TEZEYYüN a. (ar. zineriten tezeyyün). Esk 1. Süslenme. 2. Tezeyyün etmek, eylemek, süslenmek- Bahar gelince çiçeklerle donanır, yaz...
TEZEYYüN a. (ar. zineriten tezeyyün). Esk
1. Süslenme.
2. Tezeyyün etmek, eylemek, süslenmek- Bahar gelince çiçeklerle donanır, yazın yapraklarla tezeyyün eder" (Samipaşazade Sezai, XIX. yy.). "Sema da her an bir reng i diğerle tezeyvün eyler" (Samipaşazad Sezai, XIX. yy ).
1. Süslenme.
2. Tezeyyün etmek, eylemek, süslenmek- Bahar gelince çiçeklerle donanır, yazın yapraklarla tezeyyün eder" (Samipaşazade Sezai, XIX. yy.). "Sema da her an bir reng i diğerle tezeyvün eyler" (Samipaşazad Sezai, XIX. yy ).
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR