TELVİH a. (ar. /evirten telvilj). Esk. Laf arasında açıklama. *Ed. Anlamı dolambaçlı yoldan belirten kinaye türü. (Örn. "izar...
TELVİH a. (ar. /evirten telvilj). Esk. Laf arasında açıklama.
*Ed. Anlamı dolambaçlı yoldan belirten kinaye türü. (Örn. "izar ü çeşmine sorsan henüz bilmezler / Ki reng-i sürme mi siyeh ya gamze al mıdır" [Gözüne ve yanağına siyah sürmenin, al gamzenin rengi midir diye sorsan, henüz bilmezler] (Nedim). Şair bu beyitle sevgilisinin çok genç yaşta olduğunu belirtmiş oluyor.)
*Esk. öğr. Telvih medresesi, OsmanlIlar' da hariç ve miftah dereceleri arasında yer alan, üçüncü dereceden medreselere verilen ad. (Bu öğrenim kurumlarında Sadettin Teftezani'nin Telvih [Açıklama] adındaki fıkıh yapıtı okutulurdu. Müderrislerine 40 akçe gündelik verildiğinden bu medreselere kırklı medreseler de denilirdi.)
*Ed. Anlamı dolambaçlı yoldan belirten kinaye türü. (Örn. "izar ü çeşmine sorsan henüz bilmezler / Ki reng-i sürme mi siyeh ya gamze al mıdır" [Gözüne ve yanağına siyah sürmenin, al gamzenin rengi midir diye sorsan, henüz bilmezler] (Nedim). Şair bu beyitle sevgilisinin çok genç yaşta olduğunu belirtmiş oluyor.)
*Esk. öğr. Telvih medresesi, OsmanlIlar' da hariç ve miftah dereceleri arasında yer alan, üçüncü dereceden medreselere verilen ad. (Bu öğrenim kurumlarında Sadettin Teftezani'nin Telvih [Açıklama] adındaki fıkıh yapıtı okutulurdu. Müderrislerine 40 akçe gündelik verildiğinden bu medreselere kırklı medreseler de denilirdi.)
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR