TEVZİAT, -tı a (ar. tevzi'dın çoğl. tevzi''af). 1. Esk. Dağıtmalar, paylaştırmalar. 2. Dağıtım: "Tedbirler gayet b...
TEVZİAT, -tı a (ar. tevzi'dın çoğl. tevzi''af).
1. Esk. Dağıtmalar, paylaştırmalar.
2. Dağıtım: "Tedbirler gayet basitti; Sırrı bey bir arkadaşı ile beraber tevziatı bizzat kendisi yapacaktı" (Y. K Karaosmanoğlu).
*İkt. tar. OsmanlIlar döneminde, toplanacak olan vergi miktarının halka bildirilmesi. (Tevziat, bir yıl içinde kasım ve hıdrellezi de içine alan mayıs ayında olmak üzere iki kez yapılırdı.)
1. Esk. Dağıtmalar, paylaştırmalar.
2. Dağıtım: "Tedbirler gayet basitti; Sırrı bey bir arkadaşı ile beraber tevziatı bizzat kendisi yapacaktı" (Y. K Karaosmanoğlu).
*İkt. tar. OsmanlIlar döneminde, toplanacak olan vergi miktarının halka bildirilmesi. (Tevziat, bir yıl içinde kasım ve hıdrellezi de içine alan mayıs ayında olmak üzere iki kez yapılırdı.)
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR