TETRARŞİ a. (fr. tbtrarchıe; lat. tetrar chia; yun. tetrakhia'dan). Antik. 1. Dört bölükten oluşan yunan süvari birliği. 2: Bir ...
TETRARŞİ a. (fr. tbtrarchıe; lat. tetrar chia; yun. tetrakhia'dan). Antik.
1. Dört bölükten oluşan yunan süvari birliği.
2: Bir yunan yönetim bölgesinin dört hükümetinden her biri.
3. Krallık denemeyecek kadar küçük bir yönetim birimine Romalılar'ın verdiği ad.
4. Diocletianus tarafından gerçekleştirilen hükümet ve yönetim kurumlan düzeni. (Bk. ansikl. böl.)
5. Bir tetrarkhesin görevi.
*ANSİKL. Diocletianusun 286-293 arasında yavaş yavaş yerine oturtulan tet- rarşisi, imparatorların düzenli bir biçimde birbirlerinin yerine geçmelerini ve Roma imparatorluğu'nun ortak yönetimini gerçekleştirmeyi amaçlıyordu, imparatorluğun dört prensi vardı. Bunlar Nikomedeia'daki Diocletianus ile Milano'daki Maximianus adlı iki augustus ve Sirmium' daki Galerius ile Trier'deki Constantius Chlorus adlı iki sezardı. Böylece, Diocletianus bir tek imparator için fazla genişlemiş bir imparatorluğun yol açtığı idari ve askeri sorunlara çözüm bulmayı umuyordu. Gerçekte bu düzen yalnızca Diocletianus'un güçlü kişiliğiyle yürütülebildi. 305'te tahttan el çekmesinden sonra, durum kısa zamanda bozuldu. Bundan lanan iktidar çatışmaları ve iç savaşlar ancak Constantinus'un 324'te rakiplerine karşı kazandığı zaferle sona erdi.
1. Dört bölükten oluşan yunan süvari birliği.
2: Bir yunan yönetim bölgesinin dört hükümetinden her biri.
3. Krallık denemeyecek kadar küçük bir yönetim birimine Romalılar'ın verdiği ad.
4. Diocletianus tarafından gerçekleştirilen hükümet ve yönetim kurumlan düzeni. (Bk. ansikl. böl.)
5. Bir tetrarkhesin görevi.
*ANSİKL. Diocletianusun 286-293 arasında yavaş yavaş yerine oturtulan tet- rarşisi, imparatorların düzenli bir biçimde birbirlerinin yerine geçmelerini ve Roma imparatorluğu'nun ortak yönetimini gerçekleştirmeyi amaçlıyordu, imparatorluğun dört prensi vardı. Bunlar Nikomedeia'daki Diocletianus ile Milano'daki Maximianus adlı iki augustus ve Sirmium' daki Galerius ile Trier'deki Constantius Chlorus adlı iki sezardı. Böylece, Diocletianus bir tek imparator için fazla genişlemiş bir imparatorluğun yol açtığı idari ve askeri sorunlara çözüm bulmayı umuyordu. Gerçekte bu düzen yalnızca Diocletianus'un güçlü kişiliğiyle yürütülebildi. 305'te tahttan el çekmesinden sonra, durum kısa zamanda bozuldu. Bundan lanan iktidar çatışmaları ve iç savaşlar ancak Constantinus'un 324'te rakiplerine karşı kazandığı zaferle sona erdi.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR