el etek çekmiş dervişler kesimi.
*Net. Bir salgın hastalık sırasında bulaşıcı hastalığa yakalanmış hayvanlan, sağlıklı hayvanlarla hiçbir temasta bulunma
yacak biçimde bir yere kapatmayı öngören sağlık önlemi.
1. Bir tarafta tutma, ayırma: Bir kimseyi bir gruptan tecride çalışmak.
2. Tecrit etmek, bir kimseyi ya da şeyi, öteki kimselerden ya da şeylerden ayırmak, bir kenara koymak.
*Esk. Soyma, soyulma.
*Ask. Güvenlik güçlerinin ya da askeri kuvvetlerin, ilerde girişecekleri bir harekât (saldırı, arama, tahrip, keşif vb.) için, bir bölgeyi, bir kentin bir bölümünü, bir köyü vb. boşaltması.
*Ed. Arap abecesindeki noktasız harfleri (elif, ha, dal, ayın vb.) kullanarak şiir yazma. (Eşanl. HAZF.)
*Şairin kendisini üçüncü bir kişi gibi gösterip seslenmesi. (Orn. "Ey Nedim, ey bülbüli şeyda niçin hamuşsun" [Ey Nedim, ey çılgın bülbül, niçin suskunsun] [Nedim].)
*Esk. fiz. Yalıtım, izolasyon.
*Fels. SOYUTLAMA'nın eşanlamlısı.
*Fizyol. Duyumsal tecrit, dış dünyadan gelen uyarıların ancak çok küçük bir kısmını algılayabilecek koşullar altında tutulan kişinin durumu.
*inş. YALITIM'ın eşanlamlısı. || Tecrit etmek, YALITMAK'ın eşanlamlısı.
*Psik. AYIRMA'nın eşanlamlısı.
*Tasav. Gönlü dünya bağlılığından sıyırarak tümüyle Tanrı sevgisine adama. || Ehli tecrit, dünyadan el etek çekmiş dervişler kesimi.
*Net. Bir salgın hastalık sırasında bulaşıcı hastalığa yakalanmış hayvanlan, sağlıklı hayvanlarla hiçbir temasta bulunma
yacak biçimde bir yere kapatmayı öngören sağlık önlemi.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR